ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Kafesoğlu'nu bilir misiniz?

Milletlerin ömrünü tayin eden yalnız kılıç yahut siyaset değildir onları ayakta tutan esas, ruhu besleyen kültürdür. İşte Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, ömrünü bu hakikati ispat ve izaha vakfetmiş bir aydındı. Hiç çalışmalarını okudunuz mu bilmem ama okuyanlar benim bu yazıyı neden yazdığımı anlamıştır.

Kafesoğlu Hoca, ilim yoluna adım attığı günden vefat ettiği 1984 yılına kadar, Türk tarihinin derin dehlizlerinde dolaştı. Arşiv tozunu teneffüs etti, taş kitabelerin sessiz lisanını çözdü, bozkırın rüzgârını satırlarına taşıdı. Onun kaleminde tarih, milletin iradesini, şahsiyetini, medeniyetini terennüm eden canlı bir destana dönüşürdü.

Hocanın eserleri, dar manada akademik metinler değil, milli hafızanın muhafızlarıdır. Türk Milli Kültürü, Türk Milli Kültürünün Ana Hatları, Türk-İslâm Sentezi gibi eserlerinde, Türk milletinin bin yılları aşan serüvenini bir bütün hâlinde anlatır. Onun nazarında Orhun Yazıtları ile Osmanlı'nın vakfiyeleri, Selçuklu saray teşrifatı ile Cumhuriyet'in inkılap ruhu aynı zincirin halkalarıydı.

Kafesoğlu, bilhassa milli kültür kavramını ilmi bir zemine oturtmuş, kültürün devlet ve toplum hayatındaki tayin edici rolünü ortaya koymuştur. Ona göre milletin varlığı, kışlalarda yahut meclis kürsülerinde değil, evvela dilinde, musikisinde, töresinde, sanatında yaşar. Kültür zedelenirse, milletin bedeni ayakta kalsa da ruhu düşer.

Bugün, globalleşmenin hızla yoğurduğu bir çağda, Kafesoğlu'nun ihtarları neredeyse bir vasiyet hükmündedir. Zira o, "Kendi kültürüne bigâne düşen millet, başkasının kültüründe erimeğe mahkûmdur" diye ihtar etmişti. Şimdi baktığımızda, lügatimizdeki bozulma, tarih şuurundaki zaaf, harsımızdan kopuş hepsi bu uyarının ne denli isabetli olduğunu gösteriyor.

Vefatının üzerinden kırk yılı aşkın vakit geçti. Fakat İbrahim Kafesoğlu'nun bıraktığı miras, hâlâ diri, hâlâ yol gösterici. Onu anmak, bir hâtıra tazelemekten öte benim için. Millî kimliğe, milli kültüre sahip çıkmakta boynumuzun borcu. Neden yazdı ki hocayı demeyin vefatının yıldönümünde anmak istedim. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun...


Yazarın diğer yazıları
Belgin Buket Aytekin
Cezve