Danimarka'da mektup devri bitti! PostNord'un tarihi kararı şok etti!

Danimarka, geleneksel posta hizmetlerinde köklü bir değişime imza atıyor. Ülkenin başkenti Kopenhag'da, tarihi Merkez Posta Binası'nın gölgesinde başlayan bu dönüşüm, PostNord'un son mektubunu teslim etmesiyle birlikte resmen yeni bir döneme girdi. Dijitalleşmenin etkisiyle artık fiziksel mektuplar, Danimarka'nın günlük yaşamında eski önemini yitirirken, ülke bu alanda radikal bir adım atarak posta hizmetlerine veda eden ilk ülke olma unvanını kazandı.

Dijitalleşmenin gölgesinde posta kutuları tarihe karışıyor

Danimarka'nın posta hizmetleri, 17. yüzyıldan bu yana ülkenin iletişim altyapısının temel taşlarından biri olmuştu. Ancak teknolojinin hızlı gelişimi ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşması, bu geleneksel sistemi hızla geriye itti. 2024 yılı itibarıyla, Danimarka'da teslim edilen mektup sayısı 2000 yılına göre %90'ın üzerinde azaldı. PostNord, bu dramatik düşüşün ardından Haziran ayından itibaren ülke genelinde bulunan 1.500 posta kutusunu kaldırmaya başladı. 10 Aralık'ta yapılan bir hayır etkinliğinde, bu posta kutuları satışa çıkarıldığında yüz binlerce Danimarkalı, nostaljik birer hatıra olarak bir kutuya sahip olmak için yarıştı. Her bir posta kutusu, durumuna göre 2.000 veya 1.500 Danimarka kronuna alıcı buldu. Bu gelişmeler, Danimarka'nın posta kutularıyla özdeşleşmiş sokak görüntüsünün de hızla değiştiğini gösteriyor.

PostNord yetkilileri, dijitalleşmenin toplumun neredeyse tamamını kapsadığını belirtiyor. Artık Danimarkalılar, mektuplarını evlerinin yakınındaki dükkanlarda bulunan kiosklar aracılığıyla göndermek zorunda. Bu mektuplar, özel bir şirket olan DAO tarafından hem yurt içi hem de yurt dışı adreslere ulaştırılıyor. Ancak, çevrimiçi alışverişin popülerliğini koruması nedeniyle paket teslimatları devam edecek. Danimarka, kamu sektöründe de dijitalleşmeyi ön planda tutarak, devlet yazışmalarını büyük ölçüde çevrimiçi portallar üzerinden yürütüyor. Bu sayede, ülke posta hizmetlerine olan bağımlılığını minimuma indirmiş durumda.

Mektubun dönüşümü: İletişimde yeni bir çağ

Dijital çağ, yalnızca posta hizmetlerinin değil, iletişim biçimlerinin de kökten değişmesine neden oldu. Mektuplar, yüzyıllar boyunca insanların duygu ve düşüncelerini paylaşmasının en önemli aracıydı. Ancak günümüzde yazışmalar, WhatsApp mesajlarından video aramalarına, sosyal medya paylaşımlarından e-posta trafiğine kadar büyük ölçüde dijital ortama taşındı. Bu değişim, iletişimdeki samimiyet ve kişisel dokunuşların da yeniden tanımlanmasına yol açtı. Hollanda'daki Huygens Enstitüsü'nden Profesör Dirk van Miert, mektupların artık daha çok özel ve samimi mesajlar için tercih edildiğini, ancak çevrimiçi bilgi ağlarının da hızla genişlediğini belirtiyor. Bu ağlar, bilginin daha erişilebilir olmasını sağlarken, yanlış bilgilendirmenin de yayılmasına zemin hazırlıyor.

Michigan Üniversitesi'nden Profesör Nicole Ellison ise, mektubun nostaljik bir unsur olarak kalıcılığı temsil ettiğine dikkat çekiyor. Dijital iletişimde ise, el yazısı mektupların duygusal ipuçlarını ve kişisel dokunuşlarını telafi etmek için emojiler, GIF'ler ve renkli yazılar gibi yeni araçlar kullanılmaya başlandı. Ancak uzmanlar, teknolojinin iletişime etkisini abartmamak gerektiğini, insanların her dönemde duygularını iletmek için mevcut tüm kanalları kullanmaya devam edeceğini vurguluyor. Danimarka'da mektubun sona ermesi, toplumda nostaljik bir etki yaratırken, birçok kişi için posta kutuları geçmişin bir simgesi olarak hafızalarda yerini alıyor.

Dijitalleşmenin gölgesinde toplumsal etkiler ve eşitsizlikler

Danimarka'nın posta hizmetlerini sonlandırması, dijitalleşmenin toplumsal etkilerini de gündeme taşıdı. Ülkede neredeyse herkes dijital platformlara erişebiliyor olsa da, bazı gruplar bu dönüşümden olumsuz etkileniyor. Özellikle yaşlılar ve dijital becerileri sınırlı olan bireyler, geleneksel posta hizmetlerinin sona ermesiyle birlikte iletişimde zorluklar yaşayabiliyor. DaneAge Derneği'nin sözcüsü Marlene Rishoej Cordes, dijital olmayan bireylerin yeni sisteme uyum sağlamakta güçlük çektiğini ve bu kişilerin haklarının korunması gerektiğini belirtiyor. DAO'nun evden mektup toplama hizmeti sunmasına rağmen, bu hizmetten yararlanmak için dijital ödeme zorunluluğu bulunuyor. Bu da dijitalleşmenin bazı kesimler için hala erişim engeli oluşturduğunu gösteriyor.