ABD'ye güvenmeli miyiz?
Türkiye, İsveç'in NATO üyeliği konusunda süreci ilerletme adına önemli bir adım attı.
İlgili meclis komisyonu kararı Genel Kurul'a gönderdi.
TBMM Genel Kurulu'ndaki oylamadan olumlu sonuç çıkması durumunda, Türkiye adına süreç tamamlanacak.
İsveç'in NATO üyeliğine "evet" denilmiş olacak.
Gözlerse eş zamanlı olarak ABD'de...
F-16 satışı ve modernizasyonu konusunda eş zamanı adımlar atılacak mı göreceğiz.
ABD'deki durumu özetlemek gerekirse, "Beyaz Saray ve Kongre arasında fikir ayrılığı var" diyebiliriz.
Şahsi düşüncem fikir ayrılığından çok fikir yakınlığı içinde bulundukları yönünde olsa da en azından görünen ve yansıtılan bu.
Peki ABD'ye güvenmeli miyiz?
Gelin biraz hafızamızı yoklayalım.
Birkaç örnek sıralayalım.
Ondan sonra kararı siz verin.
Türkiye daha önce ABD'den insansız hava araçları almak istedi, pek çok sıkıntıyla karşılaşıldı.
Sonucunda Türkiye kendi göbeğini kesti.
Teknolojisini ve altyapısını geliştirdi, üretim yaptı.
Uzun yıllar süren çabalarının meyvelerini aldı.
Şu anda İHA ve SİHA konusunda dünyada en çok adı geçen ülkeler arasında.
Ve bir başka örnek...
Türkiye ABD'den hava savunma sistemi istedi.
Patriot'lar yine verilmedi.
Durum acildi.
Türkiye önce Çin'e yöneldi, ardından bu ihtiyacını Rusya'dan karşıladı.
ABD ayağa kalktı.
CAATSA denilen mekanizma devreye girdi.
Türkiye'ye yaptırımlar uygulandı.
Üstüne bir de ortak üreticisi olduğumuz F-35 sürecinden çıkarıldık.
Neyse ki Türkiye kendi göbeğini kesmekte yetenekli.
Gün gelip de KAAN seri üretimle envantere girdiğinde bu sorunlar da kalmayacak.
Dahası ABD Türkiye'nin parasını ödediği F-35'leri bile vermezken, Yunanistan'a F-35 satışı gündemde.
Bu da Ege'deki hava dengelerini Yunanistan'ın lehine bozması muhtemele bir başka hamle.
Peki ABD S-400'ler konusunda başka ne yaptı dersiniz?
Yine Rusya'dan S-400 alan Hindistan'a yaptırım uygulamadı.
Hatta CAATSA yaptırımlarından muaf tutulması için Kongre'ye tasarı sunuldu.
Oysa ABD'nin müttefiki ve NATO üyesi Türkiye, cezalandırılmak istenmişti.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Mesela Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah ambargosunu kaldırmaları...
Rum Milli Muhafız Ordusu denilen silahlı yapılanmayı, ABD'deki bir eyaletin ulusal muhafızlarının himayesi altına almaları.
Rusya bahanesiyle Yunanistan'a askeri üs, silah, daha doğrusu bir ordu konuşlandırmaları.
Zaman zaman uçak gemisi de gittiğini unutmamak lazım.
Bitti mi, hayır...
Güneyimizde PKK/YPG terör örgütünü uzun yıllardır silahlandırıyorlar.
Ayrıca teçhizat, askeri araç ve malzeme sağlıyorlar.
Maddi olarak da besliyorlar.
Onlara bir "devlet" kurdurmaya çalışıyorlar.
Üstelik bu hamleleri, yine "müttefik" dedikleri Türkiye için beka meselesi.
Artık bu nasıl müttefiklikse...
Bahaneleri de hazır. Terör örgütü DEAŞ ile mücadele.
Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede kara operasyonu yapıp DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışmış tek NATO ordusu.
İsveç meselesine dönersek, ABD Başkanı Biden Türkiye'ye F-16 ve modernizasyon kitlerinin satışını desteklediğini söylüyor.
Kongre Noel tatilinde. Şimdi bekleyip göreceğiz.
Bakalım satış bildirim ne zaman yapılacak...
Kongre'de satışı engellemek için bir tasarı çıkarılacak mı, çıkarılmayacak mı?
Biden yönetimi böyle bir engel çıkması durumunda nasıl bir hamle planlıyor?
Örneğin İsrail'e binlerce tank mermisi sevk ederken, Kongre'yi kenara itip acil durum yetkisini kullanmayı bilmişti.
Türkiye için de benzer bir yedek planı var mı?
Muhtemel ki TBMM Genel Kurulu'ndaki süreç bu soruların cevaplarına dair işaretler alınmadan ilerlemeyecektir.
Çünkü geçmişteki deneyimler ABD ile güvene dayalı bir ilişki kurmanın zorluğunu gösteriyor.
İsveç'i de unutmayalım.
Onlar da terörle mücadele konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerini anladıklarını ve buna uygun davranacaklarını söylüyorlardı.
Ama daha birkaç gün önce, terör yandaşlarının gösterisine yine izin verdiler.
Yani sadece ABD'nin değil, İsveç'in de samimiyet testi henüz bitmedi.
Tabii iş Türkiye ile de bitmiyor.
İsveç'in NATO üyesi olabilmek için Macaristan'dan da onay alması gerekli.
Yazarın diğer yazıları

Hayatı onlar yaşar! Keyfine düşkün 2 burç belli oldu

Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST adil bir dünyanın tohumudur

İnşaat alanına giren otomobil perde betonda asılı kaldı

Efes Müzesi 3500 yıllık tarihsel sürece ışık tutuyor
