Bedavadan meslek ANNELİK
Deliye her gün bayram derler ya benim için de annemin sağlıklı geçen her günü anneler günü aslında. Yılın bir günü, anneleri hatırlamak için ayrılmış, lafügüzaf. Anneyi anmak için gün mü lazımmış. Bebelikte düştüğünde bir başlarsın annneeeeee diye ağlamaya, sonrası her düştüğünde hop anne,koş anne. Şöyle dedim bir bakıyım ne var yine bu anneler günü kutlamasının arkasında yine kapitalizm vurgusu mu yoksa has bir hikaye çıkar mı?
Malum her mayıs ayında, mağaza vitrinlerinin pembeleştiği, çiçekçilerin dolup taştığı, reklamların duygu yüklü mesajlarla dolduğu bu özel günün ardında aslında derin bir tarih, daha da önemlisi evrensel bir hakikatin izleri varmış. Gerçi annelik, sadece bir biyolojik gerçeklik değil benim için bir inancın, bir sevginin, bir dokunuşun gerçekliği aslında. Neydi o söz , bazen karnında bazen kalbinde büyütür annelik. O yitip gittiğinde bomboş bir sol ağrısı...
Neyse beni bilenler annem konusundaki hassasiyetimi bilir bu konuya hiç girmeden hemen kısaca tarihinden bahsedeyim. Anneler Günü'nün modern haliyle ortaya çıkışı, 20. yüzyılın başlarına, Amerika Birleşik Devletleri'ne dayanır. 1908 yılında Anna Jarvis isimli bir kadın, vefat eden annesi adına bir anma düzenler. Bu etkinlik, kısa sürede büyük ilgi görür ve 1914 yılında ABD Başkanı Woodrow Wilson, Mayıs ayının ikinci pazar gününü resmen "Anneler Günü" ilan edilir. Jarvis'in amacı, annelerin fedakârlığını yâd etmek. Ne var ki, zamanla bu anlamlı gün ticarileşmiş, özünden uzaklaşmıştır. Bugün pek çok kişi için bu gün, hediye alınan bir zorunluluk hâline gelmiş gibidir. Babalar günü de buralıydı zaten. Neyse bununla ilgilenene hap bilgiyi aldım koydum, alan alsın. Ben İslam'da annelik kavramının en güzel cümlesindeyim "Cennet annelerin ayaklarının altında". Dinimiz İslam'da anneliği bir görevden ziyade kutsiyet atfetmiş bir makama koymuştur. Kur'an-ı Kerim'de, annenin değeri birçok ayette doğrudan ya da dolaylı şekilde vurgulanır mesela İsra Suresi ,23. Ayet'inde dediği gibi,
"Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iyi davranmanızı emretti."
Bir sahabenin "En çok kime iyilik edeyim?" sorusuna Peygamberimiz üç defa "annene" cevabını vermiş, ardından "babana" diyerek annenin hakkını ayrı bir yere koymuştur. Annenize iyilik edin. Yalnızca bir güne sığdırdığınız bazen de evin bir odasına sığdıramadığınız annenize dua edin. Anneliğin zamanı yoktur. Bir annenin evladı için döktüğü gözyaşının, uykusuz gecelerinin, dualarının karşılığı bir takvim yaprağına sığmaz. Annenin hayattaki yeri, gönüllerdeki tahtıdır. Annelik rol değil, bir kimliktir. Kültürümüzde anne, sadece çocuk doğuran değil, nesil yetiştirendir. "Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar" atasözümüz bile annenin yerini tarif etmeye yeter. Divan edebiyatında da halk türkülerinde de anne, merhametin, şefkatin, dua ve dirayetin timsalidir. Günümüzde Anneler Günü, kapitalizmin ve tüketim kültürünün etkisiyle özünü yitirmeye başlamış gibi görünse de, her şeye rağmen hâlâ gönüllerimizde yeri farklı.
"Bir anneye borçlu olmayan bir tek insan yoktur."
Sevgili annem, Sultan'ım, Aksüt'üm, seni çok seviyorum, iyi ki seninim sende benim. Ve kalbinden anneliği hisseden tüm kadınlar sizi çok seviyorum gününüz kutlu olsun anne kokusuna hasret kalmış tüm anne hasreti çeken okurlarım hepinize kucak dolusu sarılıyorum ve son olarak savaşta,depremde,afetlerde annesiz kalmış her bir öksüz evlat Allah annelerinizin mekanını cennet eylesin.
O hâlde bugün, belki telefonun ucundaki bir ses, belki mezar taşına bırakılan bir karanfil, belki de sessizce edilen bir dua... Her biri annelere vefa olur.
Ve asıl Anneler Günü, her gün annesini anabilenlerin günüdür değerini bilin...
Yazarın diğer yazıları

Kim Eunja (Ayla) kimdir, kaç yaşındaydı? Neden öldü, hastalığı neydi?

Antalya 15. Uluslararası Tiyatro Festivali başlıyor!

Hepsi birer sanat eseri! Türkiye'nin en güzel köyleri belli oldu

MÜSİAD: Terörsüz bir Türkiye; yatırım güvenliğini, üretim istikrarını ve toplumsal refahı da beraberinde getirecektir
