İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki katliamları, insanlık suçunu görmek isteyenler için ibretlik.

Bir millet bebekler bile katledilerek nasıl yok edilmek istenir, canlı örneği.

İsrail'e karşı çıkan sesler yavaş yavaş daha da güçlenmeye başlarken, özellikle batılı hükümetlerin çoğunun bu vahşete sesiz kalması ise can yakıyor.

Bugün 43. gün...

Gazze halkı 43 gündür üzerine durmaksızın yağan bombalarla katlediliyor.

İnsani felaketin boyutları korkunç.

Tüm bunların arasında, Türkiye bir kez daha dünyaya örnek olacak adımlar attı.

Mazluma elini uzatma konusunda en ön safta yer aldı.

Gazze'deki 27 kanser hastası, refakatçılarıyla birlikte bölgeden tahliye edildi.

Mısır'da uçağa bindirilip Türkiye'ye getirildi.

Tedavileri burada sürüyor.

Kovid-19 salgını döneminde batılı ülkeler vatandaşlarını geri getirmek için, o vatandaşlarından ücret talep ederken, Türkiye sadece birkaç vatandaşı için bile uçak gönderip "devlet" olmanın dersini vermişti dünyaya.

Şimdi bir kez daha ders veriyor.

Mazluma el uzatmanın öncüsü oluyor.

İnsanlık dersi hastalara yardım etmekle sınırlı değil elbette...

Zalime "dur" demek; katliamlara, soykırıma engel olmak gerek.

Ancak Batı'da öyle ülkeler var ki, bu katliamlara gözü kapalı destek veriyor.

En önde gelenlerinden biriyse Almanya.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün oradaydı.

İsrail'in katliamlarına karşı en ön safta duran lider olarak, Alman liderlerle görüştü.

Bu görüşme bütün dünya tarafından izlendi.

Nedenine gelince...

Almanya geçmişinde çok büyük bir insanlık suçunu barındırıyor.

Nazi dönemindeki Yahudi soykırımından bahsediyorum.

Bu suçu kabulleniyor ve sorumluluğunu hissediyorlar.

Hatta siyaseten hâlâ vicdan azabını taşıyorlar.

Geçmişin o kolay kolay temizlenmeyecek günahını çıkarma arzusu, bugün Almanya'nın Yahudilere sempatisinin, daha doğrusu İsrail'e koşulsuz desteğinin en önemli sebebi.

Ama bunu öyle çılgınca yapıyorlar ki, geçmişte işlenen soykırımın özrünü dilemek için, bugün bir başka soykırımda İsrail'in sırtını sıvazlıyorlar.

Bu hangi akla, hangi vicdana, hangi insanlığa sığar aklım almıyor.

Bir soykırımın günahını, başka bir soykırımı destekleyerek nasıl çıkarmayı düşünüyorsunuz?

Kanı kanla mı temizleyeceksiniz?

Kan, kanla temizlenmez.

Eğer iddianız gibi geçmişten ders çıkaran bir ülke olsaydınız bugün katliamların değil insanlığın yanında dururdunuz.

Soykırım meşru müdafaa değildir.

Tahmin ediyorum ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da dünkü ziyaretinde Alman liderlere bu mesajı açıkça vermiştir.

Umarım Almanya da bu gerçeğin farkına varır.

En azından bundan sonra mazlumlar için bir şeyler yapmaya çalışır.

Birleşmiş Milletler raportörleri bile Gazze'de yaşananlar için "soykırım" demeye başlamışken, İsrail'in sivil katliamlarına karşı sesini çıkarır.

Darısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin de başına.

Hala İsrail'e "ateşkes" çağrısı yapamıyorlar.

Ama en azından bu kez "acil ve uzatılmış ara" çağrısı yapmayı başardılar.