ABD Başkanı Donald Trump...

BM zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan dâhil birçok Müslüman ülke lideriyle buluştu.

Ardından Beyaz Saray'da Erdoğan'ı ağırladı.

Her iki temasta da aralarda sosyal medyadan sık sık yayınladığı mesajlarda da Gazze'de çözüme ulaşmaya çok yakın olduklarını söylüyordu.

Hatta daha geniş çapta Ortadoğu'da büyük bir barış için fırsat olduğunu, bunun değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyordu.

Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı.

İsrail Başbakanı Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken 20 maddelik bir "Gazze", daha doğrusu "Gazze'den hareketle Filistin planı" duyurdu.

Özetlemek gerekirse, İsrail saldırıları durduracak.

Hamas elindeki tüm esirleri iade edecek.

İsrail de 1700 Gazzeli tutukluyu serbest bırakacak.

Ayrıca cenazesi verilecek her İsrailli esir karşısında 15 Filistinlinin naaşı teslim edilecek.

Sonra, silahlanmayı bırakan Hamas üyelerine af çıkarılacak.

Bölgeye yoğun insani yardım girecek.

Enkaz kaldırılacak, altyapı onarılacak.

Gazze'yi Hamas yönetmeyecek.

Günlük hayatın idaresi için teknokrat bir Filistin komitesi geçici olarak yönetimi ele alacak

Bu komite Uluslararası Batış Kurulu tarafından denetlenecek.

O kurulun başında Trump olacak.

Ancak İngiltere Başbakanı Tony Blair idare edecek.

Yani aslında Gazze Şeridi'ni geçiş döneminde Trump ve Blair yönetecek.

Bölgenin güvenliği için uluslararası bir güç oluşturulacak.

Bu güç daha sonra Filistinlilerden oluşacak kolluk kuvvetlerini de eğitecek.

İsrail Gazze Şeridi'ni işgal ya da ilhak etmeyecek.

İsrail güçleri 3 aşama halinde bölgeden çekilecek.

Türkiye'nin yanı sıra pek çok Arap ve Avrupa ülkesi gelişmeden memnun.

Soykırımın sonlandırılması için gerçekten de büyük bir umut.

Ancak bu planın sağlıklı şekilde işlemesi için işlerin çok sıkı tutulması gerektiğinde herkes hemfikir.

Şimdi gelelim endişelere...

Planın hayata geçebilmesi için iki tarafın da onayı gerekli.

İsrail peşin peşin kabul etti.

Hamas ne diyecek, onu bekliyoruz.

Daha öncekilerde de olduğu gibi, bu tablo genelde Hamas'a dayatılan durumlara işaret eder.

Doha'da yoğun görüşmeler, plan üzerine müzakereler var.

Hamas'ın bazı üst düzey isimleri ilk aşamada planda pek çok muğlak nokta olduğunu söylüyor.

Benim de aklımı kurcalayan birçok nokta var.

Planı memnuniyetle karşılayanların başında El Fetih yönetimi geliyor.

ABD ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını söylüyorlar.

"Hamas'tan kurtulmak" El Fetih'in en büyük arzusu.

Bu bir sır değil.

Hamas ise zaten savaş sonrasında Gazze'yi yönetmeye devam etmek gibi bir amacı olmadığını açıkça söylüyor.

Öncelik katliamın durması

Ancak tüm bu sorunun temelindeki krizin düğüm hala çözülmüş görünmüyor.

Hamas, İsrail işgaline karşı mücadele eden bir silahlı direniş hareketi.

Silahları bırakmaya karşı değiller ama bunun için önce sebebinin, yani İsrail işgalinin ortadan kalkmasını istiyorlar.

Bu da en doğal hakları.

Ancak Trump'ın planı, Hamas'ın İsrail işgali sürdüğü sırada silah bırakmasını istiyor.

Plan ayrıca rehineler serbest bırakıldıktan sonra İsrail ordusunun kademeli olarak çekileceğini söylüyor.

Rehineler İsrail'e karşı Hamas'ın elindeki en büyük koz.

Bu kozu elleriyle teslim ettikten sonra İsrail'in duracağına nasıl güvenecek?

Ayrıca diyelim ki her şey yolunda gitti, anlaşma sağlandı ve uygulanmaya başlandı.

İsrail'in sözünü tutacağına nasıl itimat edecekler.

Aynı İsrail ocak ayında Trump'ın baskısıyla ateşkes ilan etti.

Sadece üç gün sürdü.

Aynısının yaşanmayacağının garantisi nedir?

Son olarak, plan Filistin Devleti'nin kurulmasına giden yolu açabileceğini söylüyor.

Bu da iki devletli çözümle bölgede sükûnetin sağlanmasını, haliyle İsrail ve tüm bölge ülkeleri arasında tansiyonun düşmesini sağlayacak.

Trump'ın umudu bu.

Ancak plan açıkça Filistin Devleti'nin kurulacağını söylemiyor.

Zaten planı kabul eden Netanyahu da görüşmeden sonraki açıklamasında bunu dedi.

"Filistin Devleti'nin kurulmasına asla müsaade etmeyeceğim" diye de ekledi.

Yani İsrail'e rağmen barış arayışı var ki oldukça zorlu bir süreç

Umarım ABD Başkanı bu sefer işleri daha sıkı tutar.

Türkiye dâhil bölge ülkeleri de buna ciddi şekilde destek verecektir.

İsrail dizginlenirse, tansiyon düşer.

Aksi halde durum vahim.