ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Beyin yaşlanmasını tersine çeviren protein keşfedildi

Hüseyin Cihad Önal - | Son Güncelleme Tarihi:
Beyin yaşlanmasını tersine çeviren protein keşfedildi

California Üniversitesi San Francisco'dan (UCSF) araştırmacılar, ferritin hafif zincir 1 (FTL1) adlı bir proteinin beyin yaşlanmasında kritik rol oynadığını ve bu proteinin kontrol edilmesiyle yaşa bağlı bilişsel bozulmaların tersine çevrilebileceğini gösterdi.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Beyin yaşlanmasının ardındaki mekanizmaları anlamak için yapılan yeni bir araştırma, FTL1 proteinin bu süreçte merkezi bir konumda yer aldığını ortaya koymaktadır. UCSF'den bilim insanları tarafından yürütülen çalışma, hafıza ve öğrenme işlevlerinden sorumlu hipokampüs bölgesinde yaşlı ve genç farelerin beyin dokularını karşılaştırarak bu önemli bulguya ulaştı. Araştırma ekibi, FTL1'in yaşlı farelerde daha yüksek seviyelerde bulunduğunu, genç farelerde ise çok daha düşük miktarlarda yer aldığını tespit etti. Bu fark, proteinin yaşlanma sürecinde oynadığı rolün ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

FTL1 proteinin beyin üzerindeki etkileri

Hipokampüs, yaşa bağlı gerilemenin en ciddi şekilde etkilediği beyin bölgelerinden biridir ve bu nedenle araştırmacıların dikkatini çekmektedir. FTL1 proteini, vücutta demir depolanmasıyla ilgili olduğu bilinmesine rağmen, beyin yaşlanmasıyla bağlantısı daha önce hiç ortaya konmamıştı. Araştırmacılar, ilk bulgularını doğrulamak amacıyla genetik düzenleme tekniklerini kullanarak genç farelerde bu proteini aşırı ifade ettirdiler ve yaşlı farelerde seviyesini azalttılar. Sonuçlar oldukça belirgin olmuştur: genç farelerde FTL1 seviyesi artırıldığında, hayvanlar zamanından önce yaşlanmış gibi davranmaya başladı ve hafıza ile öğrenme yeteneklerinde belirgin bozulmalar gözlendi. Tersine, yaşlı farelerde FTL1 seviyesi düşürüldüğünde, bilişsel işlevlerinde geri kazanım meydana geldi ve beyin yaşlanmasının bir kısmı etkili bir şekilde tersine çevrildi.

UCSF'den biyomedikal bilim insanı Saul Villeda, bu bulguların önemini vurgulayarak, bunun sadece yaşlanma semptomlarını geciktirmek veya önlemekten çok daha fazlasını temsil ettiğini belirtmiştir. Araştırma ekibi, bu gerçekten bir bozulma tersine çevirme olduğunun altını çizmektedir. Petri kaplarında yapılan hücre testleri, FTL1'in nöronların düzgün bir şekilde büyümesini nasıl engellediğini göstermiştir. Artan FTL1 seviyeleri, nöral tellerin tipik olarak sinir hücreleri arasında bağlantılar sağlayan ve beyin bağlantısını güçlendiren dallanma yapılarından yoksun kalmasına neden olmaktadır.

Mitokondri ve yaşlanmanın bağlantısı

Araştırmacıların yaptığı detaylı analizler, artan FTL1'in hücrelerimizin enerji üretim merkezleri olan mitokondriyi engellediğini göstermiştir. Mitokondri, yaşlanma süreciyle yakından ilişkilidir ve yaş ilerledikçe işlevleri giderek zayıflamaktadır. Bu durum, sanki yaşlandıkça giderek daha sönük hale gelen ampuller gibi düşünülebilir. Yaşlanma biyolojisini incelemenin en zorlu yönlerinden biri, vücuttaki hangi değişikliklerin yaşlanmanın doğrudan sonucu olduğunu ve hangi değişikliklerin yaşlanmayı yönlendiren temel faktörler olduğunu ayırt etmektir. Bu araştırma kapsamında yapılan kapsamlı testler sayesinde, FTL1'in bu yönlendirici faktörlerden biri olduğu açıkça görülmüştür; en azından farelerin hipokampüslerinde bu durum kanıtlanmıştır.

Villeda, gelecek araştırmaların bu bulguları insanlara nasıl uygulanabileceğine ve özellikle Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklara nasıl aktarılabileceğine odaklanacağını belirtmiştir. FTL1'in beyni nasıl etkilediği, bu proteinin sınırlanmasının tam olarak hangi sonuçlar doğuracağı ve yan etkilerin neler olabileceği hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek de gelecek çalışmalar için kritik öneme sahiptir.

Nörodejeneratif hastalıklar için yeni tedavi umutları

UCSF araştırma ekibi, bu bulguların Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif durumlar için insan tedavilerini aydınlatacağı konusunda umutludur. Araştırmacılar yayınladıkları makalede, yaşlılıkta nöronal FTL1'i hedeflemenin faydalı etkilerinin, bilişsel yaşlanmanın ötesinde, daha geniş bir şekilde yaşlı insanlardaki nörodejeneratif hastalık durumlarına kadar uzanabileceğinin heyecan verici bir olasılık olduğunu vurgulamışlardır. Bu çalışma, yaşlanma biyolojisinin anlaşılmasında ve yaşlılığın en kötü sonuçlarını hafifletmek için yeni fırsatlar sunmaktadır.

Villeda, yaşlanma biyolojisi üzerinde çalışmak için bu dönemin umut verici bir zaman olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus vardır: bu çalışma şu ana kadar sadece fare modellerinde gösterilmiştir ve insanlarda doğrulanmadan önce yapılması gereken çok fazla iş bulunmaktadır. Yine de, yaşlı beyinleri daha sağlıklı bir durumda tutmak söz konusu olduğunda, bu erken bulgular oldukça umut vericidir. Gelecekteki araştırmalar, FTL1'in insan beyninde nasıl çalıştığını, bu proteinin kontrolünün güvenli bir şekilde nasıl sağlanabileceğini ve Alzheimer, Parkinson ve diğer nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde ne gibi pratik uygulamalar yapılabileceğini ortaya koymaya yönelik olacaktır.


Etiketler:
beyin yaşlanması FTL1 proteini nörodejeneratif hastalıklar Alzheimer araştırması UCSF çalışması