ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Gerçek nerede başlıyor, yalan nerede bitiyor?

Artık bir haber gördüğümüzde önce içimizden şu cümle geçiyor: "Acaba doğru mu?"

İşte bu bile başlı başına bir kırılma.

Çünkü hakikatin kendisi artık şüpheli.

Dezenformasyon... Yani kasıtlı şekilde yanlış bilgi yaymak.

Bir yalan düşün, milyonlarca kez paylaşılmış... O kadar çok tekrarlanmış ki, sonunda insanlar buna inanır olmuş.

Ve asıl acı olan şu: Gerçek bazen o yalan kadar hızlı yayılmıyor.

Bir fotoğraf, yanlış bir altyazı...

Bir cümle, bağlamından koparılmış...

Bir video, başı ve sonu kırpılmış...

Ama etkisi büyük.

İnsanlar birbirine düşüyor, kalpler kırılıyor, hatta hayatlar kararıyor.

Sosyal medya, düşüncelerimizi ifade ettiğimiz bir alan olmaktan çıkıp, bir savaş alanına döndü.

Herkesin elinde bir "paylaş" tuşu, ama kimsenin elinde "doğruluk terazisi" yok.

Ben bazen düşünüyorum, bir haberi paylaşmadan önce kaç kişi "Bu doğru mu?" diye durup soruyor kendine?

Kaç kişi, gördüğü bir cümledeki niyeti sorguluyor, kaç kişi sadece dikkat çekmek için yalan ürettiğini fark ediyor?

Ve en kötüsü de şu:

Bir yalanı çürütmek, o yalanı yaymaktan çok daha zor.

Bir cümleyle çamur atılıyor, ama temizlemek için saatler, günler yetmiyor.

O yüzden sorumluluk hepimizde.

Okurken, paylaşırken, konuşurken...

Çünkü bazen bir paylaşım, bir insanın itibarı, hayatı, huzuru demek olabilir.

Gerçek, kırılgan bir şeydir.

Yalan ise çamura benzer; bir kere bulaştı mı, izi kolay kolay silinmez.

Belki de bu yüzden, bazen susmak, konuşmaktan daha erdemlidir.

Ama eğer konuşacaksak, en azından gerçeğin yanında durmak, en çok da ona sahip çıkmak gerekir.

Çünkü bir gün...

Gerçek susarsa,

Yalan konuşmaya devam eder.


Yazarın diğer yazıları