ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Can gardaş doğum günün kutlu olsun

Her milletin, her devletin tarihi; acılarla, fedakârlıklarla ve mücadelelerle doludur. Ancak dünya üzerinde öyle bir kardeşlik var ki, ne tarihsel zorluklar ne de coğrafi sınırlar bu bağı çözebilmiştir. Bu kardeşlik, Azerbaycan ve Türkiye'nin kalpten gelen, bir milletin iki ayrı devleti olarak yaşadığı o büyük sevgidir.

18 Ekim, Azerbaycan'ın bağımsızlık günü. Sadece Azerbaycan için değil, Türkiye için de bir gurur vesilesi, çünkü bu bayram bir milletin iki vatanında da aynı coşkuyla, aynı hüzünle, aynı umutla kutlanır. Kardeş devletimizin 1991'de Sovyet esaretinden kurtulup yeniden hürriyetine kavuşması, bizlere bir kez daha gösterdi ki, bu kardeşlik gök kubbe altında eşine az rastlanır bir bağlılıktır. "İki devlet, bir millet" denmesi boşuna değildir. Aynı acılarla yoğrulmuş, aynı düşmanla savaşıp aynı umutlarla geleceğe bakan iki yürek...

Bir an düşünelim, o karanlık günleri... Bir milletin yeniden ayağa kalkma çabası, yılların esareti ardından gelen özgürlüğün hasretiyle birleşmiş. O günlerde, Türkiye'nin Azerbaycan'a olan desteği, sadece siyasi ya da diplomatik bir adım değildi; bu, kan bağıyla, gönül bağıyla birbirine bağlı iki milletin kenetlenmesiydi. Hazar'ın dalgaları nasıl Karadeniz'le buluşuyorsa, Azerbaycan ve Türkiye'nin kaderi de aynı şekilde birbiriyle buluşmuştu.

Kardeşlik öyle bir duygu ki, sınır tanımaz. Bir bayrak için gözünü kırpmadan canını veren bir milletin, başka bir milletin bayrağına aynı sevgiyle sarılabilmesidir bu. Türk'ün bayrağı, Azerbaycan'ın bayrağıdır; Azerbaycan'ın bağımsızlığı, Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Bir devletin zaferi, diğerinin de zaferidir. O gün Bakü'de yükselen bayrağın gölgesinde, aynı coşkuyla kalplerimiz atıyor, aynı dualar yükseliyordu göğe.

Vatan ve millet sevgisi, iki halkın kalbine kazınmış bir mirastır. Aynı şehitler, aynı gaziler, aynı hikâyelerle büyüyen nesilleriz biz. Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinde canını ortaya koyan o kahramanların hikayeleri, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesiyle birleşir. Bu iki millet, sadece bugünün değil, geçmişin ve geleceğin de kardeşidir.

Bugün Azerbaycan'ın bağımsızlık günü, hepimiz için bir bayramdır. Ama bu bayramda gözlerimizde sadece sevinç gözyaşları yoktur; aynı zamanda o derin kardeşlik duygusunun verdiği bir hüzün de vardır. Çünkü biliriz ki, bu bağımsızlık; kanla, terle, gözyaşıyla kazanılmıştır. Bir milletin özgürlüğü, diğerinin de özgürlüğüdür. Ve biz, bu özgürlüğü her zaman koruyacağız; çünkü kardeşlik böyle bir şeydir.

Her iki ülkenin dağlarında yankılanan o marş, hepimizin ruhunda bir yankı bulur: "Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez!" Azerbaycan'ın bayrağı, Türkiye'nin kalbinde dalgalanır; Türkiye'nin bayrağı, Azerbaycan'ın semalarında özgürce salınır.

Ne mutlu bizlere ki, bu dünyada iki ayrı devlet olarak var olsak da, bir millet olarak kalmayı başardık. Azerbaycan ve Türkiye kardeşliği, yeryüzünde eşi benzeri olmayan bir birlikteliktir. Vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi... Bu sevgi, sınır tanımadan, nesilden nesile geçecek. Ve bizler, bu kardeşliğin ışığında daima güçlü ve özgür kalacağız.

Bugün Azerbaycan'ın bağımsızlık gününü kutlarken, kalplerimizde bir kez daha o güçlü bağları hissediyor, Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte aynı sevinci yaşıyoruz. Ne mutlu ki, "İki devlet, bir millet" diyebilen bir milletin evlatlarıyız. Yazıma çok sevdiğim rahmetli şair ve fikir adamı Bahtiyar Vahapzade'nin şiiriyle son vermek istiyorum

AZERBAYCAN – TÜRKİYE

Bir ananın iki oğlu,

Bir amalın iki kolu.

O da ulu, bu da ulu

Azerbaycan – Türkiye.

Dinimiz bir, dilimiz bir,

Ayımız bir, yılımız bir,

Aşkımız bir, yolumuz bir

Azerbaycan – Türkiye.

Bir milletiz, iki devlet

Aynı arzu, aynı niyet.

Her ikisi cumhuriyet

Azerbaycan – Türkiye.

Birdir bizim her halimiz

Sevincimiz – melâlimiz.

Bayraklarda hilâlimiz

Azerbaycan – Türkiye.

Ana yurtta yuva kurdum,

Ata yurda gönül verdim.

Ana yurdum, ata yurdum

Azerbaycan – Türkiye.

Bahtiyar Vahapzade

( 1925 - 2009 )


Yazarın diğer yazıları