Milletler vardır, sınırlarla ayrılmış bir de gönül sınırlarını aşan milletler vardır, kaderle birleşmiş. İşte Türk dünyası böyledir. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan bir gönül coğrafyası... Ve bu gönül coğrafyasının en yeni, en güçlü sesi Türk Devletleri Teşkilatı'nın ayak sesleridir.Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de toplandı. Bu zirve, diplomatik bir etkinlik olduğu kadar sembol değeri de taşımakta. Zira TDT tarihinde ilk kez, Avrupa kıtasında ve bir gözlemci devletin topraklarında zirve gerçekleştirildi. Macaristan, tarih boyunca Türklerle yolu kesişmiş, kültürel bağlarla örülmüş bir dost ülkedir. "Doğunun ve Batının Buluşma Noktası" teması ise bu bağın adeta altını çizdi.

Zirvede Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde önemli başlıklar masaya yatırıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da aktif diplomatik temaslarda bulunduğu toplantılarda, Türk dünyasının geleceği için stratejik kararlar alındı. Ulaştırma ağlarının entegrasyonu, dijital dönüşümde ortak platformların oluşturulması, savunma sanayiinde iş birliği, gençlik ve eğitim alanlarında ortak projeler gibi somut adımlar konuşuldu.

Biraz teşkilattan da bahsetmek isterim Türk Devletleri Teşkilatı, 2009 yılında Nahçıvan Anlaşması'yla kurulan ve ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerleri paylaşan bağımsız Türk devletlerini bir araya getiren uluslararası bir kuruluştur. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan asli üyeleri oluştururken Türkmenistan ve Macaristan gözlemci statüsündedir.

Budapeşte Zirvesi, Türk dünyasının coğrafi bütünlüğünün yanı sıra, ekonomik, kültürel ve siyasi bir güç merkezi olma yolunda ilerlediğini göstermiştir. Sayın Erdoğan'ın kararlı liderliğiyle Türkiye bu birliğin hem aklı hem yüreği olmayı sürdürüyor. Binlerce yıllık Türk kültürünün, birliğin ve kardeşliğin yeniden dirilişi yeniden hayat buluyor. Kızıl Elma hayaliyle yoğrulmuş bir milletin, 21. yüzyılda küresel sahnede aynı masa etrafında kardeşleri var. Aynı soydan, aynı kaynaktan gelen, geleceği birlikte kurmak isteyen kardeşler...

Budapeşte'den yükselen ses, bütün dünyaya mesajını verdi bence Türk milletleri artık bir araya geliyor, söz sahibi oluyor ve kaderini kendi elleriyle yazıyor. Bu kutlu yürüyüş, maziden atiye uzanan bir devlet aklının ve millet iradesinin tezahürüdür.