ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


IRCICA'nın Kudüs Kitaplığı

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Araştırma ve Yayınlar Direktörü Prof. Dr. Cengiz Tomar'ı aradım geçen gün. Yine yoldaydı, "Yurt dışına gidiyorum bir iki günlüğüne, ama pazar akşamına İstanbul'dayım" diyince yayına davet ettim, telefonda konuştuklarımız telefonda kalmasın diye.

Prof. Dr. Tomar hem tarihi hem güncel gelişmelere vâkıf bir uzman. Ömrü akademik çalışmalarla ve güncel sorunlara çözüm üretecek çalışmalarla geçiyor. Çok iyi derecede Arapça, İngilizce, Farsça ve Kazakça-Türk Lehçeleri ile temel derecede Rusçası yar aldığı bütün çalışmaları ve üstlendiği sorumlulukları taşımasına dayanak. Şu anki görevi de Kudüs hakkındaki kitapların yayın koordinatörlüğü.

Dünya ayakta, soykırıma uğrayan halka el uzatmaya çalışırken ve bir tarafta Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi yapılar buna gücü yetecekken bir kalemde, yapmazken, bu kitaplık ne işe yarayacak? Amaç kütüphanelerde nostaljik, romantik bir köşe oluşturmak mı?

Diyor ki Hoca;

"Selahaddin Eyyubi'nin Haçlı kıyımı altındaki Kudüs'ü fethinden evvel, Nureddin Zengî'nin de hedefinde Kudüs'ü bu kanlı istiladan kurtarmak var. Batı'dan gelen Haçlılar kendi dindaşları olmasına rağmen aynı millet ve mezhepten olmadıkları hristiyanların da kanını, diğer bütün Müslüman ve yahudilerle beraber akıtırken, Zengi fethe hazırlandığı sıra Kudüs için bir minber yaptırıyor. Kudüs'ü alma niyetini ortaya koyan bu minber, beldeye dair, orayı nasıl yönetmek ve imar etmek istediğine dair tasavvurunu da gösteriyor. Minber, ilim demek, sulh demek. Kudüs'ün geleceğinde bunları istiyor. Sonunda almak ona değil, genç komutanlarından Selahaddin Eyyubi'ye nasip oluyor. Ama minberin varlığı ve değeri unutulmuyor. Selahaddin döneminde yerini buluyor. Selahaddin tam bu ufka ilerleyerek Kudüs'ün selam yurdu olma kimliğini minber temeliyle inşa ediyor. Bizim bugün Kudüs, Gazze, Filistin için siyaset, ekonomi ve askeri çabalarımızın yanında bu bakış açısına da ihtiyacımız var."

Ufuk... Ne görünüyor orada Gazze, Kudüs ve Filistin için. Hâlâ içinden geçtiğimiz bir süreç. Ama yarın da var. Ve onu inşa etmek için elimizdeki kaynak, buraların selamet yurdu olduğu vakitlerden, 1917'deki ayrılışımıza kadar geçen vakitte tutulan devlet arşivi, kayıtlar, notlar, fotoğraflar, kartpostallar...

Şimdi IRCICA bütün bu kaydı derli toplu biçimde bir araya getirerek, Kudüs ve Gazze'nin geleceğinin imar ve inşasına yönelik önemli bir sorumluğu yerine getiriyor.

Bu, nostalji değil. Romantizm değil. Ciddi biçimde hazırlık. Ciddi biçimde insanlığa hizmet. O topraklar ezeli olarak zulüm altında değildi. Ebedi de olmayacak. Selamet yurdu Kudüs'ün nasıl selam içinde olacağının, gerçekte nasıl bir vatan olduğunun tarihi vesikası, gerçeği arayan herkes için gün yüzüne çıkıyor.

Bu önemli çalışmanın çeşitli duraklarından yine haberler getireceğim.


Yazarın diğer yazıları