ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Sosyal medya ve dijital araçlar tükenmişliğin kaynağı olabilir!

Fatih Coşgun - | Son Güncelleme Tarihi:
Sosyal medya ve dijital araçlar tükenmişliğin kaynağı olabilir!

Yoğun iş temposu ve kişisel sorumluluklar nedeniyle hissettiğiniz yorgunluğun gerçek kaynağı, sürekli olarak farklı dijital platformlar arasında geçiş yapmaktan kaynaklanıyor. Önde gelen bir üniversiteden bir uzman, yeni kitabında bu dijital tükenmişlik fenomenini ve çözüm yollarını detaylı biçimde açıklıyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Elbette, sansürlü metni ara başlıklarını koruyarak daha düzenli ve okunaklı hale getiriyorum:

"Günümüzde yaşadığımız yorgunluğun pek çoğu, yoğun çalışma temposu ve artan sorumluluklar nedeniyle ortaya çıktığını düşünebiliriz. Ancak önde gelen bir üniversitenin Santa Barbara kampüsünde Teknoloji Yönetimi alanında Bölüm Başkanı ve bir Aile Profesörü olarak görev yapan bir uzman, bu durumun gerçek sebebinin başka bir yerde yattığını ileri sürüyor. Uzmanın yeni kitabı 'Dijital Tükenmişlik: Hayatınızı Geri Kazanmanın Basit Kuralları' başlığını taşıyor ve bu konuyu kapsamlı biçimde ele alıyor.

Teknoloji platformları arasındaki geçişler neden yoruyor?

Uzmana göre, hepimizin neden bu kadar tükenmiş hissettiğimizin temel sebebi, teknoloji kullanımı sırasında yaşadığımız kesintiler ve farklı platformlar arasındaki hızlı geçişlerdir. Örneğin, bir yazı yazarken meslektaşlardan gelen e-postalar, tıbbi faturalar, ev tamiri mesajları ve çocukların okul giysileri hakkında bildirimler gibi sayısız kesinti yaşanabilir. Bu tür kesintiler ve ardından gelen dikkat dağılmaları, beynimizin yeterince hızlı biçimde uyum sağlayamadığı bir durumdur.

Uzman, kullandığımız her dijital araçın belirli bir bilişsel odaklanma gerektirdiğini açıklıyor. Bir araçtan diğerine geçiş yaptığımızda, odağımızı tamamen değiştirmemiz ve yeni aracın nasıl kullanılacağını öğrenmemiz gerekir. Beyinlerimiz bu kadar hızlı geçişleri verimli biçimde gerçekleştiremez. Asıl sorun, insanlık olarak bu denli hızlı dijital geçişleri yapacak şekilde evrimleşmemiş olmamızdır. Bu da bizi giderek daha tükenmiş ve yorgun hissettiriyor.

Neden tükenmişliğin farkında değiliz?

İlginç bir şekilde, Uzmanın tespitlerine göre, dijital tükenmişlik yaşadığımızın çoğu zaman farkında değiliz. Bunun nedeni, insanın fiziksel yorgunluğu algılama mekanizmasıyla ilgilidir. Bedenimiz fiziksel olarak yorulduğumuz zaman, buna karşılık gelen duyusal geri bildirimler gönderir. Bu uyarı sisteminin amacı, aşırı yorulma durumunda çöküşü önlemektir. Ancak modern çalışma ortamında, özellikle bilgisayar başında oturmak üzere evrimleşmediğimiz için, beynimiz kendisine yeterince yorgun olduğu sinyalini göndermez.

Sonuç olarak, kendimizi zorlayabiliriz ve bu tükenmişlik zamanla birikir. Farkında olmadan enerji harcadığımız için, bir gün aniden "kamyonun altında kalmış" gibi hissetmeye başlarız. Bu, dijital tükenmişliğin en tehlikeli yönüdür; çünkü sorunun farkında olmadan, çözüm için harekete geçmeyiz ve durum giderek kötüleşir.

Dijital tükenmişliğin üç türü

Uzman, teknoloji kullanımı sırasında yaşadığımız geçişleri üç ana kategoriye ayırıyor. Bunlardan ilki, modlar arası geçiş olarak adlandırılan ve farklı araçlar arasında geçiş yapmayı içeren türdür. Örneğin, Zoom video konferans platformundan Microsoft Teams'e geçiş yapmak buna örnek verilebilir. Bu platformlar neredeyse aynı görünse de, ekran paylaşımı gibi işlevleri gerçekleştirirken "Bu platformda bunu nasıl yapacağım?" sorusunu sormak zorunda kalırız. Bu küçük değişiklikler zamanla birikip bizi tüketir.

İkinci tür geçiş, alan değişiklikleridir ve bir görevle uğraşırken kesintiye uğrayıp başka bir göreve geçmektir. Bir görevden diğerine geçiş yapmak oldukça fazla çaba gerektiren bir işlemdir. Uzman, bu geçişlerin ödediğimiz bilişsel maliyetin çok büyük olduğunu vurguluyor. Üçüncü ve en tüketici tür ise, hayatın farklı alanları arasındaki geçişlerdir. Gün içinde çocuğunuzun okulundan gelen hızlı bir mesaj almak, tesisatçının gecikeceğini söylemesi nedeniyle evinizde yaşanan sorunu çözmek için aramanız gerekebilir. Bu tür büyük alanlar arasındaki geçişler daha da yıpratıcıdır, çünkü bizi bir alandaki düşünce sürecimizden tamamen koparır ve sonra tekrar odaklanmamız gerekir.

Sosyal medya neden en yorucu platform?

Uzman, sosyal medyanın diğer dijital platformlardan daha yorucu olduğunu belirtir ve bunu üç temel güce bağlar. Bunlardan ilki, dikkat mekanizmasıdır. Sosyal medya platformlarında sürekli olarak farklı bildirimler nedeniyle şeyler arasında geçiş yapıyoruz. Bir kişi bir şey beğendi, hemen ardından bir reklam çıkıyor, sonra başka bir bildirim geliyor. Bu kesintisiz dikkat dağılması, beynimizi sürekli olarak yeni şeylere odaklanmaya zorlar.

İkinci tüketici güç, çıkarımlar yapmak zorunda olmamızdır. Sosyal medyada verilen bilgi parçası tam olarak durumu anlatmaz; boşlukları doldurmamız gerekir ve bu da önemli ölçüde çaba gerektiriyor. Birinin tatilde olduğunu gördüğümüzde, 'Herhalde çok parası vardır, harika zaman geçiriyordur' gibi çıkarımlar yaparız. Bu tür zihinsel çalışma, sürekli olarak yapıldığında tüketici hale gelir.

Üçüncü ve belki de en önemli tüketici güç, duygularımızdır. Duygularımız olumlu ya da olumsuz şekilde harekete geçtiğinde, bu da ciddi biçimde tüketici olur. Sosyal medyada sosyal karşılaştırmalar yapıyor, başkalarının yaptığı şeylere kıskanç oluyoruz ya da arkadaşlarımızın bir araya gelip biz olmadan eğlendiğini görünce sinirleniyor oluyoruz. Sosyal medya, bu üç gücü de en üst düzeye çıkardığı için, tüm dijital platformlar arasında en yorucu olanıdır.

Dijital tükenmişlikle başa çıkmak için neler yapılabilir?

Uzman, dijital tükenmişlikle başa çıkmanın yolunun, gün içinde yaptığımız geçiş sayısını azaltmaktan geçtiğini önerir. Bu, basit bir çözüm gibi görünse de, uygulanması oldukça etkilidir. Gün içinde kaç kez farklı uygulamalar arasında geçiş yaptığımızı sayarsak, bu sayının ne kadar yüksek olduğunu görebiliriz. Uzmanın önerileri, bu geçişleri bilinçli biçimde azaltmak ve belirli zaman dilimlerinde belirli görevlere odaklanmak yönündedir.

Ayrıca, sosyal medya kullanımını sınırlandırmak, belirli saatlerde bildirimler kapatmak ve çalışma saatleri dışında iş e-postalarını kontrol etmemek gibi pratik adımlar atılabilir. Uzmanın kitabında sunulan 'Dijital Tükenmişlik: Hayatınızı Geri Kazanmanın Basit Kuralları' başlığı altında, bu tür somut ve uygulanabilir çözümler detaylı biçimde ele alınmaktadır. Temel amaç, teknoloji kullanımı ile yaşamımızın diğer alanları arasında sağlıklı bir denge kurmaktır.

Sonuç olarak, hissettiğimiz yorgunluğun çoğu zaman teknoloji kullanımı nedeniyle ortaya çıktığını anlamak, ilk adımdır. Uzmanın araştırmaları ve önerileri, bu dijital çağda daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmek için bize rehberlik ediyor. Dijital tükenmişliğin farkında olmak ve buna karşı bilinçli adımlar atmak, modern yaşamda sağlığımızı korumak için hayati önem taşıyor."


Etiketler:
dijital tükenmişlik teknoloji yorgunluğu Paul Leonardi sosyal medya bilişsel yük