ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

İki Körfez müttefiki arasında beklenmedik kriz! Yemen'de neler oluyor?

Talha Gül - | Son Güncelleme Tarihi:
İki Körfez müttefiki arasında beklenmedik kriz! Yemen'de neler oluyor?

Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan'ın liman kenti Mukalla'ya düzenlediği hava saldırılarının ardından Yemen'deki kalan güçlerini geri çekeceğini duyurdu. Gelişme, iki yakın müttefikin arasında önemli bir gerilim artışına işaret ediyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan tarafından gerçekleştirilen askeri operasyonun ardından Yemen'deki varlığını sonlandırma kararı aldı. Salı günü yapılan açıklamada BAE, ülkenin savunma bakanlığının "son gelişmeler ışığında" Yemen'de bulunan "terörle mücadele" birliklerini gönüllü olarak çekeceğini bildirdi. Bu karar, Suudi Arabistan'ın Mukalla limanına düzenlediği "sınırlı" hava saldırılarının hemen ardından geldi.

Saldırının nedeni: Silah sevkiyatı suçlaması

Suudi Arabistan, BAE'yi Yemen'de ulusal güvenliğini tehdit eden "son derece tehlikeli" eylemlerle suçlamıştı. Riyad'ın iddiaları, BAE'den iki geminin ayrılıkçı güçlere silah ve savaş araçları teslim ettiği yönündeydi. Suudi Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, "Krallık, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir tehdidin kırmızı çizgi olduğunu vurgular" denilerek, böyle bir tehditle karşılaşıldığında gerekli tüm adımları almaktan çekinmeyecekleri belirtildi. Koalisyon sözcüsü tarafından paylaşılan video, saldırının BAE'nin daha önceki yetkisiz sevkiyatlarından gelen araçları ve silahları hedef aldığını gösterdi.

Mukalla limanı içindeki üste sıralanmış düzinelerce araç, tek bir saldırıda isabet aldı. Bu operasyon, Suudi Arabistan'ın BAE'ye karşı ne kadar ciddi olduğunu gösterirken, aynı zamanda iki ülke arasındaki ilişkinin ne denli gergin hale geldiğini ortaya koydu. BAE başlangıçta suçlamaları reddetti ve saldırılara şaşkınlık ifade etse de, savunma bakanlığının çekilme kararı, Riyad'ın baskısının etkili olduğunu gösterdi.

Güney Geçiş Konseyi'nin ilerleyişi ve Suudi endişeleri

Gerilimin temelinde, BAE tarafından desteklenen Güney Geçiş Konseyi'nin (GGK) Yemen'deki faaliyetleri yatıyor. Bu ayın başlarında, GGK'ya bağlı gruplar Yemen'deki kilit eyaletlerin kontrolünü ele geçiren bir saldırı başlattı. Petrol zengini Hadramut eyaletine ilerleyen bu güçler, toplam sekiz valiliği talep etti ve güney Yemen'in bağımsız bir devlet olarak ayrılması çağrılarını yeniledi. Suudi Arabistan, BAE'nin Emirlikliler tarafından desteklenen bu askeri güce krallığın sınırında operasyonlar yürütmesi için "baskı yaptığını" söyledi.

Suudi yetkilililer, BAE'nin bu hamlesinin askeri eylemin kuzeydeki İran destekli Husi güçleriyle savaşı parçaladığını iddia etti. Yemen'deki Suudi destekli gruplar, tüm Emirati güçlerinin 24 saat içinde Yemen topraklarından ayrılması çağrısında bulundu ve BAE ile savunma paktını sona erdirdi. Bu çağrı, iki ülke arasındaki ittifakın ne kadar zayıfladığını açıkça gösterdi. Suudi Arabistan'ın askeri müdahalesi, bu çağrıya destek vermek anlamına geliyordu.

İki Körfez gücü arasındaki ilişkinin gerilemesi

Suudi Arabistan ve BAE, her ikisi de komşu petrol devleti olarak, daha önce bölgenin en sıkı ortakları arasında yer almıştı. İki ülke, Bahreyn ve Mısır ile birlikte, Körfez ülkesi Katar'a üç yıldan fazla süren abluka uygulayarak Arap bloğu içindeki en ciddi son krizi işaret ederek birleşmişti. BAE ayrıca 2019'da çekilmeden önce Yemen'deki savaşta Suudi Arabistan'ı desteklemişti. Ancak Yemen'deki çıkarların farklılaşması, iki müttefikin stratejik hedeflerinin ayrışmasına yol açtı.

Suudi Arabistan'ın askeri eylemini duyuran açıklama, Suudi Arabistan tarafından desteklenen Yemen Başkanlık Konseyi başkanı Rashad Al Olimi'nin BAE'yi güçleri "devlet otoritesine karşı isyan etmeye" "yönlendirmek" ve ülkede "askeri olarak tırmandırmakla" suçladığı bir konuşmanın hemen ardından yayınlandı. Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki gerilimin ne kadar derinleştiğini gösterdi. Suudi yetkilileri BAE'nin kararı hakkında hemen yorum yapmadı, ancak olay, Riyad ve Abu Dabi arasında önemli bir gerilim artışına işaret etti.

Uluslararası tepkiler ve diplomasi çabaları

ABD, iki müttefikinin arasındaki gerilimden endişe duydu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Salı günü Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faisal bin Farhan Al Suud ile "Yemen'deki devam eden gerilimler hakkında konuştu ve bölgesel güvenlik ve istikrarı etkileyen konuları tartıştı". Rubio, geçen hafta diplomasi ve itidal çağrısında bulunmuştu. "Birleşik Devletler güneydoğu Yemen'deki son olaylardan endişe duymaktadır. Kalıcı bir çözüme ulaşmak amacıyla itidal ve sürekli diplomasi çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Washington, Suudi Arabistan ve BAE'nin "diplomatik liderliği" için minnettarlığını ifade ederken, aynı zamanda "ortak güvenlik çıkarlarımızı ilerletmeye yönelik tüm çabaları desteklemeye" devam edeceğini belirtti. Bu açıklamalar, ABD'nin iki Körfez gücü arasındaki ilişkiyi düzeltmeye çalıştığını gösterdi. Ancak Suudi Arabistan ve BAE'nin stratejik çıkarlarının ne kadar ayrıştığı, diplomasi çabalarının ne kadar zor olacağını ortaya koydu.

Yemen'in insani krizi ve uzun savaşın etkileri

Yemen'de on yıldan fazla süren savaş, ülkeyi dünyanın en kötü insani krizlerinden birine dönüştürdü. Yıllarca süren çatışmalar, ülkenin ekonomik krizini daha da kötüleştirdi ve sosyal hizmetleri paramparça etti. Suudi Arabistan ve BAE arasındaki bu yeni gerilim, Yemen'in zaten çökmüş altyapısını ve insani durumunu daha da ağırlaştırma riski taşıyor. Ülkenin kuzeyinde İran destekli Husi güçleri, güneyinde ise Suudi destekli hükümet ve BAE destekli gruplar arasındaki çatışmalar devam ederken, Yemen halkı her geçen gün daha fazla acı çekiyor.

BAE'nin Yemen'den çekilme kararı, Suudi Arabistan'ın bölgedeki kontrolünü güçlendireceği gibi görünse de, aslında Yemen'deki istikrarsızlığı artırma potansiyeline sahip. Suudi destekli gruplar ile BAE destekli Güney Geçiş Konseyi arasındaki çatışmalar, ülkenin daha da parçalanmasına yol açabilir. Bu durum, Yemen'deki insani krizin çözümünü daha da zorlaştıracak ve milyonlarca insanın yaşam koşullarını daha da kötüleştirecektir. Uluslararası toplum, iki Körfez gücünün arasındaki anlaşmazlığın çözülmesini ve Yemen'deki çatışmaların sonlandırılmasını umut etmektedir.


Etiketler:
BAE Yemen çekilme Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri Yemen savaşı gerilim Mukalla bombardımanı Körfez güvenliği