Genetik tarama, kolesterolün sessiz tehdidine karşı hayat kurtarıyor

Mayo Kliniği araştırmacıları, ailevi hiperkolesteroleminin erken teşhisinde genetik taramanın kritik rol oynadığını ortaya koydular. Çalışmaya göre, bu hastalığı taşıyan kişilerin yüzde 75'i geleneksel tarama yöntemleriyle tespit edilemiyor.
Yüksek kolesterol seviyeleri, kalp ve beyin krizlerinin en önemli tetikleyicilerinden biri olarak bilinmektedir. Ancak birçok kişi bu tehlikenin farkında değildir. Mayo Kliniği'nde yapılan yeni bir araştırma, ailevi hiperkolesteroleminin tanısında devrim niteliğinde bir bulguyu ortaya çıkarmıştır. Araştırma sonuçları, Circulation: Genomic and Precision Medicine dergisinde yayımlanmış ve başında Mayo Kliniği'nin Kişiselleştirilmiş Tıp bölümü Yunan profesörü Konstantinos Lazaridis bulunmaktadır.
Genetik hastalık milyonları tehdit ediyor
Ailevi hiperkolesterolemi, kalıtsal bir genetik bozukluk olup, çok yüksek kolesterol seviyeleriyle doğrudan ilişkilidir. Dünya çapında 200 ila 250 kişiden biri bu hastalıktan etkilenmektedir. Bu oran, onu en yaygın genetik bozukluklardan biri haline getirmektedir. Ancak çoğu hastanın bu durumdan haberi bile yoktur. Etkili tedavi yöntemleri mevcut olmasına rağmen, milyonlarca insan teşhis edilmeden yaşamını sürdürmektedir. Bu durum, kardiyovasküler olaylar ve ani ölüm riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Hastalığın erken dönemde tespit edilmesi, hayat kurtarıcı müdahalelerin zamanında yapılmasını sağlayabilir.
Geleneksel tarama yöntemleri yetersiz kalıyor
Mevcut tarama protokolleri, kolesterol seviyeleri ve aile geçmişi gibi sınırlı kriterlere dayanmaktadır. Araştırmanın ilk yazarı ve Mayo Kliniği gastroenteroloğu Niloy Jewel Samadder, bu yöntemlerde önemli bir boşluk bulunduğunu belirtmektedir. Samadder, şu anda kullanılan önerilerde kör noktalar olduğunu ve bunun sonucunda birçok hastanın gözden kaçtığını vurgulamıştır. Eğer kardiyovasküler hastalık riski taşıyan kişiler zamanında tespit edilebilirse, erken müdahale yapılabilir ve sağlık gidişatları değiştirilebilir. Ancak mevcut sistem bunu başaramamaktadır.
Genetik analiz çözümü sunuyor
Mayo Kliniği araştırmacıları, ekzonların dizilimini yaparak daha kapsamlı bir tarama yöntemi geliştirmişlerdir. Ekzonlar, proteinleri kodlayan ve çoğu mutasyonun ortaya çıktığı genom bölgeleridir. Arizona, Florida ve Minnesota'daki Mayo Kliniği merkezlerinde 84.000'den fazla kişi, Tapestry DNA çalışmasına katılmıştır. Bu çalışma, Mayo Kliniği'nin genomik bilimi günlük klinik uygulamaya getirme çabasının bir parçasıdır. Araştırma, genetik taramanın ne kadar etkili olabileceğini göstermektedir.
Şaşırtıcı bulgular: yüzde 75 tespit edilemiyor
Araştırma sonuçları oldukça endişe vericidir. Çalışmaya katılan 419 kişi, ailevi hiperkolesterolemiye neden olduğu bilinen gen varyantlarını taşımaktaydı. Ancak bu kişilerin neredeyse yüzde 75'i, kolesterol seviyeleri veya aile geçmişlerine göre geleneksel genetik tarama için belirlenen koşulları karşılamıyordu. Bu bulgu, mevcut tarama sisteminde ne kadar büyük bir boşluk olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Başka bir deyişle, dört kişiden üçü, hastalığı taşımasına rağmen hiçbir uyarı almadan yaşamını sürdürmektedir. Bunun anlamı, bu kişilerin kalp krizi veya beyin krizine maruz kalma riski taşıdığı halde, hiçbir tedavi görmemesidir.
Erken teşhis hayat kurtarıyor
Araştırmaya katılan katılımcıların çoğu, genetik bozukluğu olduğunu ancak Mayo Kliniği'nin popülasyon araştırma programı kapsamında DNA analizi sonrasında öğrenmiştir. Yaklaşık beşte biri, teşhis anında zaten koroner hastalık geliştirmiş durumdaydı. Bu, hastalığın ne kadar sessiz ve tehlikeli olduğunu göstermektedir. Doğumdan hemen sonra bile çok yüksek LDL kolesterol seviyeleri ortaya çıkabilmektedir. Ancak uygun tedavi ile bu riskin önemli ölçüde azaltılması mümkündür. Erken müdahale, kalp krizi ve beyin krizinin önlenmesinde kritik rol oynamaktadır.
Genetik tarama, önleyici tıbbın geleceği
Dr. Samadder ve araştırma ekibi, genetik taramanın rutin tarama protokollerine dahil edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Böylece genetik bozukluğu olan kişiler zamanında tespit edilebilir ve uygun tedaviler başlatılabilir. Bu adım, kardiyovasküler olayları ve ölümleri önemli ölçüde azaltabilir. Genetik tarama, sadece ailevi hiperkolesteroleminin değil, diğer kalıtsal hastalıkların da erken teşhisinde kullanılabilir. Araştırma ekibinin bir sonraki hedefi, yüksek riskli kişilerin daha erken tespit edilmesi ve hayat kurtarıcı olabilecek uygun tedavileri zamanında almalarını sağlamaktır. Bu, önleyici tıbbın kritik bir parçası haline gelmesi gerektiğini göstermektedir.
Sonuç olarak, ailevi hiperkolesterolemi sessiz bir tehdit olarak yaşamımızda bulunmaktadır. Genetik tarama, bu tehdidi ortaya çıkaran ve hayat kurtaran bir araçtır. Mayo Kliniği'nin araştırması, milyonlarca insanın daha erken tespit edilebileceğini ve uygun tedavi ile sağlıklı bir yaşam sürebileceğini göstermektedir. Genetik taramanın yaygınlaştırılması, kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yaşanan ölümleri önemli ölçüde azaltabilir.
- Popüler Haberler -
Şaşırtan liste! İşte mevsimsel alerjiyi tetikleyen 6 besin
Görünmez tehlike! Beyin sağlığınızı sabote eden 8 alışkanlık ortaya çıktı
Kahvaltı rutini! Monotonluk mu, yoksa sağlık stratejisi mi?
Nane mucizesi! Sindirim ve ağız sağlığında yeni dönem
Obezite görme bozukluklarına da neden olabiliyor
Antidepresan bırakmak isteyenler için kritik uyarı! hangi yöntem daha güvenli?



