ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Ruhu Yeşerten Direniş

Çok şey oldu.

Pandemiler geçti.

Savaşlar, krizler, seller, kuraklıklar...

Dünya yorgun.

Market rafları dolu gibi ama güvenimiz eksik.

Etiketsiz bir domates görünce seviniyoruz; çünkü doğallık artık bir lüks, yediğimiz şeye bile güvenemez olduk.

E haliyle, bazen düşünüyorum:

Bu kadar şeyi içine atan dünya nasıl hâlâ nefes alıyor? Bir avuç toprağı elime alınca içimden bir uğultu geçiyor.

Toprak ne yaşadıysa, biz de onu yaşadık aslında.

Çok yorulduk.

Kimyasallarla mı beslenmedik?

Üstümüz mü örtülmedi, altımız mı kurumadı?

Daha neler neler...

Ama hâlâ umut var.

Gıda Krizi Soframızda Oturuyor

Artık kriz sadece haber bültenlerinde değil, sofra başında.

Eskiden "acıktım" deyip yediğimiz şeyleri şimdi "ne kadar, kaç kalori, güvenli mi?" diye sorguluyoruz.

Sebzenin kokusu yok, meyvenin tadı gitmiş.

Sadece midemiz değil, ağzımız da hayal kırıklığına uğruyor.

Ama sonra bir sabah...

Bir saksıda yeşeren minicik bir filiz görüyorsun.

Domatesin ilk çiçeği açıyor.

Ve diyorsun ki:

"Ben hâlâ bir şeylere hayat verebiliyorum."

Bu Sadece Politik Değil, Bir Yaşam Manifestosu

Balkonda domates yetiştirmek küçük bir eylem değil.

Aksine, sisteme sessiz bir "yetti artık" demek.

"Market zincirine muhtaç değilim."

"Toprakla konuşurum ben."

"Bir domates bile yetiştirebiliyorsam, bu hayatı da yeniden kurabilirim" demek. Domates yetiştirince sadece sebze değil, kendimi de yeşertiyorum.

Toprakla konuşan herkes bilir:

O senin sesini duyar.

Kaygını da alır.

Yeter ki dokun.

Umut da Bir Tohum Gibi

Bak, ben bu yazıyı yazarken bile içimde bir çimlenme hissi var.

Dünyayı tek başıma kurtaramam.

Ama belki bir çocuğa "Hadi gel, birlikte ekeriz" derim.

Bir komşuma fide veririm, birine umut olurum, kendime nefes olurum. Çünkü toprakta şöyle bir şey var:

Bir avuç verirsen, sana kat kat geri döner.

Yeter ki sabretmeyi bil, ellerin biraz kirlenmeyi göze alsın.

Kriz büyüyor olabilir.

Ama biz de büyüyoruz.

Kendimize dönüyoruz.

Küçücük balkonlarda, pencere kenarlarında...

Bir domatesle, bir fesleğenle...

Biraz hayal, biraz dirençle.

Hayat bu:

Yeşerdiği yerde yeniden başlar.


Yazarın diğer yazıları