ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Amsterdam'da yanan sarı-kırmızı ışık

Amsterdam'da bir gece...

Kapayalım gözlerimizi şimdi... Düşünün, hayal edin...

Hayal edin diyorum ama, bu gerçek bir hayal.

İnancın soğuk havaya karıştığı, stadın demirlerinde Türkçe marşların yankılandığı o anı düşünün.

Bir avuç taraftar, ellerinde bayraklar, yürekleriyle sahayı ısıttı.

Avrupa futbolunun o kibirli sahnesinde, bir Türk takımı yeniden tarih yazmaya hazırlanıyordu.

O maç... sadece bir skor değildi; bir hikâyeydi.

Galatasaray, Ajax'ı kendi sahasında 3-0 yenerek Amsterdam'da kazanan ilk Türk takımı olmanın haklı gururunu yaşadı.

Üstelik öyle sıradan bir galibiyet değildi bu.

Doksan dakikanın her saniyesinde inanç, disiplin, cesaret ve "Biz buradayız!" diyen bir ruhla oynadı.

Küçümseyen sözlerin cevabı sahada verildi.

Maç öncesi Ajax cephesinden gelen "Daha güçlü takımlarla da oynadık." açıklaması, aslında o meşhur Avrupa üstünlüğü bakışının özetiydi.

Kibir, çoğu zaman en büyük zaafın başlangıcıdır bence.

Ve Galatasaray, bu cümleyi motivasyona çevirmeyi başardı.

Sahaya çıktığında bir takım gibi değil, bir bütün gibi oynadı.

İlk yarıda direndi, sabretti; ikinci yarıda ise fırtınaya döndü.

Victor Osimhen'in attığı üç gol, sadece fileleri değil, o kibri de paramparça etti.

Ben hep spor spikerlerinin konuşmalarını çocukluğumdan beri ilginç bulmuşumdur.

Ve uzun zaman sonra bir cümleye gerçekten güldüm, hafızama kazındı.

Ajax'ın teknik adamı için söylenmişti bu:

"Evinde izlemeye gidiyor."

Bu galibiyet, sadece üç puan değil; yıllardır süren bir "küçük görülme" alışkanlığına verilen cevaptı adeta.

Türk takımları Avrupa'ya gittiğinde genelde "sürpriz" yapması beklenir.

Ama o gece sürpriz olmadı, hani...

Planlı, akıllı, yürekli bir oyunun sonucu kolaylıkla geldi.

Çünkü Galatasaray artık "sürpriz" değil, sistemli bir güç haline geldi.

Galatasaray'ın Amsterdam zaferi; Türk futbolunun, azmin ve birlik ruhunun hikâyesiydi.

Küçümsenmenin gölgesinde doğan bir galibiyet; cesaretle parlayan bir zaferdi.

Maç sonrası söyleyebileceğim özetle şu ki:

O gece sadece Galatasaray değil, hepimiz kazandık.

Bir kez daha gördük ki...

Ruh varsa, imkânsız yok.

Tebrikler Galatasaray.


Yazarın diğer yazıları