ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


İki devlet mi federasyon mu?

KKTC önemli bir yol ayrımında.
Pazar günü Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Artık son düzlüğe girildi.
Halk 9. kez sandığa gidecek.
Ülkenin 6. Cumhurbaşkanını seçecek.
Seçimin ilk turunda 8 aday var.
En güçlü adaylardan biri mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar.
Bağımsız olarak yarışacak.
Bir diğeri ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin Genel Başkanı Tufan Erhürman.
Hiçbir aday yüzde 50'nin üzerinde oy alamazsa ikinci tura gidilecek.
Bu seçim hem KKTC'nin, hem Kıbrıs meselesinin geleceği açısında önemli.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, bu önemi "Varoluş seçimi" diye yorumluyor.
Çünkü "İki Devletli Çözüm" vizyonu ile "Federasyon" modeli arasında bir referandum niteliği de taşıyor.
Zira Tatar'ın rakibi Erhürman, Rumlarla federasyonu savunuyor.
Geçtiğimiz günlerde KKTC Cumhuriyet Meclisi'nde iki devletli çözüm vizyonu resmen onaylandı ve devlet nezdinde kurumsal bir boyut kazandı.
O oylamada Erhürman'ın CTP'si yoktu.
Boykot ettiler.
Çünkü meclise çoğunluğu oluşturarak "ret" kararı çıkarma imkanları yoktu.
Halkın iradesini yansıyan meclis, iki devletli çözüm vizyonuna onay verdi.
CTP'nin boykotu da tarihe not olarak düşüldü.
Kıbrıslı Türkler Rum mezalimini unutmuyor.
Yarım asırdan uzun zamandır da federasyon müzakereleriyle oyalandılar.
Rum-Yunan cephesi çözümsüzlüğü politika haline getirerek sürekli ayak sürüdü.
İşte bu nedenle adadaki yeni gerçeklik 5 yıl önce dünyaya ilan edildi.
Türkiye ve KKTC yönetimleri "Artık federasyon modeli işlevsiz. Tek gerçek çözüm iki devlettin varlığını kabul etmektir" dedi.
O zamandan beri de KKTC'nin uluslararası arenada tanınırlığı yönünde ciddi adımlar attılar.
İslam İşbirliği Teşkilatı ile Türk Devletleri Teşkilatı bunun en önemli sonuçları oldu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Rum basını elbette seçimi federasyon yanlılarının kazanmasını istiyor.
Çünkü federasyon modeli demek, zamanla Türk askerinin adadan çekilmesi demek.
Oysa Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bu yana Türkiye'nin askeri olarak adada var olması, Kıbrıslı Türklerin güvenliğinin teminatı.
O zaman Rum mezalimini nasıl durdurduysa, bugün aynı tehlikenin yaşanmasının önünde engel olarak duruyor.
Ersin Tatar bu durumu çok açık seçik anlatıyor.
"Bizim buradaki varlığımız, güvenliğimiz, bekamız Türkiye'nin burada var olmasına bağlıdır" diyor.
"Bu coğrafyada tek garantimiz Türkiye" diye konuşuyor.
Gazze ve Ukrayna'daki manzaralar Kıbrıs'ta yaşanmıyorsa Türkiye sayesinde olduğunu hatırlatıyor.
Rumlarla federasyonu savunan Tufan Erhürman ise Türkiye ile istişare ederek, yeniden federasyon müzakerelerine dönmeye ikna edeceklerini söylüyor.
Tatar'ın buna yorumu ise, "Türkiye ve Erdoğan'ı hiç tanımamış. Kıbrıs'ta günübirlik fikir değişmez" şeklinde.
Şimdi söz halkta.
Tatar'ın deyimiyle devlete sahip mi çıkacaklar, yoksa onlarca yıldır oyalandıkları federasyon müzakerelerine dönüp, bir o kadar daha oyalanmayı ya da büyük tavizler vererek her şeyi riske atmayı mı seçecekler?
Bekleyip göreceğiz.


Yazarın diğer yazıları
Çağrı Alkan
TRÇ
Çağrı Alkan
Utanıyorum