ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Beslenme uzmanlarından kritik uyarı! Boş mideyle bu 8 yiyeceği kaçının

Özkan Özcan - | Son Güncelleme Tarihi:
Beslenme uzmanlarından kritik uyarı! Boş mideyle bu 8 yiyeceği kaçının

Beslenme ve gastroenteroloji uzmanları, boş bir mideyle tüketilmesi halinde ciddi sindirim sorunlarına yol açabilecek sekiz yiyeceği ve içeceği belirleyerek, bu ürünleri sabah ilk saatlerde veya yoğun bir gün sonrasında tüketmekten kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Uyandıktan hemen sonra veya uzun bir zaman dilimi boyunca hiçbir şey yemeyen kişiler, mutfakta gördükleri ilk yiyeceği hızlıca tüketme eğilimindedir. Özellikle yeni uyandığınız saatlerde veya yorucu bir gün geçirdikten sonra bu davranış oldukça yaygındır. Ancak beslenme uzmanları, bazı yiyecek ve içeceklerin boş bir mideyi olumsuz yönde etkileyebileceğini, özellikle de hassas bir sindirim sistemine sahip kişilerde ciddi rahatsızlıklara neden olabileceğini uyarıyor. Aç karnına hangi yiyeceklerden uzak durmanız gerektiğini ve bu ürünleri tüketirken sindirim sorunlarını nasıl minimize edebileceğinizi anlamak için detaylı bilgi almak önemlidir.

Kahve ve kafeinli içeceklerin mide üzerindeki etkileri

Kahve severler için üzücü bir gerçek vardır: sabah ilk saatlerde kahve içmek, özellikle de güçlü siyah kahve tüketmek, boş bir mide için oldukça zor olabilir. Kahvedeki kafein, midenin asit salgılamasını kontrol eden gastrinin hormonunun salınımını teşvik eder. Bu süreç, şişkinlik, bulantı ve kusma gibi rahatsız edici reflü belirtilerine yol açabilir. Gastroenteroloji doktoru Dr. Robynne Chutkan, kafein maddesinin alt özofagus sfinkterini (yemek borusu ile mide arasındaki kas kapısı) açtığını ve bunun midenin asidik içeriğinin yemek borusuna geri dönmesine neden olduğunu açıklamıştır. Bu mekanizma, reflü semptomlarını daha da şiddetlendirir. Önemli bir nokta ise, kafeinin bu olumsuz etkileri midenizin dolu veya boş olmasına bakılmaksızın gösterebilmesidir. Ancak yiyecek almadığınız durumlarda, yan etkiler çok daha rahatsız edici hale gelir. Mide sorunlarından korunmak için, beslenme uzmanı Johanna Salazar, kahve içmeden önce yüksek protein veya yüksek yağ içeriğine sahip küçük bir atıştırmalık tüketilmesini tavsiye eder. Haşlanmış yumurta, fındık ezmesi veya kahveye eklenen bir kaşık tam yağlı hindistancevizi sütü bu amaçla kullanılabilir. Bu tür uygulamalar, midenin kahveyi daha iyi tolere etmesini sağlayarak rahatsız edici yan etkileri önemli ölçüde azaltır.

Baharatlı yiyecekler ve sindirim sistemi üzerindeki tepkiler

Baharatlı yiyeceklerin mide astarını tahriş edip etmeyeceği, bu tür yiyecekleri düzenli olarak tüketip tüketmediğinize bağlıdır. Eğer genellikle baharatlı yiyeceklere alışık değilseniz, bunları aç karnına yemek gastrointestinal sisteminizde ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Çoğu baharatlı yiyeceğin içerdiği kapsaisin adlı kimyasal madde, sindirim sisteminizin reseptörlerine bağlanarak vücudunuzun zararlı bir maddenin sisteme girdiğini düşünmesine neden olur. Bu yanılsama, vücudun mukus üretimini artırmasına ve maddeyi çıkarmak için sindirim hızını hızlandırmasına yol açar. Sonuç olarak, aşırı sindirim hareketleri, mide rahatsızlığı, gevşek dışkı, aciliyet ve ishal gibi hoş olmayan belirtiler ortaya çıkar. Bu tür sorunlarla karşılaşıyorsanız, baharatlı yiyecekleri diyetinize kademeli olarak eklemek en sağlıklı yaklaşımdır. Bu süreçte, sindirim sisteminiz sıcaklığa alışana kadar aç karnına baharatlı yiyecek tüketmekten kesinlikle kaçınmalısınız.

Şekerli yiyeceklerin kan şekeri ve sindirim üzerindeki etkileri

Sabah ilk öğünü tatlı bir yiyecekle başlamak cazip gelse de, şekerli ürünleri günün ilerleyen saatlerine saklamak daha akılcı bir tercih olacaktır. Aç karnına şekerli yiyecek tüketmek, insülin ve kan şekeri seviyelerinde hızlı bir artışa neden olur ve bu durum kısa bir süre sonra enerji seviyesinde keskin bir düşüşle sonuçlanır. Bu olumsuz etkiyi önlemek için, öncelikle yüksek lifli yiyecekler tüketmek önerilir. Lif, şekerin emilim hızını yavaşlatarak kan şekerinde daha kademeli bir artışı destekler. Şekerli yiyecekler ayrıca aç karnına yenirse ishal problemine de yol açabilir. Bu mekanizma, elektrolitlerin ve sıvıların kan dolaşımından çıkarılarak bağırsaklara çekilmesiyle gerçekleşir; bu, sindirim sisteminizin yüksek şeker konsantrasyonunu dengeleme çabasıdır. Sonuç olarak, oldukça rahatsız edici olan gevşek ve sulu bağırsak hareketleri meydana gelir.

Kafeinli çaylar ve mide asidi üretimi

Kafein, boş bir mide için zararlı bir maddedir ve mide astarını tahriş ederek mide asidi üretimini artırabilir, bu da reflü belirtilerine yol açar. Kafeinli çaylar, bu nedenle potansiyel olarak sindirim sorunlarına neden olabilecek içeceklerdir ve bir fincan çay içmeden önce bir atıştırmalık yemek faydalı olacaktır. En yaygın suçlu siyah çaydır çünkü diğer çay çeşitlerine kıyasla daha yüksek kafein içeriğine sahiptir. Yeşil çay, biraz daha düşük kafein içermesine rağmen, gastrointestinal semptomları tetikleyebilir ancak daha az şiddette. Bitki çaylarına gelince, kafeinsiz oldukları sürece boş bir mideyi rahatsız etme olasılığı oldukça düşüktür. Bu nedenle, sabah erken saatlerde içecek seçerken, kafeinsiz bitki çaylarını tercih etmek daha güvenli bir seçim olacaktır.

Yoğurt ve laktik asit hassasiyeti

Yoğurt, yüksek probiyotik ve laktik asit içeriği nedeniyle bağırsaklar için faydalı bir yiyecektir. Ancak bazı insanlar laktik asit maddesine karşı hassasiyet gösterir ve bu durumda aç karnına yoğurt tüketmek mide asidi üretimini artırabilir, rahatsız edici gastrointestinal belirtilere neden olabilir. Ayrıca, bu durum yoğurdun kendisinde bulunan faydalı probiyotiklerin bir kısmını yok edebilir. Beslenme uzmanları, yoğurdun tok bir karnınızda tüketilmesinin daha uygun olduğunu belirtir; çünkü bu şekilde laktik asidin bir kısmı daha iyi emilir ve bu değerli bileşenlerin kaybı minimize edilir.

Gazlı içeceklerin karbonasyonunun sindirim sistemi üzerindeki etkisi

Maden suyu, soda ve gazlı su gibi gazlı içecekler içmesi eğlenceli olsa da, özellikle midenizde yiyecek olmadığında geğirme ve şişkinlik gibi hoş olmayan gastrointestinal belirtilere neden olurlar. İçeceğin karbonasyonundan kaynaklanan karbondioksit kabarcıkları, midede aşırı basınç yaratarak rahatsızlık ve geğirmeye neden olur. Karbonasyon ayrıca alt özofagus sfinkterinin açılmasına neden olarak asit reflüsü semptomlarının ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise, tatlandırılmış gazlı içeceklerin şeker içeriğidir; bu da kan şekerinde hızlı artışlara yol açabilir. Şekerli yiyeceklerde olduğu gibi, aç karnına tatlandırılmış gazlı içecekler tüketmek kan şekerinizi hızla yükseltebilir ve potansiyel olarak enerji seviyesinde keskin bir düşüşe neden olabilir.

Yağlı kızartılmış yiyeceklerin sindirim üzerindeki yükü

Patates kızartması, soğan halkaları ve kızarmış tavuk gibi yağlı kızartılmış yiyeceklerin yüksek yağ içeriği, boş bir mide için çok fazla olabilir. Başlangıç olarak, yüksek yağlı yiyeceklerin sindirilmesi daha uzun bir zaman dilimi gerektirir. Bu demektir ki, bu yiyecekler midede daha uzun süre kalır ve bunun sonucunda daha fazla asit üretimi meydana gelir. Bu durum, mide ağrısı, rahatsızlık ve genel gastrointestinal rahatsızlığa yol açabilir. Yüksek yağlı yiyecekler ayrıca alt özofagus sfinkterinin kasılma kapasitesini azaltarak, asit reflüsüne neden olan bir boşluk yaratır. Bu olumsuz etkileri minimize etmek için, yağlı yiyecekleri pirinç, ekmek ve patates gibi karbonhidratlarla veya diğer nişastalı sebzelerle birlikte tüketmek önerilir. Bu yiyecekler bir tampon görevi görerek fazla asitliği emmeye çalışır ve böylece yağlı kızartılmış yiyecekler tüketmekten kaynaklanabilecek gastrointestinal yan etkileri önler.

Narenciye meyvelerinin asit içeriği ve reflü riski

Taze greyfurt, portakal suyu ve benzer narenciye ürünleri, klasik kahvaltı öğeleri olarak bilinir. Ancak sindirim sorunları yaşayan veya ekstra hassas bir mideye sahip kişiler, mideniz boşken bu yiyeceklerden kaçınmak isteyebilir. Narenciye meyvelerinin içerdiği sitrik asit, gastrointestinal sistemin astarını tahriş edebilir. Narenciye meyvelerinin asitliği ayrıca alt özofagus sfinkterini gevşeterek asit reflüsü için yolu açabilir. Neyse ki, doğru bir yaklaşımla narenciye meyvelerinden yararlanmaya devam edebilirsiniz. Çözüm, narenciye meyvelerini ve sularını karbonhidratlarla tüketmektir. Karbonhidratlar, midedeki fazla asidi emmeye yardımcı olarak potansiyel olarak rahatsız edici semptomları hafifletir ve bu şekilde narenciye ürünlerinin olumsuz etkileri minimize edilir.

Sonuç olarak, boş bir mideyle tüketilen yiyecek ve içecekler, sindirim sisteminizin hassasiyetine bağlı olarak ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Beslenme uzmanlarının önerileri doğrultusunda, sabah ilk saatlerde veya uzun bir açlık döneminden sonra bu sekiz yiyeceği ve içeceği tüketmekten kaçınmak, sindirim sağlığınızı korumak için önemlidir. Eğer bu ürünleri mutlaka tüketmek istiyorsanız, yanında uygun karbonhidrat veya protein kaynakları ekleyerek olumsuz etkileri minimize edebilirsiniz. Her bireyin sindirim sistemi farklı olduğundan, kendi vücudunuzun tepkilerini gözlemleyerek en uygun beslenme alışkanlıklarını geliştirmek en sağlıklı yaklaşım olacaktır.


Etiketler:
beslenme aç karnına yemek sindirim sağlığı beslenme uzmanları mide sağlığı