ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Kalbimizdeki kale: Muslera

Bazen bir insan gelir ve sadece yaptığı işle kalmaz; hayatımıza sızar, alışkanlıklarımızın parçası olur, duygularımıza dokunur. Fernando Muslera bizim için sadece Galatasaray'ın kalecisi değildi.

O, yeri geldiğinde umutlarımızı kurtaran, yeri geldiğinde hüznümüzü paylaşan, ama en çok da sahici kalmayı başaran bir dost.

Yıllarca sarı-kırmızı forma içinde nice zaferler, nice hayal kırıklıkları yaşandı.

Her tribün sesi, her şampiyonluk kutlaması, her kırık maç sonrası suskunluk... Muslera hep oradaydı ve kalbimizde taşıdık onu.

Çünkü bize sadece kurtardığı toplarla değil, duruşuyla, sadakatiyle, insanlığıyla dokunmuştur.

Ve işte geçen pazar, Yenikapı'da o sahne... Muslera ailesiyle çıktı karşımıza. Alkışlar arasında yürüdü ama gözleriyle konuştu adeta. Çocuğu ağlıyordu, kendisi gözyaşlarını zor tutuyordu. O an orada sadece bir futbolcu değil, bir ömür uğurlanıyordu.

O an şunu düşündüm:

Bu adam bizimle ne çok şey yaşamıştı...

Şampiyonluklarda yan yanaydık, hüsranlarda başımızı onunla birlikte eğdik. Yıllar boyunca o kaleyi değil, kalbimizi de savundu.Ve şimdi... o alkışlarla, o suskun bakışlarla biz de bir parçamızı uğurluyoruz.

Nasılsın diye sorsan şimdi, yanıtı kolay değil. Çünkü eksildik. Bir dönemi kapattık. Ama aynı zamanda doluyuz da... Minnetle, sevgiyle, hatıralarla.

Muslera gidiyor belki ama bizden gitmiyor. Çünkü bazı insanlar gittiklerinde bile kalırlar. Kalemizde belki olmayacak, ama kalbimizin tam orta yerinde hep kalacak. Belki son bir yıl daha kalır kim bilir inanın sürpriz olur.

Teşekkür ederiz Muslera.

Sadakatin, duruşun, bize verdiğin her şey için...

Bu bir veda değil.

Bu, içten bir teşekkür.


Yazarın diğer yazıları