ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Bir kadın parmağını salladı

Sosyal medyasının satır başında Harward mezunu, Microsoft yazılım mühendisi gibi afili bir biyografi yazmak yerine "Won't write code that kills" yani öldüren kod yazmayacağım yazmayı tercih eden bir kadını tanıdı tüm dünya, Ibtihal Abou El-Saad. Bazen bir söz, bir karikatür, bir kefiye ya da bir parmak sallayış dünyayı sarsmaya yetiyor. Bir kadın çıkar, kalabalıkların sustuğu yerde ses olur, dev kurumların içinde sarsıcı bir vicdan çığlığı atar. Herkesin sustuğu yerde küresel çıkar ağlarının, milyar dolarlık anlaşmaların, sessiz kalınan adaletsizliklerin karşısında hesap defterini çıkarıverir.

Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Microsoft'ta yaşanan olay, Ibtihal'in elindeki kalemi, ekranındaki kodları, maaş bordrosunu ve konforunu kenara bırakıp bütün dünyaya kafa tutuşunun dakikalarıydı. Mustafa'ya da isyanı vardı. Kendisi gibi Müslüman olan Microsoft'un yapay zeka CEO'su Mustafa Süleyman'ı, bizzat Bill Gates'in gözleri önünde tabiri caizse yerin dibine soktu "Sen bir savaş fırsatçısısın" Neden mi? Çünkü Ibtihal, Microsoft'un geliştirdiği yapay zeka ve bulut teknolojilerini, Gazze'deki sivil halkı hedef alan operasyonlarda kullanılabilecek şekilde İsrail'e dolaylı destek verdiğini söylüyordu. Çünkü Ibtihal, o kod satırlarının sonunda çocukların ağladığını, annelerin yıkıldığını, şehirlerin yok edildiğini görüyordu. Çünkü Ibtihal, bir yazılım satırının bile vicdanla yazılması gerektiğine inanıyordu, ellerini kana bulayan bir yazılım devinde herkesin duyacağı şekilde katilsiniz demekten çekinmiyordu.

Yıllardır bizlere teknoloji nötrdür denildi. Oysa bu olay gösterdi ki, teknoloji, kimin elinde ve ne amaçla kullanılıyorsa onun aynasıdır. Ibtihal, işte tam bu noktada bir duruş sergiledi. Yani "öldüren değil, yaşatan kodların" savunucusu oldu. Ve tüm cesaretiyle, tüm kadınlara ve gençlere örnek olacak şekilde vicdanı yerine şirketinden istifa edip yollarını ayırdı. Bu, teknolojinin kimlere hizmet ettiği, yapay zekanın kimin yanında durduğu, paranın mı yoksa insanlığın mı daha ağır bastığı sorularının haykırıldığı bir dönüm noktası oldu, nitekim tüm dünyaya manifestosunu duyurdu. Günümüz dünyasında teknolojiyle etik arasındaki sınırın ne kadar hassas hale geldiğini görüyoruz. Ibtihal Abou El-Saad'in bu cesur çıkışı, "sessiz kalırsanız, siz de suçun ortağısınız" mesajını herkese iletti. Bir kadının parmağını sallaması, koca bir sistemin duvarlarını çatlatmaya yetti de arttı bile.


Yazarın diğer yazıları