ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

İnsan beyni yapay zekayı bilişsel esneklikle geride bırakıyor

Deniz Zeybek - | Son Güncelleme Tarihi:
İnsan beyni yapay zekayı bilişsel esneklikle geride bırakıyor

Princeton Üniversitesi'nden araştırmacılar, rhesus maymunları üzerinde yaptıkları çalışmada insan beyninin yapay zeka modellerinden nasıl daha esnek ve uyarlanabilir olduğunu ortaya koydular. Araştırma, beynin 'bilişsel Legolar' adı verilen nöron bloklarını farklı görevlerde yeniden kullanarak, yapay zekanın başaramadığı bir esneklik gösterdiğini gösteriyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Son yıllar içinde yapay zeka alanında yaşanan hızlı gelişmelere karşın, insan beyni hala becerileri bir görevden diğerine aktarma ve farklı öğrenme görevlerinde bilgisayarlar karşısında belirgin bir üstünlük korumuştur. Bu üstünlüğün arkasında yatan mekanizmaları anlamaya yönelik yeni bir bilimsel çalışma, beynin nasıl bu başarıyı elde ettiğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Maymunlarla yapılan deney ve bilişsel Legolar

Princeton Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi tarafından yönetilen bu çalışmada, doğrudan insan denekleri yerine, biyolojik yapı ve beyin işlevselliği açısından insanlara oldukça benzer olan rhesus maymunları (Macaca mulatta) kullanılmıştır. Bu tercih, hayvan modellerinin insan beyin mekanizmalarını anlamada ne kadar değerli olabileceğini göstermektedir.

Araştırma kapsamında maymunlara bir ekran üzerinde çeşitli şekiller ve renkler gösterilmiş, hayvanlardan bu görsel uyarıcıları tanıması ve cevaplarını belirli yönlere bakarak vermesi istenmiştir. Bu süreçte, hayvanların beyin aktivitesini izlemek amacıyla ileri beyin taraması teknikleri kullanılmıştır. Taramalar sırasında araştırmacılar, maymun beyinlerinde örtüşen aktivite kalıpları ve paylaşılan sinirsel bölgeleri tespit etmeyi başarmışlardır.

Elde edilen veriler, maymun beyinlerinin görevler arasında geçiş yaparken farklı nöron gruplarını kullandığını açığa çıkarmıştır. Araştırmacılar bu nöron gruplarını 'bilişsel Legolar' olarak adlandırmışlardır. Bu benzetme oldukça anlamlıdır; tıpkı Lego blokları gibi, bu nöron grupları mevcut görevde kullanıldıktan sonra yeni görevler için yeniden amaçlandırılabilir ve yeniden birleştirilebilir. Bu yeniden yapılandırma yeteneği, en gelişmiş yapay zeka modellerinin bile rekabet edemeyeceği bir sinirsel esneklik göstermektedir.

Prefrontal korteks ve bilişsel esnekliğin merkezi

Araştırmacıların tanımladığı bilişsel Lego blokları, beynin prefrontal korteks bölgesinde yoğun bir şekilde yoğunlaşmıştır. Bu bölge, problem çözme, planlama ve karar verme gibi yüksek düzey bilişsel işlevlerle ilişkilidir ve bilişsel esnekliğin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Prefrontal korteksin bu merkezi konumu, beynin farklı görevlere uyum sağlama yeteneğinin temelini oluşturmaktadır.

Çalışmanın dikkat çekici bulgularından biri, belirli bilişsel bloklara ihtiyaç duyulmadığında, bu blokların aktivitesinin azaldığı gözlemidir. Bu bulgu, beynin eldeki göreve daha iyi odaklanabilmek için gerekli olmayan sinirsel Legoları bir nevi 'dosyalayabildiğini' veya devre dışı bırakabildiğini göstermektedir. Bu mekanizma, beynin kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmasını sağlar.

Princeton Üniversitesi'nden sinirbilimci Tim Buschman, bu bulguları açıklarken şu ifadeleri kullanmıştır: 'En son teknoloji yapay zeka modelleri bireysel görevlerde insani, hatta insanüstü performansa ulaşabilir. Ancak birçok farklı görevi öğrenmekte ve gerçekleştirmekte zorlanıyorlar.' Buschman'ın bu gözlemi, yapay zeka ile insan beyni arasındaki temel farkı vurgulayan önemli bir tespit olmuştur.

Üç görevli deney ve görevler arası öğrenme

Araştırmanın pratik uygulaması, maymunlara üç ayrı ama birbiriyle ilişkili görev sunulması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bu görevlerde hayvanlar, şekiller ve renkler arasında ayrım yapabilmek için sürekli olarak öğrenmek ve bir görevde öğrendiklerini diğer görevlere uygulamak zorunda kalmışlardır. Bu tasarım, bilişsel esnekliğin gerçek dünya koşullarında nasıl çalıştığını gözlemlemeye imkan tanımıştır.

Buschman, bilişsel Lego bloklarının işleyişini bir bilgisayar programındaki fonksiyon kavramıyla karşılaştırarak açıklamıştır: 'Bir bilişsel bloğu bir bilgisayar programındaki bir fonksiyon gibi düşünüyorum. Bir nöron seti rengi ayırt edebilir ve çıktısı bir eylemi yönlendiren başka bir fonksiyona eşlenebilir. Bu organizasyon beynin o görevin her bir bileşenini sırayla gerçekleştirerek bir görevi yerine getirmesine olanak tanır.' Bu açıklama, beynin modüler yapısının ne kadar sofistike olduğunu göstermektedir.

Maymunlar ve muhtemelen insanlar, daha önce hiç görmediği zorluklar ve görevlerle karşılaştıklarında, bu bilişsel Legolar sayesinde hızlı bir şekilde uyum sağlayabilmektedirler. Mevcut bilgilerini yeni durumlara aktarma yeteneği, yapay zekanın mevcut formunda ciddi bir şekilde zorlandığı bir alandır.

Yapay zeka neden görevler arası öğrenmede başarısız oluyor

Yapay zeka modellerinin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri, 'felaket unutma' olarak adlandırılan durumdur. Bu fenomen, sinir ağlarının üzerinde eğitildikleri son görevi nasıl gerçekleştireceklerini unutmadan ardışık görevleri öğrenememesi anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle, bir yapay zeka modeli yeni bir görev öğrenirken, önceki görevlerdeki başarısını kaybetme riski taşımaktadır.

Bu sınırlama, yapay zekanın insan beyninden temel olarak farklı bir şekilde bilgi işlediğini göstermektedir. İnsan beyni, bilişsel Legolar aracılığıyla görevler arasında bilgi ve becerileri paylaştığı için, yeni bir görev öğrenirken eski görevlerdeki performansını koruyabilmektedir. Yapay zeka modellerinin bu esnekliği sağlayabilmesi için, beynin bu mekanizmasını daha iyi anlamak gerekmektedir.

Gelecekteki uygulamalar ve terapötik potansiyel

Princeton araştırmacıları, bulgularının yapay zekaları geliştirmede pratik uygulamalar sunabileceğini öne sürmektedirler. Beynin bilişsel Legolar aracılığıyla görevler arası öğrenmeyi nasıl başardığını anlamak, yapay zeka sistemlerini yeni görevlere daha uyarlanabilir ve esnek hale getirmeye yardımcı olabilir. Bu, yapay zeka araştırmasında önemli bir ilerleme anlamına gelmektedir.

Çalışmanın tıbbi ve psikiyatrik alanlardaki potansiyeli de oldukça önemlidir. İnsanların becerileri yeni ortamlara uygulamakta zorlandıkları çeşitli nörolojik ve psikiyatrik bozukluklar bulunmaktadır. Bu araştırmanın bulguları, bu tür bozukluklar için yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde faydalı olabilir. Beynin bilişsel esnekliğini anlamak, rehabilitasyon ve terapi stratejilerini daha etkili hale getirebilir.

Görevler arası geçiş, insan beyni için her zaman mükemmel bir süreç olmayabilir; ancak bir görevde öğrenilen bilgiyi başka bir göreve uygulamak, beynin geliştirdiği değerli bir kısayol mekanizmasıdır. Araştırmacılar, sonuçlarının öne sürdüğü gibi, beyin temsilleri ve hesaplamaları görevler arasında yeniden kullanabiliyorsa, bu yeteneğin kişinin çevresindeki değişikliklere hızla uyum sağlamasına olanak tanıyabileceğini belirtmişlerdir. Bu uyum, ödül geri bildirimi yoluyla uygun görev temsilini öğrenerek veya uzun süreli bellekten hatırlayarak gerçekleşebilmektedir.

Sonuç olarak, Princeton Üniversitesi'nin bu araştırması, insan beyninin yapay zeka modellerinden daha esnek ve uyarlanabilir olduğunu bilimsel olarak kanıtlamıştır. Bilişsel Legolar olarak adlandırılan bu nöron blokları, beynin temel bir düzeyde nasıl çalıştığını ve neden yapay zeka ile rekabet edebildiğini göstermektedir. Gelecekte, bu bulguların hem yapay zeka teknolojisini geliştirmede hem de insan beyninin işlevselliğini iyileştirmeye yönelik terapötik müdahalelerde önemli rol oynayacağı beklenmektedir.


Etiketler:
yapay zeka beyin araştırması bilişsel esneklik Princeton Üniversitesi nörobiyoloji