Öyle uygun görülmüş, öyle söylenmiş, bir adı da bu olmuş; İstanbul'un Gözü.
Gazeteci-foto muhabiri olarak çalışma hayatına giren Ara Güler dünyanın önemli
fotoğrafçılarından biriydi. Adı biliniyor elbette ama, fotoğraflarından gösterdiklerini daha çok biliyoruz aslında. 50'li yıllardan itibaren kayıt altına aldığı görüntüler bugün sadece galerileri, albümleri değil, kimi kurumların iç mekanlarını, otellerin lobilerini, odalarını bile süslüyor. Siz bakıyor ve oralarda bir İstanbul görüyorsunuz. Sokaklar, iskeleler, gemiler, at arabaları, otomobiller.
Ve bu zemine canlılık veren indanlar; çocuklar, kadınlar, işçiler, hamallar... Evet, o çok iyi tanıdığınız görüntü Ara Güleri'in objektifinden yansımış bir hayat ânıdır.
Fotoğraf sanatçısı diye takdim edildiğinde itirazı olan bir adamdır aynı zamanda Ara Güler. Bunu da şöyle izah eder, kendi anlayışı ve öncelikleri çerçevesinde;
"Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun. Bir makina ile tarihi durduruyorsun"
Gösterişsiz bir gösteridir yaptığı. İsim ve unvan aramayan, yaptığı işi merakla kovalamış, yetenek ve zekâ ile farkını ortaya koymuş, insana ilgi duymuş, dünyayı görmüş, doksan yıllık ömrüne hayli zaman ve hayli mekan sığdırmış biri.
Bu iddiasızlık aslında belki en büyük iddia. Elbette alet işler el övünür gibi bir deyimimiz de var bizim. Yani iyi bir alet, ustalığı sergilemede şüphesiz önemli bir unsur. Ama iyi aleti her eline alan da ortaya önemli bir şey koyacak diye bir şart yok. Düz ve dik tavrıyla şöyle demişliği de var çünkü;
"İyi bir makinası olan herkes iyi fotoğraf çekecek diye bir şey yok. Daktilonun iyi olması önemli de, romanı daktilo mu yazıyor, romancı mı? Sen bana Singer dikiş makinası getir, ben sana onunla da fotoğraf çekerim."
Çok iyi değil mi! Gösterişsiz ama iddialı. En güzeli işte.
İstanbul Finans Merkezi'ndeki Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nde bir hareketlilik vardı geçen günlerde. Vakıfbank Sanat Galerisi kültür sanat iklimine kazandırıldı. Açılış kurdelesini de Emine Erdoğan Hanımefendi kesti. Galerinin ilk teşhiri çok anlamlı, çok değerliydi; Ara Güler fotoğrafları sergisi. Görmediğimizi gören adamın gözünden, kendi ifadesiyle tarihi durdurduğu anlardan bir seçki. Vakıfbank kültür hayatına katkılarını gün be gün arttırıyor. Yayın evi kanadıyla özgün ve çeviri
çok değerli kitaplar yayınlanıyor. O yanından son derece mutlu ve memnunken, sanat galerisiyle biraz daha yükseltti kattığı değeri. Ömürlü ve bereketli olsun.
Bu vesileyle hatırladığımız Ara Güler'in de toprağı bol olsun. Sevdik. Çünkü insanı ve memleketini seviyor, işini de iyi yapıyordu. Şahit olduk.