ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

D vitamini takviyesi: Tekrarlayan kalp krizine karşı yeni umut mu?

Fatih Coşgun - | Son Güncelleme Tarihi:
D vitamini takviyesi: Tekrarlayan kalp krizine karşı yeni umut mu?

Utah merkezli bir araştırmada, kişiselleştirilmiş D vitamini takviyesi alan kalp hastalarında tekrarlayan kalp krizi riski önemli ölçüde azaldı. Araştırmacılar, D vitamininin kalp sağlığı üzerindeki etkilerini yeniden değerlendirmek gerektiğini vurguluyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Utah'ta yürütülen yeni bir bilimsel araştırma, kalp hastalığı geçirmiş bireylerde kişiselleştirilmiş D vitamini takviyesinin tekrarlayan kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında, D vitamini seviyeleri düşük olan ve akut koroner sendrom tanısı almış yetişkinlere uygulanan özel dozaj programı, bu kişilerin kalp krizi geçirme olasılığında anlamlı bir düşüş sağladı. Uzmanlar, elde edilen bulguların kalp sağlığı alanında yeni bir yaklaşımın kapısını aralayabileceğine dikkat çekiyor.

D vitamini takviyesi kalp krizi riskini nasıl azaltıyor?

Çalışmada, 2017 ile 2023 yılları arasında Utah'taki bir tıp merkezinde tedavi gören 600'den fazla akut koroner sendrom hastası incelendi. Katılımcıların büyük çoğunluğunun (yüzde 85'in üzerinde) D vitamini seviyeleri 40 nanogram/mililitre (ng/mL) altında, yani optimal sağlık için yetersiz düzeydeydi. Araştırmacılar, bir gruba kişiselleştirilmiş D vitamini takviyesi uyguladı ve bu kişilerin kan düzeyleri her üç ayda bir izlenerek dozlar ayarlandı. Diğer grup ise standart tedavi aldı ve D vitamini düzeyleri takip edilmedi.

Ortalama dört yıl süren takip sonunda, kişiselleştirilmiş D vitamini takviyesi alanların, diğer gruba kıyasla tekrarlayan kalp krizi geçirme riskinin yüzde 52 daha düşük olduğu belirlendi. Bu çarpıcı sonuç, D vitamininin kalp sağlığı üzerinde doğrudan etkili olabileceğini gösteriyor. Ancak, aynı uygulamanın inme, kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatış veya ölüm oranlarında anlamlı bir azalma sağlamadığı da kaydedildi. Araştırmacılar, bu bulgunun özellikle kalp krizi riski taşıyan hastalar için önemli olabileceğini vurguladı.

D vitamini takviyesinin bu olumlu etkisi, kişiselleştirilmiş dozların kullanılmasıyla ilişkilendirildi. Daha önce yapılan birçok araştırmada sabit dozlar uygulanmış ve katılımcıların kan seviyeleri düzenli olarak izlenmemişti. Bu nedenle, önceki çalışmaların yetersiz sonuçlar vermiş olabileceği düşünülüyor. Uzmanlar, kişiye özel doz ayarlamalarının, D vitamini'nin kalp sağlığı üzerindeki gerçek etkilerini ortaya çıkarmada anahtar rol oynayabileceğini belirtiyor.

D vitamini ve kalp sağlığı ilişkisi: Çelişkili bulgular ve yeni yaklaşımlar

D vitamini, genellikle kemik sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileriyle bilinse de, son yıllarda kalp sağlığı ile olan bağlantısı da araştırmaların odağına yerleşti. Ancak, bu alandaki çalışmalar bugüne kadar çelişkili sonuçlar verdi. Bazı araştırmalar, yüksek doz D vitamini takviyesinin kalp krizi veya diğer kardiyovasküler olayların riskini azaltabileceğini gösterirken, diğerleri anlamlı bir fayda bulamadı.

Utah'ta yapılan bu yeni çalışma ise, kişiselleştirilmiş doz uygulamasının önemine dikkat çekiyor. Araştırmanın başındaki uzmanlar, standart ve sabit doz uygulamalarının, bireylerin ihtiyaçlarına tam olarak karşılık vermediğini ve bu nedenle önceki denemelerde olumlu sonuçların elde edilememiş olabileceğini ifade ediyor. Kan testlerine dayalı olarak belirlenen ve düzenli aralıklarla ayarlanan D vitamini dozları, kalp hastalarının risk profiline daha uygun bir yaklaşım sunuyor.

Leeds Üniversitesi'nden kardiyolog Klaus Witte, kişiselleştirilmiş D vitamini dozlamasının kalp krizi riskini azaltmada etkili olabileceğine dair bulguların, bu alandaki araştırmalar için yeni bir yol açtığını belirtiyor. Witte'ye göre, olay oranındaki yüzde 50'nin üzerindeki azalma dikkat çekici ve bu etkinin daha geniş ve çok merkezli çalışmalarda doğrulanması gerekiyor. Araştırmacılar, D vitamininin kalp sağlığı üzerindeki etkilerinin tam olarak anlaşılması için daha fazla ve kapsamlı klinik denemelere ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Kişiselleştirilmiş dozlar ve güvenlik: Ne kadar D vitamini gerekli?

D vitamini ihtiyacı kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Yaş, cinsiyet ve sağlık durumu gibi faktörler, vücudun gereksinimlerini etkiliyor. Genel olarak, sağlıklı yetişkinler için günde en az 600 uluslararası birim (IU)D vitamini öneriliyor. Ancak, çalışmada kişiselleştirilmiş doz uygulanan katılımcıların yaklaşık yarısı, hedeflenen kan seviyesi olan 40 ng/mL'ye ulaşmak için günde 5.000 IU'dan fazla D vitamini takviyesi aldı.

Bu miktar, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin önerdiği minimum seviyenin iki katı olarak dikkat çekiyor. Araştırmacılar, 40 ng/mL'nin kalp sağlığı açısından ideal bir eşik olabileceğini, ancak bu konuda bilimsel tartışmaların sürdüğünü belirtiyor. Yüksek doz D vitamini alımının potansiyel riskleri de göz önünde bulunduruluyor. Çalışmada, katılımcıların kan seviyeleri düzenli olarak izlenerek, 80 ng/mL'nin üzerine çıkılması durumunda takviye durduruldu. Uzmanlar, bu tür yüksek dozların ancak tıbbi gözetim altında güvenli olabileceğini, aksi takdirde aşırı D vitamini alımının zararlı olabileceğini ifade ediyor.

D vitamininin fazla alınması halinde vücutta toksisite gelişme riski bulunsa da, araştırmada bu tür yan etkilerin son derece nadir olduğu gözlemlendi. Uzmanlar, güneş ışığıyla alınan doğal D vitamininin vücut tarafından dengelenebildiğini, ancak takviye yoluyla yüksek dozların mutlaka doktor kontrolünde olması gerektiğini vurguluyor. Araştırmanın başındaki Dr. Heidi T. May, bu bulguların D vitamini takviyesinin kişiye özel olarak planlanmasının önemini ortaya koyduğunu belirtiyor.

Çalışmanın sınırlamaları ve ileriye dönük öneriler

Utah merkezli bu araştırmanın sonuçları umut verici olsa da, bazı sınırlamalar taşıyor. Çalışmaya katılanların büyük çoğunluğunun beyaz ve erkek olması, elde edilen bulguların tüm topluma genellenmesini güçleştiriyor. Ayrıca, araştırmaya yalnızca kalp hastalığı tanısı almış yetişkinler dahil edildi. Bu nedenle, farklı yaş grupları, etnik kökenler ve sağlık durumlarına sahip bireylerde benzer sonuçların elde edilip edilemeyeceği henüz bilinmiyor.

Araştırmacılar, gelecekte yapılacak klinik çalışmaların daha geniş ve çeşitli popülasyonları kapsamasının gerekliliğine dikkat çekiyor. Ayrıca, D vitamini takviyesinin herkes için uygun bir çözüm olmadığını, her bireyin ihtiyaçlarının farklı olabileceğini belirtiyorlar. D vitamini seviyelerinin ve kalp sağlığının değerlendirilmesi konusunda mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılması gerektiği vurgulanıyor. Kendi başına yüksek doz D vitamini takviyesi almak, potansiyel riskler nedeniyle önerilmiyor.

Dr. May, kişiselleştirilmiş D vitamini dozlarının kalp krizi riskini azaltmada etkili olabileceğini, ancak bu yaklaşımın mutlaka tıbbi gözetim ve düzenli kan testleriyle desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor. Araştırmanın, D vitamininin kalp sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için önemli bir adım olduğu, ancak kesin sonuçlara ulaşmak için daha fazla bilimsel kanıta ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.


Etiketler:
vitamin D kalp krizi kişiselleştirilmiş doz kalp sağlığı takviye