Zengezur Satrancı
Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan medyasında şöyle bir haber vardı: ''Ermenistan, Zengezur koridoru için Amerika ile anlaşma imzaladı.
Koridorun ismi ''Trump Köprüsü Ulaşım Koridoru'' olacak."
Anlayacağınız, yakın bir gelecekte Kafkasya yeni sıcak hat olabilir. Azerbaycan medyası ayrıca, sözü edilen anlaşmaya istinaden koridordan sağlanacak gelirin %40'ının ABD'ye, %30'unun Ermenistan'a tahsis edileceğini, sahada 1000 Amerikan personelinin yer alacağını da yazdı. Hele bu asker hikayesi, zurnanın tam da "zırt"
dediği yer..
Toparlayarak şöyle devam edelim: Ermenistan ile ABD arasında imzalanan ve "Trump Köprüsü Ulaşım Koridoru" olarak adlandırılan 99 yıllık anlaşma, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel jeopolitik dengelere de doğrudan etki edecek nitelikte.
Dolayısı ile bu gelişme, hem Çin-Avrupa enerji ve ticaret yollarını, hem Rusya'nın güney kanadını, hem de Türkiye'nin Türk Dünyası ile fiziksel entegrasyon stratejisini doğrudan etkileyebilecek stratejik bir kırılma tehlikesini de temsil ediyor. Çünkü bilindiği üzere , Zengezur bölgesi, Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında sıkışmış dar bir koridor. Uzmanlar, "bu koridorun kontrolü, Doğu-Batı ticaret hattı, Orta Koridor projesi, enerji nakil hatları ve lojistik koridorlar açısından kilit önemde" diyor. Dolayısı ile ABD'nin bu hamlesini, ABD'nin yalnızca Ermenistan'a desteği olarak değil; aynı zamanda Çin'in Kuşak-Yol girişimine, Rusya'nın Kafkas nüfuzuna ve Türkiye'nin Türk Dünyası ile jeostratejik bağ kurma hedefine yönelik çok katmanlı bir hamle olarak okuyabiliriz.
Bildiğiniz gibi, ABD, uzun süredir Çin'in Kuşak- Yol Girişimi'nin kara ayağını kesintiye uğratmak için büyük çaba sarf ediyor. Hele Zengezur üzerinden geçmesi planlanan Türk Devletleri lojistik kuşağı, Çin'in Avrupa'ya ulaşmak için kullandığı en kısa, en güvenli yollardan biri olacaktı. İşte bu hamle ile, ABD bu isteğine bir adım daha yaklaşmış oldu. Şunu demek istiyorum, ABD- Ermenistan ikili anlaşmasına göre, bölgede yer alan Amerikan varlığı, bu hattı kontrol altına almak veya işlevsizleştirmek isteyecektir. Bu da bölgeyi hızla ısıtır.
Dahası, bilindiği üzere uzun süredir Gürcistan ve Ermenistan üzerinde zaten büyük bir ABD etkisi mevcut. Dolayısı ile, Zengezur'a yerleşecek ABD askeri ve lojistik personeli, Rusya'nın güney kanadını çevrelemeye yönelik NATO dışı ama NATO etkili bir stratejinin de parçası olacaktır.
Türkiye açısından dikkat çeken noktalar - riskler..
1- Türkiye'nin Türk Dünyası entegrasyonuna fren mi ?
Bu hattın Amerikan etkisine geçmesi, Türkiye'nin Kafkaslar'da ki stratejik derinliğini olumsuz etkileyecektir. Çünkü Türkiye, "Zengezur Koridoru"nu yalnızca Azerbaycan ile bağlantı değil, Turan yolu olarak da tanımlıyor.
Yani ABD'nin buraya yerleşmesi, Türkiye'nin Avrasya açılımını kırılganlaştırabilir.
2- Türkiye'nin coğrafi kuşatılma riski
Uzmanlar, "ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde YPG/PYD üzerinden kurduğu fiili varlık, şimdi Kafkasya'da yeni bir jeopolitik çıkış noktası bulmuş olabilir" diyor. Ama şu nokta dikkat çekiyor elbette, Türkiye'nin doğusu, güneyi ve Karadeniz hattı potansiyel olarak ABD etkisinde çevrelenmiş hale gelebilir.
3- Ermenistan'ın vekil devlete dönüşme riski
Ermenistan, bu anlaşmayla siyasi egemenliğini fiilen pazarlamış olabilir. 99 yıllık bir anlaşma ve 1000 Amerikan personeli, bölgeyi askeri üsse çevirebilir. Bu durum, Ermenistan'ı bölgedeki dengeleri alt üst eden bir vekil devlet pozisyonuna taşıyabilir.
4- İran'ın tepkisi ve sınır güvenliği
ABD- İran arasında ki yüksek gerilim malumunuz. Zengezur Koridoru ise İran'ın kuzey sınırlarına çok yakın bir bölge. Dolayısı ile ABD'nin burada kalıcı olması, İran'ın çevrelenme korkusunu derinleştirecektir. Bu da, İran'ı ya doğrudan çatışmacı ya da Rusya-Çin eksenine daha sıkı bağlanmaya zorlayacaktır.
Peki, Kafkasya üzerinde bu stratejik satranç oynanırken , Türkiye'nin karşı stratejisi - satranç hamlesi ne/ neler olabilir ?
Türkiye, öncelikle kardeşi Bakü ile bu gelişmeyi derinlemesine analiz edecektir zaten. ABD'nin bu bölgede askeri ya da ekonomik olarak yerleşmesini önleyecek diplomatik baskılar ve ekonomik önlemler için bir plan oluşturulacaktır.
Öte yandan, Ankara'nın gelecek vizyonunda Türk Devletleri Teşkilatı kritik önemde. Dolayısı ile Ankara Türk Devletleri Teşkilatı içinde bu gelişmenin doğuracağı etkiler üzerine olağanüstü bir güvenlik zirvesi düzenlemeli ve TDT ile alternatif bağlantı güzergâhları gündeme almalı.
Şimdi de gelelim İran'ın bu gelişmeye göstereceği refleksin Türkiye açısından çıktısına. İran'a yönelik küresel tepki ve etkiler, Ankara-Tahran hattını olumlu açıdan hızlandırıyor. İran hiç olmadığı kadar Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. Aslında bu noktada da vereceği refleks Türkiye ile örtüşebilir ve bu olası diplomatik koordinasyon fırsat olarak değerlendirilebilir. Son olarak, bilindiği üzere NATO ittifakının güvenliği bireysel değil, kolektif stratejiye dayanmalı. Dolayısı ile, Türkiye, NATO'da ABD'nin tek taraflı bu hamlesini tartışmaya açabilir.
Toparlarsak, Zengezur üzerinden planlanan "Trump Köprüsü Koridoru" yalnızca bir altyapı projesi değil, küresel satrançta kritik bir jeopolitik taşın oynatılmasıdır. Bu hattın kontrolü üzerinden, Çin'in Avrupa'ya uzanan ekonomik damarları kesilmek, Rusya'nın güney cephesi çevrelenmek ve Türkiye'nin Türk Dünyası ile jeopolitik bağ kurma rüyası baltalanmak isteniyor.
Ayrıca bu gelişme, Türkiye açısından sıradan bir komşu hamlesi değil; çok eksenli stratejik kırılma anlamı taşıyor. Dolayısı ile tepkilerin, sadece ekonomik değil, çok katmanlı diplomatik ve güvenlik planlaması ile verilmesi gerekir.
Yazarın diğer yazıları

Türkiye Endonezya'ya 48 adet KAAN ihraç edecek

Yüzleri güler içleri ağlar! Mutlu görünüp mutsuz olan 3 burç

Benfica - Fenerbahçe maçı hangi kanalda, saat kaçta? FB maçı canlı izle

Arnavutköy'de arazi dolandırıcılığı: 3 zanlı tutuklandı, Meral Kaplan gözaltına alındı
