ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Kalp cerrahı uyardı! Bu dört gıda vücudunuzu zehirliyor

Kubilay Dikmen - | Son Güncelleme Tarihi:
Kalp cerrahı uyardı! Bu dört gıda vücudunuzu zehirliyor

Georgia'da görev yapan kardiyovasküler cerrah Dr. Jeremy London, Amerika'nın en büyük ölüm sebebi olan kalp hastalıklarından korunmak için kaçındığı gıdaları sıraladı. Uzman, sağlıklı olarak pazarlanan bazı ürünlerin alkol kadar zararlı olduğunu vurguladı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Ülke genelinde her yıl bir milyondan fazla insanın hayatını alan kardiyovasküler hastalıklar, Amerika'nın numarasız katili konumundadır. Koroner arter hastalığı, kalp krizi ve felç gibi bu hastalıklar, kanser ve demans olgularının toplamından daha fazla ölüme neden olmaktadır. Sağlık uzmanları, 2050 yılına kadar Amerikalı nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının bir tür kalp hastalığıyla yaşayacağını tahmin etmektedir. Bu endişe verici tablo, beslenme seçimlerinin ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.

Fast food: Gerçek gıda değil, zehirli ürün

Dr. Jeremy London, vücudu aktif olarak zehirlemekten kaçınmanın sağlığı optimize etmenin temel adımı olduğunu belirtmektedir. Fast food zincirlerinde sunulan ürünlerin çoğu, teknik olarak tüketilebilir olsa da, gerçek anlamda gıda olarak nitelendirilemez. Hamburger, patates kızartması ve benzeri ürünler, doymuş yağ, şeker, sodyum ve kalori açısından son derece yüksek içeriğe sahiptir. Bu gıdalar, atardamarları tıkayabilen ve kalp hastalığına doğrudan yol açabilen zararlı bileşenlerle doludur. Ayrıca emülgatörler, kıvam arttırıcılar ve yapay renkler gibi katkı maddeleriyle aşırı işlenmiş haldedir. Bu katkı maddeleri vücutta iltihabı tetiklemekte, kan basıncını yükseltmekte ve kalp üzerinde artan bir baskı oluşturmaktadır. Düzenli fast food tüketimi, kardiyovasküler sistem için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Gazlı içecekler: Sıvı ölüm olarak adlandırılan tehlike

Dr. London, hem normal hem de diyet gazlı içeceklere karşı ciddi uyarılarda bulunmaktadır. Şeker veya yapay tatlandırıcılarla tatlandırılan bu içecekler, kalp sağlığı açısından "sıvı ölüm" olarak tanımlanmaktadır. Standart bir 12 onsluk gazlı içecek kutusu, yaklaşık 40 gram ilave şeker içermektedir. Bu miktar, dört Krispy Kreme çöreğinin şeker miktarına eşdeğerdir. Amerika Birleşik Devletleri'nde günlük ilave şeker sınırı 50 gramdır; dolayısıyla tek bir kutu içecek, günlük limitin neredeyse tamamını oluşturmaktadır. Şeker, kan basıncını ve LDL (kötü) kolesterolü artırarak atardamarların tıkanmasına neden olmaktadır. Aşırı şeker alımı, glikozu yükseltmekte ve bu da yağ olarak depolanarak obeziteye yol açmaktadır.

Diyet gazlı içecekler, tam yağlı versiyonlarına kıyasla daha sağlıklı bir seçenek olarak pazarlanmaktadır. Ancak kalori veya şeker içermemelerine rağmen, bu ürünler yapay tatlandırıcılarla doludur. Aspartam, sukraloz ve asesülfam potasyum gibi bu tatlandırıcılar, kalp krizleri, felçler ve düzensiz kalp atışlarıyla giderek daha fazla ilişkilendirilmektedir. Geçtiğimiz yılın başlarında fareler üzerinde yapılan bir araştırma, aspartamın ateroskleroz ile bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır. Ateroskleroz, atardamarların içinde plak birikmesine neden olan ve kan akışını tehlikeye atan bir hastalıktır. California Üniversitesi, Irvine'den yapılan araştırma, düzenli olarak yapay tatlandırıcı tüketen kişilerin yüzde 18 daha fazla felç riski ve yüzde dokuz daha yüksek kalp hastalığı geliştirme riski altında olduğunu bulmuştur. Araştırmacılar, bu risklerin tatlandırıcıların neden olduğu yüksek tansiyon, iltihap ve kilo alımından kaynaklanabileceğini öne sürmektedir.

Süt ürünleri: Doymuş yağ ve fermente seçenekler

Çikolata ve peynir gibi süt ürünleri, yüksek doymuş yağ içeriği nedeniyle Dr. London tarafından dikkatle değerlendirilmektedir. Ancak bazı bilimsel çalışmalar, yoğurt gibi fermente süt ürünlerinin kalp hastalığı riskini azaltabileceğini öne sürmektedir. Dr. London, bebeklikten sonra süt içen tek memelinin insan olduğunu ve bunun da farklı bir türün sütü olduğunu belirtmektedir. Süt, kolesterolü yükselten doymuş yağ açısından yüksek olabilmektedir. Ancak süt ve kalp hastalığı üzerine yapılan araştırmalar karışık sonuçlar göstermektedir. 2016 yılında yapılan bir inceleme, normal ve az yağlı sütün nötr veya pozitif kalp hastalığı sonuçlarıyla ilişkili olduğunu ve hiçbir bireysel ürünün daha büyük kalp hastalığı riskiyle bağlantılı olmadığını bulmuştur.

The Journal of Nutrition'da yayınlanan başka bir çalışma, daha yüksek miktarda tam yağlı süt ürünü tüketen kişilerin, en az tüketenlere kıyasla yüzde 24 daha düşük kalp hastalığı geliştirme riskine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Yüksek miktarlarda doymuş yağ kalp hastalığı riskini artırırken, uzmanlar tam yağlı sütteki protein ve kalsiyumun iltihap ve koroner arter plaklarına karşı koruyucu bir rol oynadığına inanmaktadır. Bu nedenle, süt ürünleri seçerken dikkatli olmak ve fermente seçenekleri tercih etmek faydalı olabilmektedir.

Alkol: Her hücreye toksik olan madde

Dr. London, alkolün vücudumuzdaki her hücreye kesinlikle toksik olduğu konusunda önemli bir uyarıda bulunmaktadır. Ilımlı ve ara sıra kullanımın bile kalp hastalığı riskini artırabileceğini vurgulamaktadır. Uzun süreli alkol tüketiminin kalp kasına zarar verdiği ve kardiomiyopati adı verilen bir duruma yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kardiomiyopati, kalp organını zamanla zayıflatan ve işlevini azaltan ciddi bir hastalıktır. İçki ayrıca stres hormonu kortizol seviyelerini artırmaktadır. Bu hormon artışı, kalp atış hızını ve kan basıncını yükseltmekte ve kalp üzerinde daha fazla yıpranmaya neden olmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, hiçbir alkol tüketimi miktarının güvenli kabul edilmemesi gerektiğini belirtmektedir. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, alkolü grup 1 kanserojen olarak sınıflandırmaktadır. Bu sınıflandırma, asbest, radyasyon ve tütünü de içeren en yüksek risk grubunu temsil etmektedir. Bu veriler, alkolün sadece kalp sağlığı için değil, genel sağlık açısından da ne kadar ciddi bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir.

Dr. Jeremy London'un açıklamalarından anlaşılacağı üzere, kalp hastalıklarından korunmanın yolu, vücudu aktif olarak zehirleyen gıdalardan uzak durmaktan geçmektedir. Fast food, gazlı içecekler, bazı süt ürünleri ve alkol, kardiyovasküler sistem için ciddi riskler taşımaktadır. Sağlığı optimize etmek isteyen bireyler, bu uyarıları dikkate alarak bilinçli beslenme seçimleri yapmalıdırlar. Beslenme alışkanlıklarında yapılacak olumlu değişiklikler, kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltabilmektedir.


Etiketler:
kalp hastalığı beslenme kardiyolog sağlık fast food