ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Zaman daraldı

PKK/YPG terör örgütünün belkemiğini oluşturduğu SDG, Suriye devlet sistemine entegre olacak mı?
10 Mart mutabakatındaki yükümlülüklerini yerine getirecek mi?
Yılsonuna kadar süre verilmişti.
Zaman iyice daraldı.
Örgüt kanadındansa yükümlülüklere uyacaklarına, Suriye'nin birliğine katkıda bulunacaklarına dair somut adımlar yok.
SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin, perşembe günü Tabka'da bir toplantı yaptı.
Sonrasında verdiği mesajlar, Şam'dan kabul görmesi beklenmeyen ısrarların sürdüğünü gösteriyor.
Federalizm ya da buna benzer bir yapı, silahlı unsurların Suriye ordusu çatısı altına tümenler halinde girmesi, sınırlarda kontrol ve enerji kaynakları üzerine uzlaşmaz yaklaşımı sürdürüyorlar.
SDG kaynaklarından anlaşmaya varıldığı yönünde iddialar gelmişti ancak bunlar doğru çıkmadı.
Sosyal medyada yayılan o haberlerin örgütün propaganda ve algı çalışması olduğu ortaya çıktı.
Bu süreçte en çok da dikkat edilmesi gereken mesele, bu tür algı oyunlarına karşı uyanık olmak.
Sürece dair en net açıklama Suriye Enformasyon Bakanlığı'ndan geldi.
Bakan Yardımcısı Ubade Kojan, anlaşmaya varıldığı iddialarını yalanladı.
Hatta örgütle iletişimin durduğunu belirtti.
Yani durum iyi değil.
SDG kaynakları, ABD'nin kendileriyle anlaşması için Şam'a baskı yaptığını da iddia etmişti.
Enformasyon Bakan Yardımcısı o iddiayı da yalanladı.
Bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Şam bu açıklamalarla sürecin algısal seyrini kontrol etme fırsatını SDG'nin elinden aldı.
Önemli bir hamleydi.
Bir açıklama da Cumhurbaşkanı Şara'nın medya danışmanı, Ahmed Muvaffak Zeydan'dan geldi.
"Seçenekler SDG için daraldı ve 10 Mart'ta Türkiye ve ABD gibi ağırlığı olan ülkelerin huzurunda imzaladığı mutabakata uymamasının sorumluluğunu taşımak zorunda." dedi.
Burada ABD'nin yanı sıra Türkiye vurgusu yapmasıysa ayrıca önemli.
Ankara-Şam koordinasyonu hissettiren bir ifade ki SDG'yi baskı altında tutmak için kıymetli.
Şam hükümeti, aradan geçen aylarda SDG'nin entegrasyonu için yapıcı bir tutum sergiledi ve pek çok teklif sundu.
Ancak ülkenin gelecekteki birliğine ve bütünlüğüne zarar verebilecek alternatifleri kabul etmeme konusunda tutumlarının net olduğunu belirtiyorlar.
Bu da oldukça doğru ve anlaşılır.
Bazı kaynaklar Şam'ın 28 Aralık'ta örgüte net cevabını vereceğini iddia etmişti.
Ancak bu tarih konusunda da resmi makamlardan gelen bir açıklama yok.
Yani SDG'nin algı operasyonları sürüyor.
Bana kalırsa buna "çırpınış" demek daha doğru.
Zira Şara hükümeti sorunun diyalogla çözülememesi durumunda askeri operasyon seçeneğini her zaman için masada tutuyor.
Bu konuda Ankara'nın da desteğini görüyor.
ABD'nin entegrasyona desteği ise SDG'nin elini zayıflatan bir başka önemli unsur.
Peki bundan sonra ne olacak derseniz, süreci izlerken edindiğim izlenimle şu tahminde bulunabilirim.
Şam, hala sorunu öncelikle diplomasiye ve diyaloğa alan açarak çözme arzusunda.
Askeri seçenek en son çare.
Bu sebeple, 10 Mart mutabakatında kısa bir uzatma görebiliriz.
Yani SDG'ye biraz daha zaman tanınabilir.
Bu zaman kısa süreli ve net bir takvime bağlı olabilir.
Yani 10 Mart'tan bugüne kadar geçen süreçtekinden daha sıkı bir takvim olabilir.
SDG bunun sonunda entegrasyonu kabul eder mi, açıkçası pek ümitli değilim.
Etmezse de sonunda askeri seçenek her zaman hazır bekliyor.
Sözün özü, PKK/YPG terör örgütü ve SDG için yolun sonu görünüyor.
Öyle ya da böyle...


Yazarın diğer yazıları
Çağrı Alkan
TRÇ