ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Aynı Evin İçinde Yalnızlık

Kalabalıklar arasında, en çok evin içinde yalnız kalıyoruz.

Modern hayatın bize sunduğu tüm konforlara rağmen, insani bağlarımızda ciddi bir erozyon yaşanıyor. Teknoloji gelişiyor, imkanlar artıyor ama bir yandan da biz, birbirimizden uzaklaşıyoruz. Bu uzaklık, en çok da evin içinde hissediliyor. Aynı çatının altında yaşayan insanlar, zamanla birbirine yabancılaşıyor; bazen sessizce, bazen fark bile edilmeden.

Son zamanlarda sık sık duyduğumuz bir cümle var:

"Aynı evin içinde yalnızdım."Geçenlerde bir ünlü, biten evliliğiyle ilgili bir cümle kurdu, günlerdir aklımdan çıkmıyor: "Aynı evin içinde yabancıydım, yalnızdım."

Bu cümleyi kuran bir ünlü de olabiliyor, sokaktaki bir komşu da... Ama işin acı tarafı, bu cümle artık hepimize çok tanıdık çünkü çok fazla duyuyoruz.

Birbirine küs olmayan ama konuşmayan çiftler... Aynı sofraya oturup göz göze bile gelmeyen aileler...

Paylaşım azaldıkça, iletişim "görev"e dönüşüyor.

Çocuk için, ev düzeni için, dışarıya karşı iyi görünmek için sürdürülen ilişkiler...

Eskiden tartışmalar bile bağ kurmanın bir yoluydu. Şimdi kimse sesini yükseltmiyor ama herkes içinden içinden uzaklaşıyor.

"Ses çıkmıyorsa sorun yoktur" diye düşündüğümüz evlerde, belki de duygular çoktan sessizce çekip gitmiştir.

Bu yazıyı kaleme alırken amacım bir ilişkiyi, bir evliliği sorgulamak değil. Kimsenin özel hayatına parmak uzatmak da değil. Ama bir gerçek var:

Yalnızlık sadece tek başına kalmak değildir. Bazen en büyük yalnızlık, birlikteyken hissedilir.

Sosyal medya, telefonlar, dijital bağımlılıklar...

Tüm bunlar bizi sadece bireysel olarak değil, birlikte yaşama halimizde de dönüştürüyor.

Aynı odada oturup birbirine uzaktan bakan insanlar çoğalıyor. Kalabalıklar içinde, evin en özel köşelerinde bile yalnız hisseden bireyler artıyor.

Bu bir çağın meselesi. Ve belki de tam bu yüzden hep birlikte fark etmemiz gereken bir durum.

Aile olmak hâlâ kıymetli, hâlâ anlamlı. Ama bunun için yeniden paylaşmayı, dinlemeyi, anlamayı hatırlamamız gerekiyor.

Belki de bu akşam, herkes kendi telefonundan başını kaldırıp birbirine sadece bir "Nasılsın?" dese...

Küçük bir adım, büyük bir yalnızlığı hafifletmeye yetebilir.


Yazarın diğer yazıları