ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


İnsanla Kitaba, Kitapla İnsana

Bir büyüğüm bir vakitler şöyle bir tavsiyede bulundu:
"Bir büyüğünüz olsun, sözüne kulak verip, ilham edineceğiniz. İçinize ferahlık
verecek, düşünmeyi telkin edecek..."
Ya bulamazsak?
"O zaman o büyüklerin kitapların iltica edin. Orada arayın aradığınızı. Zaman
böyleyse, böyle"
Yaşayanlara haksızlık etmekten, birini bulamıyorum diye sızlanmaktan korkarım.
Ama evet, zaman böyleyse böyle. Bu gürültü-patırtı, yalan-dolan içinde temiz sesi,
sohbeti bulmak zor ise, satırlara müracaat da bir kapı aralar belki. En azından
kitapla da kavga edemeyiz. Sunduğu bilgi, fikir ve teklifle ihtilafa düşmemek değil
gaye. Olabilir, aynı çizgiye gelinmez belki de; hiç değilse kitabın dili insanınki gibi
kavgalaşmayacağı için, ya onu dinler, ya da efendice bana göre değilsin der
susarız.
Her olaya, her duruma bir keskin bir tarafla yalın kılıç dalınmasının incinmişliği var
üzerimde. O yüzden kitaplarla konuşma eğilimindeyim. Beni onaylamıyorlar.
Reddetmiyorlar da. Teklifleri var. Bırakıp önüme duruyorlar. Karşılıklı terbiyeyi
bozmak riski yok. Usul kaybedilmeyince esas da daha güzel, daha açık görünüyor.
O ihtiyaçla bir kuleye dönüştü masa üstünde kitaplar. Adım adım, satır satır
yolculuk başlıyor şimdi...
Rast gele diyeceğim ama, gerçekten öyle mi bilemiyorum. Elimizi attığımız şeyin
içinden bugünün kanayan yarası bir tarih ve coğrafya parçası çıkıyor. İlk adım
merhum Haluk Dursun'un "Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk"una.
Anadolu, Balkanlar, Kafkaslar, Afrika, Ortadoğu var burada. Yani Anadolu hariç ki o
da ne badirelerden geçti; resmî olarak Osmanlı coğrafyası olmaktan çıktıktan sonra
düzene, huzura hep hasretle bakmış pek çok durak.
Tarih, tarihtir. Şimdi bu yerlere bakıp içimizde mehter marşı müziğiyle "İleri, ileri
haydi ileri, alalım düşmandan eski yerleri" diyen de yok. Ama yaşanmış olan o
geçmiş, kurulan bağ da var ki, bugün nerede ne olsa bizi kalbimizle oraya çekiyor.
"Bize ne ya oralardan!" ile "Niye bizim değil ki!" Hayıflanması arasında, gerçek bir
zemin bulmak için merhum Haluk Dursun Hoca'nın kitabının önsözündeki son satırını
şuraya ekleyip, kitabın bilgisini bilmeyene, hatırasını unutana emanet ederek
çekiliyorum.
"Bu coğrafyayı yaşayanlar tarihe karıştılar. Geriye bizim gibi gezerek, dinleyerek,
okuyarak öğrenmeye çalışanlar kaldı. Bu dünyadan bir gün biz de göçüp gideceğiz,
ama bu diyarlarla ilgimiz bizden sonraki nesiller ile sürüp gitsin diye bu kitabı ve bu
kültür coğrafyasını özellikle bütün gençlere, öğrencilere, onların şahsında da kızım
Nilay Dursun'a ithaf ediyorum."

A.Haluk Dursun
Ayasofya - 5 Mart 2007"


Yazarın diğer yazıları