ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Bu zulüm ne zaman bitecek?

İsrail, ABD'nin de desteğiyle dünyanın gözünün içine baka baka Gazze'yi yerle bir edip ele geçiriyor.

Türkiye dâhil birçok ülke girişimlere bulunsa da, uluslararası sistemin adaletsiz ve hakkaniyetsiz olmasının acı sonuçları karısında insanlık vicdanı utanç duyuyor.

Zaten Gazze Şeridi'nin dörtte üçünü askeri olarak ele geçirmişlerdi.

Netanyahu hükümeti şimdi de bölgenin tamamını işgal etmek için karar aldı.

22 aydır çok derin acılar yaşayan Gazzeliler için ne yazık ki umut verici bir çıkış hala yok.

İsrail tüm desteklerine rağmen Gazze'deki askeri hedeflerine ulaşamadı.

Hamas'ı yok edemedi.

Rehinelerin tamamını kurtaramadı.

Katliamlar ve soykırıma rağmen, açlığı silah olarak kullanmasına rağmen bu konuda başarısız oldu.

Ülkenin iç siyaseti de ciddi çalkantılar içinde.

Muhalefet liderleri alınan son karar çok tepkili.

Güvenlik Kabinesi'ndeki toplantıda, Genelkurmay Başkanı tam işgal planına karşı çıktı.

Aşırı sağcı bakanlarla kavga etti.

Aşırı sağcı zihniyetin ve siyaseten esir aldığı Netanyahu'nun gözünü öyle bir nefret bürümüş durumda ki, kendi ülkelerinin derin fay hatlarına ayrılıp zihnen parçalanması bile umurlarında değil.

Bu gözü dönmüş planı hayata geçirirken de adıma "işgal" demiyorlar.

"Kontrol" diyorlar.

Çünkü işgal, onu yapan ülkeye büyük hukuki sorumluluklar yükler.

Hesapta bu kelime oyunuyla bunlardan kaçınacaklar.

Tarih önünde nasıl hesap verecekler, orası ise ayrı.

Soykırımcı İsrail, Gazze Şeridi'ndeki işgalin sona ermesi için 5 şart ilan etti.

Bunlardan biri Hamas'ın silahsızlandırılması.

İkincisi 20'si hayatta olduğu düşünülen 50 rehinenin iadesi.

Üçüncüsü Gazze'nin tamamen silahlardan arındırılması.

Dördüncüsü, İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen kontrol altına alması.

Beşincisi de Gazze'de Hamas ve Filistin Yönetimi'ne alternatif bir yönetimin kurulması.

Yani 22 aylık soykırımla başaramadıkları her şey...

Zaten tam işgal planı da bu sebeple hayata geçiyor.

Topyekûn işgalin yol haritası da ana hatlarıyla belli.

1 milyon kişiyi Gazze kentinden güneye doğru sürecekler.

Kentin tamamını banliyöleriyle birlikte boşaltacaklar.

Bu da yaklaşık 2 milyon 300 bin kişinin çok küçük bir alanda iyice sıkışıp kalması demek.

Muhtemelen El Mevasi bölgesinde olacak.

Orası zamanında güvenli bölge ilan edip defalarca bombaladıkları çadır kentlerden oluşuyor.

Sonra yardım dağıtımlarını genişletecekler ki, işledikleri zulme insani bir hava verebilsinler.

Bu ilk aşamayı 7 Ekim'e kadar hayata geçirmek istiyorlar.

Sonra karadan ve havadan saldırılar genişleyecek.

Bu aşamanın da 4-5 ay kadar sürmesini planlıyorlar.

Bu, insanlığın vicdanının her geçen gün daha da fazla kanayacağı günler gelecek demek.

İsrail'in açlığa mahkûm ettiği Gazzeliler zaten çok ağır bedeller ödüyor.

Havadan yardım dağıtımlarında her gün izdihamlar var.

Bazı yardımlar da çadırların üzerine düşüp insanları yaralıyor.

Yere saçılan fasulyeler, hatta un bile karıştığı topraktan elle toplanıyor.

Açlıkla mücadele eden insanlar özelikle de çocuklar ve bebekler her gün yeterli besin alamadıkları için ölüyor.

Hatırlarsınız İsrail, ABD'li bir sözde vakıfla ortak dağıtım noktaları kurup bunu da tekeline almıştı.

Böylece bölgeyi gettolaştırma yönünde de adımlar attılar.

Oralar da ayrı bir insanlık dramı.

O merkezlerde insani yardım almayı bekleyen Gazzelilere her gün ateş açılıyor.

Her seferinde can kayıpları oluyor.

İsrail ya da ABD'de buna ne hesap soran ne "Dur" diyen var.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, o merkezler için çok doğru bir tespit yaptı.

Oraları "Organize cinayet merkezleri" diye niteledi.

Gerçi geçmişten de bilirdik ama son yıllarda çok daha net şekilde gördük.

Cinayete deyince İsrail hükümetinin ne kadar hevesli olduğunu dünyanın geri kalanı da anladı.

Anladı anlamasına da, hala bir sonuç yok.

Bu soykırım ne zaman duracak?

Netanyahu hükümeti bu suçların hesabını ne zaman verecek?

Lütfen Gazze'yi unutmayın.

Asıl unutulurlarsa kaybederler.


Yazarın diğer yazıları