ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Umutsuz Değilim De…

Sumud, İsrail'in taciz ve saldırıları altında hedefine ilerlemeye devam ediyor.

Dünyada sokaklar Filistin'e destek veren, İsrail'in uyguladığı soykırımı haykıran, Netanyahu'nun dünyanın geleceğinde yer almaması gerektiğini söyleyen insanlarla dolu.

Filistin Devleti'i umulmadık devletlerce tanınıyor. Saha da, masa da hareketli.

Umutsuz değilim. Mücadele devam ediyor. Ama her saat bir çocuğun öldüğü Gazze'ye "sabret" mi diyelim, ne yapalım...

ABD'nin koşulsuz İsrail desteği sürerken, İngiltere, Avustralya, Kanada gibi ülkeler görmezden gelinemez İsrail saldırganlığı karşısında, vatandaşlarından gelen tepkilerin de inkar edilemez baskısıyla iki yıl önceki pozisyonlarını değiştirmiş görünüyorlar. Filistin devlet olarak tanınmaya devam ederken, BM yine de malum sebeplerden durumu değiştirecek bir karara geçemiyor.

Yani özellikle 7 Ekim sonrası Hamas'ı gerekçe göstererek İsrail'i haklı gören ve destek veren devlet başkanları ülkelerine döndüklerine, kendilerini bu tavra mecbur bırakan halklarını sadede oyalamış mı olacaklar, yoksa bunu değiştirmenin yolunu içine düşülen kriz çözmeye yetecek mi?

İsrail'in hedefi sadece Gazze değil. Artık bütün insanlık. BM ve üye ülkelerin liderleri kendilerini insanlık ailesinin bir parçası olarak görmüyorsa başka, ama öyleyse hedefte olduklarını bilmeliler. Halkının önemli bir kısmı farkında da ABD yönetimi de bilmeli. Trump da bilmeli. Fakat bilmeye akıl yetmiyor galiba, biraz da insan ahlakı lazım.

Tekraren; umutsuz değilim, mücadele devam ediyor. Fakat ben gerçekten 'soykırım'ın, anısı yâd edilecek bir geçmiş zaman hadisesi olarak yaşamasından tiksiniyorum. Geçmiş soykırımların yaşanmalarının üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra tescillenmesi bir hukuki temel oluşturuyorsa da gidenleri geri getirmiyor. Engellenebilir facialar göz yummaktan kaynaklandı, mesela Bosna'da olduğu gibi.

Şimdi lafzen soykırım ifadesinin kullanılması, Filistin'in devlet olarak tanınmaya devam etmesi elbette kazanım. Ama "bunlar, bunlar oldu..." diye hikaye ederken gelecekte, "Neden durdurmadınız?" diye soran olursa, ne cevap verilecek?


Yazarın diğer yazıları