ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Seferberlik

Kimse böyle bir söz vermemişti ama ben hayatta sınavların bir insanın üstüne
teker teker geleceğini zannederdim. Yemek öğünleri gibi; kahvaltımızı ettik,
yedik, enerjimizi aldık tamam. Şimdi bir iki saat işimize bakalım. Sonra öğle
yemeği, tükettiğimizi yerine koyalım, karnımız bir daha doyuralım ve bitirip
başarmış olalım. Belki arada çay içeriz. Derken akşam yemeği, hazırladık,
sofrayı kurduk, yedik, bitirdik; tamam!
Gerçi karın doyurmanın bir zorluğu olduğundan değil ama, sıralı işe.
Öngörülebilir.
Hayat sınavları öyle olmuyormuş. Biri bitip diğeri başlıyor diyenler varsa da
ona aldırmıyorum doğrusu. Biri başlarken, yani daha sadece başlarken, ne
olduğunu anlamaya çalışırken ben, diğerleri kapıdan, bazen pencereden,
olmadı bacadan düşüp geliyor önüme. Dünya böyle imiş.
Sadece kişisel hikayemizde değil, ait olduğumuz bütün içinde de böyle
galiba.
Önemli hatta hayati gündemler etrafımızı sarmış durumda. Yeni değildi, belki
hep böyleydi. Ama gücünüz ve iddianız arttıkça çözüm bulmanız gereken
şeyler de büyüyor ve ağırlaşıyor gibi.
Türkiye iç ve dış siyaseti ile hareketli bir ülke. Büyüdükçe meseleleri de
büyüyor.
Ekonomi gündemi buna belirgin şekilde eşlik ediyor.
Öte yandan yakın zamanda Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği bir başka kritik
gündemimiz var. Genç nüfusu ile gelecek planları yapan Türkiye düşen nüfus
artışına odaklanmak zorunda. Uzun yıllar boyunca nüfus planlaması için nasıl
propaganda yapıldığını yaşı yeten hatırlar, yetmeyen geriye dönüp
araştırabilir. Şimdi yıllar boyu uygulanan bu yanlış politikayı tersine çevirecek
tedbirler alınmaya çalışılıyor.
Öte yandan bir başka mesele daha var: Eğitim. Bu büyük başlık altında
mesleki eğitimden, ara eleman ihtiyacına, eğitim kadrosunun niteliğinden,
yeni teknolojilere uyumlanmaya kadar sayması uzun sürecek epey madde
var.
Türkiye sadece dünyanın değişiminde kendine sağlam bir pozisyon
edinmenin değil, Cumhuriyet tarihi boyunca kimi ihmal, kimi yanlış
politikalarla arızalara uğramış bir alanı da toparlamak durumunda.Sadece kişisel hayatlarımızda değil, toplam hikayemizde de meseleler bir
birer değil, üçer beşer geliyor ve hepsi toplamda birbiriyle ilgili, ilintili.
Yani Türkiye Yüzyılı meselesi sahiplenip sırtlanmaya çalıştığımız çok büyük
bir iddiamız.
Türkiye'nin yapılanma sürecinde hepimiz varız.
Bu gerçek bir seferberlik.


Yazarın diğer yazıları