Dünyanın atık sularında süper mikropların sırları bulundu

Uluslararası araştırmacılar, dünyanın 111 ülkesindeki 351 şehirden toplanan kanalizasyon numunelerinde, bilinen antibiyotik direncinden daha yaygın olan gizli antimikrobiyal direnç genlerini tespit etti. Bu keşif, gelecekteki hastalık tedavilerinde ciddi sorunlar yaratabilecek bir tehdidin varlığını ortaya koymaktadır.
İlaca dirençli mikroorganizmalar, tıbbi tedavilerin en etkili silahlarına karşı giderek daha güçlü savunma mekanizmaları geliştirerek insanlık için artan bir tehdit oluşturmaktadır. Bu durum, antimikrobiyal direnç olarak bilinen ve her yıl milyondan fazla insanın ölümüne neden olan bir küresel sağlık krizidir. Araştırmacılar, bu tehlikenin boyutunu anlamak ve gelecekteki riskleri öngörmek için beklenmedik bir kaynağa yönelmişlerdir: dünyanın atık suları.
Kanalizasyonda gizli direnç genlerinin keşfi
Danimarka Teknik Üniversitesi'nin koordinasyonunda yürütülen kapsamlı bir araştırma, dünyanın dört bir yanından alınan kanalizasyon örneklerinde antimikrobiyal direncin gerçek boyutunu ortaya çıkarmıştır. Bilim insanları, 111 ülkede yer alan 351 şehirden toplanan 1.240 kanalizasyon numunesini inceleyerek, mikroplara karşı koruma sağlayan direnç genlerini araştırmışlardır. Bu çalışmada kullanılan fonksiyonel metagenomik yöntemi, sadece aktif hale gelen genleri değil, aynı zamanda DNA'da var olup henüz aktif olmayan gizli antimikrobiyal direnç genlerini de tespit etmeyi mümkün kılmıştır.
Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu, gizli antimikrobiyal direnç genlerinin neredeyse her yerde bol miktarda bulunduğu ve bunların zaten bilinen, aktif hale gelen dirençten daha yaygın olduğu yönündedir. Biyoinformatik uzmanı Hannah-Marie Martiny, bu keşfin önemini vurgulayarak, dünyanın beklediğimizden çok daha fazla gizli bir antimikrobiyal direnç rezervuarına sahip olduğunu belirtmiştir. Bu gizli genler, belirli koşullar altında aktif hale gelebilir ve böylece ilaca dirençli süper mikropların evriminde kritik roller oynayabilir.
Atık su gözetiminin stratejik önemi
Araştırmacılar, antimikrobiyal direncin gelecekteki tehdidini anlamak için atık su gözetiminin neden bu kadar önemli olduğunu açıklamaktadırlar. DTU Ulusal Gıda Enstitüsü'nde doçent olan Patrick Munk, gelecekteki antimikrobiyal direnci frenlemek için atık sularda yapılacak gözetimin, sadece mevcut direnç genlerini değil, aynı zamanda gizli direnç genlerini de kapsaması gerektiğini vurgulamaktadır. Atık su, insanlardan, hayvanlardan ve çevreden gelen atıkları bir araya getirdiği için, antimikrobiyal direnci izlemek için pratik ve etik bir yoldur.
Mevcut araştırma uygulamalarında, bilim insanları genellikle mikrop türleri arasında aktarılabilen ve zaten halk sağlığı için tehdit oluşturan direnç genlerine odaklanmaktadırlar. Ancak kanalizasyon gözetimini genişleterek, gizli antimikrobiyal direnç genlerinden değerli bilgiler elde edebiliriz. Bu bilgiler, araştırmacıların antimikrobiyal direncin kökenlerini aydınlatmasına, ilgili genlerin ekolojisini haritalandırmasına ve bu tehdidin nasıl geliştiğini, konakçıları nasıl değiştirdiğini ve çevremizde nasıl yayıldığını anlamamıza yardımcı olabilir.
Gelecekteki sağlık tehditleri ve önleme stratejileri
Araştırmacılar, gizli antimikrobiyal direnç genlerinin çoğunun şu anda doğrudan halk sağlığını tehlikeye atmayabileceğini, ancak bazılarının muhtemelen gelecekte ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtmektedirler. Hannah-Marie Martiny, bu gizli genler arasında hangilerinin gerçekten sorunlu hale geleceğini bilmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Yeni antibiyotikler geliştirilirken, bu uzun yıllar alan bir süreç içinde, bakteriler zaten bu yeni ilaçları etkisiz kılabilecek yeni direnç mekanizmaları icat etmiş olabilir.
Hem edinilmiş hem de gizli antimikrobiyal direnç genlerini zaman içinde izleyerek, hangi gizli genlerin sorunlu direnç genleri haline geleceğini, nasıl ortaya çıktıklarını ve coğrafya ile farklı bakteri türleri arasında nasıl yayıldıklarını öğrenebiliriz. Bu bilgi, gelecekte hangi mikropların hangi antimikrobiyal tedavilere karşı savunmasız olabileceğini tahmin etmemize ve antimikrobiyal direncin yükünü azaltmamıza yardımcı olabilir. Atık su gözetiminin bu şekilde genişletilmesi, halk sağlığını korumak için proaktif bir yaklaşım sunmaktadır.
Bu araştırma, antimikrobiyal dirençle mücadelenin sadece mevcut tehditleri değil, aynı zamanda gelecekteki potansiyel riskleri de göz önünde bulundurması gerektiğini göstermektedir. Kanalizasyonda gizli antimikrobiyal direnç genlerinin bu kadar yaygın olması, küresel sağlık sistemlerinin bu konuda daha dikkatli ve kapsamlı bir izleme sistemi geliştirmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Böylece, antimikrobiyal dirençle ilgili gelecekteki krizleri önceden tespit edip önleyebiliriz.
- Popüler Haberler -
Mitokondri DNA'sı yaşlanmada iltihaplanmaya neden oluyor
Taze sebzeleriniz toprağın plastik kirliliğini içeriyor olabilir!
Bilim insanları açıkladı; Krom takviyeleri gerçekten işe yarıyor mu?
Uzmanlar uyarıyor: Diabetes insipidus sandığınızdan daha tehlikeli olabilir
Araştırma ortaya koydu; Kadınların beyni aylık döngüde değişiyor
Semaglutid ilaçları yemek düşüncelerini önemli ölçüde azaltıyor



