ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Türkmenlerin sesini duyun

Terör örgütü PKK'nın silah bırakması süreci,

İç siyasi tartışmalar,

İsrail-İran savaşı,

İsrail'in Gazze'deki katliamları,

Rusya-Ukrayna savaşı...

İç gündem de dış gündem de oldukça yoğun.

Bu yoğunluk içinde onların sesi ne yazık ki pek de duyulmadı.

Ama Irak'ın kadim Türkmen yurdunda ciddi bir rahatsızlık var.

Altunköprü'yü belki pek çok kişi duymamıştır.

Kerkük'e bağlı bir nahiye.

Türkçe olan adından da anlaşıldığı gibi bir Türkmen yurdu.

Burada bir süredir tehlikeli bir oyun oynanıyor.

Son dönemde ülkede iç barışı sağlamak adına önemli bir fırsat yakalanmıştı.

Türkmenlerin beklentisi de buydu.

Yok sayılmamaktı.

Çünkü haklarının çalınmasından bıkıp usandılar.

Etnik ve kültürel kimliklerinin artık ayrımcılık unsuru olmamasını istiyorlar.

Ama öyle olmadı.

Irak ve Suriye gibi sınırları Sykes-Picot ile İngiltere ve Fransa tarafından çizilmiş ülkelerde ne yazık ki etnik ve dini gruplaşmalar çok etkili bir mücadele unsuru.

Kerkük başta olmak üzere o coğrafyada azınlık kalmış Türkmen olmak işte bu nedenle çok zor.

Çünkü ülkede gücü eline alan, silahı olan, geneli kontrol etme kabiliyetini elde eden, bir azınlığı kenara itiyor.

Türkmenler de tam olarak bunu yaşıyor.

Hem de uzun zamandır.

Kerkük'te çok ciddi mücadeleler verdiler.

Şimdi de aynı mücadele Altunköprü'ye kaymış durumda.

Ülke içinde kendi birliklerine dayanıp, Türkiye dışında pek başka bir ülkeden destek göremeden "Türk" varlıklarını korumaya çalışıyorlar.

Altunköprü'nün nüfusu yüzde 90 oranında Türk.

Kerkük gibi burayı da kontrol etmeye çalışan Iraklı Kürt siyasetçilere göreyse, ne hikmetse Altunköprü'nün demografik yapısı tartışmalı.

Özetle Kerkük'te oynanan oyun burada da sergileniyor.

Belediye Başkanı bir Kürt.

Tabii seçimle değil atamayla görevlendirildiği için "müdür" olarak anılıyor.

2003 yılından beri Altunköprü Belediyesi'ne bir tane bile Türkmen atanmamış.

Belediye Başkanı ya Arap, ya Kürt atanıyor.

Diğer makamlar için de durum aynı.

Son atama döneminde de aynısı oldu.

Haliyle Altunköprü Türkmenleri haklı olarak öfkelendi.

Sokaklara döküldüler, yolları kapattılar.

Seslerinin duyulmasını istediler.

Günlerce protesto gösterileri yaptılar.

Irak Türkmen Cephesi ön saflarda.

Talepleriyse çok makul.

Hatta bana kalırsa aslında hak ettiklerinin, yani olması gerekenin bile gerisinde.

Belediye başkanı, emniyet müdürü ya da kaymakamdan sadece birine bile bir Türkmen'in atanmasına razılar.

Üstelik dediğimiz gibi o ilçede Türkmenlerin nüfus yoğunluğu yüzde 90.

Yani aslında çok daha fazlasını hak ediyorlar.

Irak'ta siyaset ve yönetim sistemi, ABD işgalinin ardından etnik ve mezhepsel ayrışma temeline dayanıyor.

Örneğin Cumhurbaşkanı bir Kürt olmak durumunda.

Başbakan Şii, Meclis Başkanı Sünni oluyor.

Federal düzeyde böyle bir sistem uygulanırken Altunköprü Türkmenlerinin bu mütevazı talepleri bile karşılanmıyor.

Üstelik bırakın Türkmenlerin haklarını vermeyi, nahiyenin asıl adı olan Altunköprü'ye bile tahammül yok.

Belediye resmi yazışmalarda ısrarla "Pirde" adını kullanıyor.

Bağdat bu sese kulak tıkamakta ısrarlı görünüyor.

Türkiye ise olan biteni yakından takip ediyor.

Anlaşılan o ki bir süre özellikle sessiz kalındı.

Sürecin seyri ve Bağdat'ın tavrı izlendi.

Ardından da Dışişleri Bakanlığı'ndan resmi bir açıklama yapıldı.

"Türkmen soydaşlarımızın Irak siyaset ve devlet yapısı içerisinde layıkıyla temsil edilmeleri temel beklentimizdir." denildi.

"Kerkük'teki gelişmeler ülkemiz tarafından yakından ve hassasiyetle takip edilmektedir." ifadesi kullanıldı.

Alması gerekenlerin mesajı aldığını umut ediyorum.

Ülkede huzurun sağlanması adalet ve hakkaniyetten geçiyor.


Yazarın diğer yazıları