ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Günlük kahve alışkanlığı kalp ritim bozukluğundan koruyabilir..

Ali Kemal Cora - | Son Güncelleme Tarihi:
Günlük kahve alışkanlığı kalp ritim bozukluğundan koruyabilir..

Kaliforniya Üniversitesi San Francisco kampüsünde yürütülen yeni bir klinik araştırma, düzensiz kalp atışlarıyla mücadele eden hastalara yönelik on yıllardır devam eden tıbbi tavsiyeyi tersine çevirdi. Araştırmaya göre, ılımlı kahve tüketimi atriyal fibrilasyon nüksünü önemli ölçüde azaltabiliyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Atriyal fibrilasyon, kalp ritim bozukluklarının en yaygın türü olarak bilinmektedir. Bu hastalıkla yaşayan hastalar, geçmiş tıbbi önerilere göre kafein tüketimini ciddi biçimde sınırlandırması veya tamamen bırakması gerektiği konusunda uyarılmıştır. Ancak son dönemde gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar, bu geleneksel tavsiyenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Araştırmanın tasarımı ve katılımcılar

Kaliforniya Üniversitesi San Francisco'daki araştırma ekibi, kardiyoversiyon işlemi için hazırlanan 200 yetişkin atriyal fibrilasyon hastasını çalışmaya dahil etmiştir. Kardiyoversiyon, kalp ritim bozukluğunu düzeltmek amacıyla uygulanan tıbbi bir müdahaledir. Katılımcılar rastgele iki gruba ayrılmış ve altı ay boyunca farklı kahve tüketim protokolleri izlemişlerdir. Birinci grup günlük olarak en az bir fincan kahve içmeye devam ederken, ikinci grup bu dönem zarfında kahve ve diğer tüm kafein içeren ürünlerden tamamen uzak durmuştur. Bu karşılaştırmalı yöntem, kahvenin atriyal fibrilasyon üzerindeki gerçek etkisini ölçmek için tasarlanmıştır.

Araştırmanın sonuçları ve istatistiksel bulgular

Altı aylık gözlem döneminin sonunda elde edilen veriler, kahve tüketiminin koruyucu bir rol oynadığını açıkça göstermiştir. Kahve içmeye devam eden grupta atriyal fibrilasyon tekrarlanma oranı yüzde 47 olurken, kahve tüketiminden kaçınan grupta bu oran yüzde 64'e yükselmiştir. Bu fark, kahve içen hastalarda hastalık tekrarlanma riskinin yüzde 39 oranında daha düşük olduğu anlamına gelmektedir. Araştırmacılar ayrıca her iki grup arasında yan etkiler veya olumsuz olaylar açısından anlamlı bir fark gözlemlememiştir. Bu bulgu, ılımlı kahve tüketiminin iyi tolere edildiğini ve güvenli bir şekilde uygulanabileceğini göstermektedir.

Tıbbi tavsiyenin yeniden değerlendirilmesi

Elde edilen bulgular, atriyal fibrilasyon tedavisi sonrası hastalığın tekrarlanmasını önlemek için kahveden uzak durmanın gerekli olmayabileceğini, hatta bazı durumlarda olumsuz sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. DECAF adıyla bilinen bu randomize klinik çalışmanın sonuçları, prestijli tıp dergisi JAMA'da yayınlanmıştır. Çalışmanın sorumlu yazarı, UCSF Health kardiyoloji bölümü araştırma başkan yardımcısı Dr. Gregory Marcus, elde edilen sonuçlardan şaşırmadıklarını ancak koruyucu etkinin büyüklüğünden oldukça etkilendiklerini belirtmiştir. Bu açıklama, araştırma ekibinin bile kahvenin bu kadar güçlü bir koruyucu etkiye sahip olacağını tam olarak öngörmediğini ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, bu çalışma atriyal fibrilasyon hastalarının yaşam kalitesini iyileştirme potansiyeline sahiptir. Hastalar artık kahve tüketimi konusunda daha esnek bir yaklaşım benimseyebilir ve hatta günlük kahve alışkanlığını devam ettirebilirler. Tıbbi profesyoneller, bu yeni kanıtlar ışığında atriyal fibrilasyon tedavisi sonrası hastalarına verilen önerileri güncellemeyi değerlendirmelidir.

Not: Kahve veya kahve türevleri içeren ürünlerin tüketimiyle ilgili olası sağlık riskleriniz veya mevcut tıbbi durumlarınız varsa, bireysel danışmanlık almak amacıyla bir sağlık uzmanına başvurmanız önemle tavsiye edilir.


Etiketler:
atriyal fibrilasyon kahve ve kalp sağlığı kardiyoloji araştırması UCSF çalışması kalp ritim bozukluğu