O Zaman Hoş Geldiniz
Rüzgarın seyri değişti, Gazze kıyılarına mecburen yanaşıldı; o zaman hoş geldiniz...
Terörist devlet İsrail'in asra yaklaşan abluka ve soykırımı 7 Ekim'de başlamadı. Bu meselenin farkında olan insanlar başından beri biliyor. Ama elbette 7 Ekim bu hikayenin belirgin dönüm noktalarından biri oldu. Kahrolasıca katliamcıdan intikam değil öncelik, öncelik; Filistinli yavrunun yaşamasıydı ve yaşamasıdır. Ve evet; onu katleden İsrail'dir.
O günlerde meseleye yönününü çevirip tepki gösterenler istediler ki; görünen vahşeti herkes dile getirsin, lanetlesin. "Şöhret"lerin pek azı yanaştı. Hep iyiyi görüp anmaktan yanayım. Değerli olan bir şey demek ve yapmaktır, kötülük eden ve susanı zikretmek vakit kaybı. Ama üzücüydü de aynı zamanda, hayal kırıklığıydı. O hayal kırıklığının refleksi ile sitem edildi, çağrı yapıldı; Konuşsanıza!
7 Ekim sürecinin ilk aylarında İstanbul'da Gazze için yapılan etkinlikte sahneye çıkıp, uzatılan mikrofonlara durduğu yeri, duyduğu acıyı, temenni ve beklentisini söyleyen Okan Bayülgen şöyle demişti bir seferinde, mealen;
"Bu konuda olması gereken tepkiyi göstermeyenlere de çok yüklenmeyin, bırakın, tarihin yanlış tarafında kaldıklarını fark ettikleri anda onlar zaten utanacaklar."
Bu ince uyarıyı o zaman da kıymetli bulmuştum, şimdi de kıymetli buluyorum. Ve merak etmeyin, iyi niyet budalası değilim. Ayrıca Bayülgen'in de hem zeki hem akıllı olduğunu düşünüyorum. Sonraki mülakatlarının birinde meslektaşlarını, kültür sanat camiasını cesarete davet etmişliği de var.
Bana bu bir buçuk yıllık açıklamaları hatırlatan, son bir haftalık gündem.
İnsanlık adına hem biraz olsun umut ve teselli bularak yaptık dünyadaki sanat gündemli haberleri, hem de ülkemizdeki kültür sanat çevresi duyarlılığının yetersizliğinden utanarak, incinerek. Boğaziçi Film Festivali, 12 Punto gibi belli başlı bazı etkinliklerin daima takvimlere girse de Filistin-Gazze özeni, dikkati, bazı köklü kurum ve etkin kişilerin sessizliği gerçekten yaralayıcıydı. Şahsen yine de Bayülgen çizgisini benimsemeye çalıştım. Gerekeni değilse bile yapabileceğin kadarını yap, yapanı an, destekle. Nefesini zalimin tarafında duran korkaklara tüketme.
Dünyadaki tepkiler ise muazzam büyüdü. Boyunda kefiye, yeşilli kırmızılı aksesuarlar... olan değil, olacak etkinliklere şerh konuldu, İsrail gelecekse biz yokuz! Gerçekten muazzam.
İngiltere'de Yahudi orkestra şefi orkestrasının başında konuştu. Yahudi aktris ödülünü alırken beni İsrail'den saymayın dedi.
Sonra Fazıl Say "İnsan olun" dedi, bir tepki göstermeyenlere.
Sonra Semih Kaplanoğlu Say'ın bu mesajını alıntılayarak "Aramıza hoş geldin" dedi.
Sonra İKSV sponsoru Ömer Koç bienal açış konuşmasında dualarının ve aklının Gazzedekilerlerle olduğunu söyledi. Gerçi Gazzelilere o soykırımı kimin yaptığı konuşmada geçmiyordu ama, bu da bir adım.
Yani geldi mi bilmiyorum, ama yine de bu kadarı bile hoş. Olsun. Yurdumuza Batı'dan gelen kültür sanat rüzgarı, Türkiye'deki bazı çevreleri etkisi altına almış görünüyor.
Dalga geçmeyelim, hor görmeyelim; referans insan değil, değerdir. O veya bu, bir değerli söz söylenmişse, onun hatırına hoş geldiniiiiiz... gelin, gelin, yer var diyelim.
Yazarın diğer yazıları

Kütahya'da 4,9 büyüklüğünde deprem

Türk musikisinin acı kaybı: Neyzen Niyazi Sayın hayatını kaybetti

Trump anlaşmayı duyurdu: Gazze'de ateşkes kabul edildi

Soykırımcı İsrail'den Paris toplantısı tepkisi: Trump'ın Gazze planını baltalama girişimi
