Milli iradenin ışığı sönmeyecek
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan 12 Eylül 1980 darbesi, yalnızca ülkenin siyasi yapısına değil, toplumun ruhuna da ağır darbeler vurdu. Darbenin getirdiği karanlık, toplumsal huzursuzluğu artırmış, bireylerin geleceğe dair umutlarını zedelemiş ve demokrasiyi askıya almıştır. Türk milletinin kendi iradesiyle seçtiği hükümetlerin görevden uzaklaştırılması, adeta bir zorbalıkla milletin sesinin kısılması anlamına geliyordu. Darbeci zihniyet, halkın iradesini hiçe sayarak gücü ele geçirdiğinde, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını da derinden yaraladı. Bu dönem, halkın kendi geleceğini belirleme hakkının elinden alındığı bir dönem olarak tarihe geçti.
Ancak Türk milleti, tarih boyunca nice zorlukları aşmış bir millettir. 1980 darbesi sonrasında yaralarını sarmaya başlayan Türkiye, halkın iradesine dayalı bir yönetim sistemine olan inancını her daim canlı tuttu. Milliyetçi ruh, darbecilerin karanlık emellerine karşı her zaman dimdik ayakta durdu. Zira Türk milleti, vatanına ve bayrağına olan bağlılığıyla bilinir. Bu bağlılık, yalnızca topraklarına olan bir sevgi değil; aynı zamanda bağımsızlık, özgürlük ve milli iradeye olan sarsılmaz bir inançtır.
15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milletinin bir kez daha tarihe altın harflerle yazdığı bir destana tanıklık ettik. O gece, yine bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalan Türkiye, bu kez milletin azmi ve kararlılığı sayesinde karanlığa gömülmedi. Sokaklara dökülen milyonlarca vatansever, canını hiçe sayarak tankların önüne geçti, silahların karşısında dimdik durdu. Bu, bir milletin iradesine ne denli sahip çıktığının ve vatan sevgisinin nasıl bir güç olduğunun en somut göstergesiydi. Bu mücadelede şehit düşen kahramanlarımız, Türk milletinin bağımsızlığına ne kadar değer verdiğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.
15 Temmuz'da yaşanan bu kahramanlık destanı, Türkiye'nin demokratik kazanımlarına sahip çıkma konusundaki kararlılığını da ortaya koydu. Milliyetçi ruh, darbeci zihniyetin karanlık planlarını bozmuş ve bir kez daha milli iradenin ne kadar güçlü olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. Darbeciler, Türkiye'yi yeniden kaosa sürüklemek, halkın özgürlüğünü ve refahını gasp etmek istediler. Ancak karşılarında tarihten ders almış, bağımsızlık için her türlü bedeli ödemeye hazır bir millet buldular.
Bugün Türkiye, geçmişteki acı deneyimlerinden ders çıkarmış bir ülke olarak, daha güçlü ve daha kararlı adımlarla yoluna devam ediyor. Darbeci zihniyetlerin ülkeye verdiği zararların farkında olan vatanseverler, "Allah bir daha bu millete darbe göstermesin" diyerek, demokrasiye olan inançlarını ve bağımsızlık aşklarını her fırsatta dile getiriyorlar.
Biz çılgın Türk milleti tarihin her döneminde iradesine sahip çıkmış, bağımsızlığına ve özgürlüğüne gölge düşürmek isteyenlere karşı asla boyun eğmemiştir. 12 Eylül'den 15 Temmuz'a kadar uzanan bu süreçte, darbeci zihniyetin karanlığına karşı milli iradenin ışığı her zaman galip gelmiştir. Allah, Türk milletine bir daha darbe yaşatmasın, vatanına sahip çıkan aziz milletimiz her daim güçlü ve kararlı olsun. Çünkü bu topraklar, ancak bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan bir milletin ellerinde özgür kalabilir. Unutmayın, egemenlik ve hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Bu topraklar çok hain gördü ama bilinsin ki Türkler hepsini tarihe gömdü.