ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


"Daha fazla dost, daha az düşman"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tam 6 yıl aradan sonra Yunanistan'a gitti. Gerilen ilişkiler, yükselen tansiyon derken iki ülkenin savaş ihtimali bile tartışıldı. İki ülke arasında kronik sorunlar olduğu aşikar. Bir yerden başlanmazsa bunların çözülemeyeceği de belli.

Türkiye dış politikada sorun alanlarını en aza indirgemek için Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde proaktif bir döneme girdi. Sorun yaşanan ülkelerle bir şekilde temas kuruldu. Gazze saldırısı öncesinde İsrail ile bile diyalog geliştirildi. Bu kapsamda karşılıklı büyükelçiler atandı. Ancak İsrail'in Gazze'ye insanlık dışı saldırıları sonrasında devletler arasındaki münasebet tekrar donduruldu. İsrail'in kendisinden kaynaklı bu durum dışında tutulursa, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Fransa ile karşılıklı adımlar atıldı.

3. ÜLKELER SÜRECİ ZEHİRLEMESİN

Yunanistan'la yeni bir dönem mi başlıyor ve Ankara ne düşünüyor sorularını diplomatik kaynaklarıma sordum. Konuştuğum diplomatik kaynaklar, durumu net bir şekilde ortaya koydu, Ankara'nın Atina'dan birebir ilişki istediğini, ancak üçüncü ülkelerin bu ilişkiye müdahil olması durumunda sürecin zehirlenebileceğine dikkat çekti.

Kastedilen üçüncü ülkeleri bulmak için son 3 yılda Türkiye ve Yunanistan arasında yaşananları hatırlamak yeterli olacaktır sanırım. Burada, Yunanistan'daki üslerini artıran Amerika Birleşik Devletleri ile Fransa olağan şüpheli olarak karşımıza çıkıyor. Bu iki İki ülkenin de Doğu Akdeniz'de gerilen ilişkileri normalleştirmek yerine gerilimi tırmandırmayı tercih ettikleri net bir şekilde hafızalarımızda.

AÇIK İLETİŞİM HATTI ÖNEMLİ

Diplomatik kaynaklardan edindiğim izlenim, "Birebir ilişki"den kastedilen, Ankara ve Atina arasında kurulacak açık iletişim hattı. Gerilimin büyüklüğüne göre Cumhurbaşkanı Erdoğan- Miçotakis, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan- Georgios Gerapetritis, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler- Alkiviadis Stefanis görüşmesidir. Üçüncü ülke ya da kişiler yerine "her sorun karşılıklı muhataplarıyla konuşulsun" mottosu benimsenmesi görüşü Atina'ya da iletildi.

ÜÇ BAŞLIK ÜÇ SORUN

Atina Ankara hattında aşılamayan üç temel sorun var. Üç temel sorunun üç başlık altında çerçevesi belirlenerek kurulacak komisyon üzerinden çözüm öncelik taşıyor.

1- Adaların silahlandırılması: Yunanistan Lozan Barış anlaşmasını hiçe sayarak bir oldubittiyle adaları silahlandırılması Ankara tarafından şiddetle reddediliyor. Zira Lozan'da adalar Yunanistan'a bırakılırken, silahsız olması koşulunun altı dikkatlice çizilmiş bir durumda.

2- Doğu Akdeniz: Kıta sahanlığı o ülkenin sınırı baz alınarak yapılır ancak Yunanistan ısrarla elinde bulundurduğu adalar üzerinden kıta sahanlığının mil uzunluğunu hesaplıyor.

3- Kıbrıs: Kıbrıs sorununun iki devletli bir çözümle aşılabileceğini Ankara net bir şekildi ortaya koydu.

Bu üç temel sorunun hemen aşılmasını iki taraf da beklemiyor. Ancak sorunları kabul ederek bir masaya oturmak Yunanistan'la yeni bir dönemi başlatır. Açık diyalog meseleleri karşılıklı konuşarak çözmek, Yunanistan'ın iç siyaset uğruna popülizm yapmaması uzatılan zeytin dalının gerçekten bir barış dalı olup olmadığının testidir.

Konuştuğum diplomatik kaynaklar Yunanistan'la yeni ve barışçıl bir dönemi ortaya koyma konusunda samimi olduklarının özellikle altını çizdi; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'la normalleşmeyi örnek gösterdi.

Türkiye'nin dış politikadaki yeni mottosu çok net; "Daha fazla dost, daha az düşman"...


Yazarın diğer yazıları