Daha güzel günlere
Pazar günü Irak'ın kuzeyinden gelen şehadet haberleri yüreğimizi yaktı.
Mehmetçik terörle mücadeleden ödün vermiyor.
Devlet "Gevşeme yok" diyor.
Bu operasyonlar da bunun göstergesiydi.
Umarım ki daha önce kullanılamaz hale getirilmiş mağaradaki arama-tarama sırasında metan gazı maruziyetiyle yaşanan bu elim hadise bir daha olmaz.
Olmaması için çok uzun zamandır pek çok koldan çok önemli bir mücadele veriliyor, adımlar atılıyor.
Türkiye'nin yerli askeri sanayisini geliştirmesiyle sahada çok şey değişti.
Ülke içinde terör örgütü neredeyse kıpırdayamaz halde.
Irak ve Suriye'nin kuzeyinde de çok kısıtlandılar.
Bunu askeri sanayinin sahada getirdiği güçle değişen dengeler sağladı.
Ama tek sebebi bu değildi.
Terörden arındırılan bölgelerde huzur ve refah artmaya başlayınca, örgüt tabanını da ciddi şekilde kaybetti.
Kardeşlik ve huzur iklimi ilmek ilmek yeniden örüldü.
Hala da örülmeye devam ediliyor.
Bugün Türkiye'nin güneydoğusunda olduğu gibi Irak'ın kuzeyinde de örgütün nasıl da bölgeyi huzursuz, tekinsiz bir yer haline getirdiği görülebiliyor.
Türkiye terör belasıyla mücadelede çok bedel ödedi.
Verilen şehitler, harcanan yüz milyarlarca dolarlık kaynak...
Gerekirse gözünü kırpmadan yine öder, orası ayrı ama çok uzun zamandır kat edilen mesafeler bu meselenin kökten çözümü için şartları hiç olmadığı kadar olgunlaştırdı.
Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğiyle başlayıp, İmralı'da hapis yatan Abdullah Öcalan'ın mektubuyla devam eden süreçte önemli bir sembolik an kapıya dayandı.
Terör örgütünden bir grup, Kandil'den inerek Irak'ın kuzeyinde silahlarını teslim edecek.
İnşallah birkaç gün içinde hep birlikte göreceğiz.
O günden sonra, daha somut adımlar için kapı aralanacak.
DEM Parti'nin İmralı heyetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabulü bir yanda, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın Irak'a ve Hakkari'ye yaptığı ziyaretler diğer yanda.
Devlet süreci çok sıkı şekilde kontrol altında tutuyor.
Bu sefer bir yol kazasına ya da provokasyona meydan vermemek için oldukça dikkatli ve temkinli.
Doğru olanı da bu.
Terör örgütü silah bırakma sürecine başlayacak.
Eş zamanlı olarak mecliste de bir komisyon kurulması yönünde adımlar atılacak.
Burada önemli olansa fırsat penceresini kaçırmadan ama acele etmeden dikkatli adımlar atmak.
Heyecanla atılabilecek hızlı adımlar daha sonra başka olumsuz etkilerle kendini gösterebilir.
Yavaş, temkinli ve sakin adımlarla yol alınması kalıcı huzurun temininde çok daha etkili olacaktır.
Gerçekçi olmakta fayda var.
Örgütün silahlarını bırakması yıllara yayılan bir zaman alabilir.
Çünkü dağdaki teröristlerin eli kana bulanmış olanlarının diğerlerinden ayrıştırılması, örgütün yönetici kadrosunun ne olacağı, geri kalanların hangi ülkede ne şekilde hayata entegre edileceği gibi hassas konular önümüzde bekliyor.
Kuzey İrlanda'daki IRA ve İspanya'daki ETA'ya baktığımızda, silahlarını tamamen terk etmelerinin 7 yılı bulduğunu görüyoruz.
Bu süreçte huzur ve sükunetin korunması hayati olacak.
Elbette provokasyonlar olacak.
Sürece taş koymaya çalışan ülke ya da gruplar çıkacak.
Ama örgüt kanadında şu anki sağduyu varlığını sürdürdüğü sürece, olumlu adımlara olumlu karşılıklar görecekler.
Türkiye sahada tam denetim yapacak.
Başkalarını karıştırmayacak.
Hem bölgede, hem ülke içinde şartlar hiç bu kadar olgunlaşmamıştı.
Umuyorum ki sonu iyi olacak.