ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Ayakkabını ters giyme!

"Uğursuzluk Değil, Rahatsızlık Verir"
Küçüktüm. Ayakkabımı ters giymişim.
Annemin fısıltıyla ama tokat gibi söylediği o cümle...
"Kızım ayakkabını ters giyme! Uğursuzluk getirir..."
O zaman anlamadım.
Ne olacak yani, sol ayağıma sağ ayakkabıyı giymişim, gökten taş mı yağacak? Ama yürüyünce anladım.
Uğursuzluk değil, bildiğin acı veriyor ve çok saçma bir rahatsızlık yapıyor.
Ayak arkası su toplamış, resmen canım çıkıyor.
Yani mesele batıl değil. Bildikleri şuydu: Ters giyersen yürüyemezsin. Hepsi bu.
İşte anneler bazen böyle...
Sana "uğursuzluk" diye söylediği şey, aslında hayat tecrübesi.
Test edilip onaylanmış rahatsızlıklar listesi.

Batıl Mı, Bilge Mi?

Biri geliyor "kapı eşiğinde oturma, kısmetin kapanır" diyor.
"Gece tırnak kesilmez."
"Çocuğun üstüne sakın yorgan örtme, içine cin girer."
Kulağa saçma geliyor, biliyorum.
Ama bir de alt metne bak.
Eşik dediğin yer cereyan yapar, üşütürsün.
Gece ışık azdır, tırnağı keserken elini de kesersin.
Çocuğa da fazla yük bindi mi uykusunda sıkıntı çeker.
Yani bizim büyüklerin "uğursuzluk" dedikleri şeyler, aslında gözlemlenmiş, yaşanmış, sindirilmiş tecrübeler.
Bize bilgi satamayanlar, korku satarak korumuş.

Esasında Hayat Bilgisi

Bugün biz "batıl inanç" deyip geçiyoruz.
Ama belki de sadece kodlanmış uyarılardı onlar.
"Yalnız tıraş olma", "aynalara dikkat et", "kurşun döktür" gibi şeylerin altında hep bir "kendine dikkat et" yatıyor.
Onlar modern dille anlatamadığı şeyleri, eski usul bağlamışlar.
Hadi kendimize bu güne şöyle bi bakalım .
Biz şu an fark etmeden yeni batıllar üretiyor muyuz? Hemen örnek vereyim.
* "Sabah kahvesiz çıkarsam günüm berbat geçiyor."
* "Instagram'a atmadan tatilin tadı çıkmıyor."
* "O mesaj gelmezse demek ki olmaması gerekiyordu."
Ee bunlar ne oluyor şimdi? Ben söyleyim. Modern çağa ait yepyeni batıllar. İstersen hâlâ gece tırnak kesme. İstersen dolunayda mum yak.
Ama unutma bazı şeyler gelenek değil, gözlem, bazı inançlar saçma değil, sezgisel.
Benim annem şimdi kızıma ayakkabısını ters giyildiğini fark ederse, uyarır.
Ama artık "uğursuzluk" demez.
Sadece şöyle der:
"Kızım, öyle yürünmez."
Ve haklıdır.
Hayatta da öyle.
Ters giyilmiş duygularla, yanlış yerden başlamış ilişkilerle, içine sinmeyen işlerle...Yürüyemezsin,kırarsın,kırılırsın.
Sonra da oturur "uğursuzluk" dersin.
Halbuki sadece rahatsız olmuşsundur.


Yazarın diğer yazıları