ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Oğlunu dövmeyen dizini döver!

İYİ Parti'de işler her geçen gün daha da karışıyor. Herkes birbirini, her şeyle suçluyor. Sadece son bir iki haftada karşılıklı suçlamalarla kullanılan kelimelere bakınca işin ne kadar şirazesinden kaydığını anlamak daha kolay. Tartışmalarda kullanılan kelimeler savaş, kumpas, komplo, satılmış, kasa, para, operasyon, ahlaksız teklif, pazarlık, çirkinlik, ihanet... Bu kelimelerle böyle sürüp gidiyor karşılıklı suçlamalar ve kavgalar.

OPERASYON MERKEZİ SARAÇHANE Mİ?

İYİ Parti'de Genel Başkan Meral Akşener ve parti yöneticileri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun partilerine operasyon çektiğini savunuyor, Akşener İmamoğlu'nun siyasi çıkar ve hırsla partilerini parçalamaya çalıştığını, kendisinden habersiz partilileriyle pazarlıklar yaptığını, ahlaki olmayan teklifler sunduğunu söylüyor. Akşener İmamoğlu'nun doğrudan partilerinin iç işlerine karıştığını ve bunun bir savaş ilanı olduğunu söyleyerek "savaşsa savaş" sözleriyle el yükseltti. O zaman Akşener'e hatırlatalım. Siz Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen çıkıp iki CHP'li Başkan İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a "Cumhurbaşkanı adayı olun" demediniz mi? Hatta basın toplantısıyla İmamoğlu ve Yavaş'a "Kılıçdaroğlu'na rağmen çıkın adaylığınızı ilan edin" diyerek bu iki ismi partilerine ve liderlerine karşı isyana teşvik etmediniz mi Sayın Akşener? Demek ki neymiş Meral Hanım "Men dakka dukka". Arapça bir "darb-ı mesel" olan bu söz "kapı çalanın kapısı çalınır" anlamına gelir. "Eden bulur" şeklinde de sadeleştirebiliriz.

SİZ DEĞİL MİYDİNİZ?

İYİ Parti için kontrol edilemez hale gelen Ekrem İmamoğlu nasıl bu hale geldi diye sormak gerekir size Sayın Akşener!

- Kemal Kılıçdaroğlu "Ekrem İmamoğlu bir dönem daha görevine devam edecek nokta" demesine rağmen, noktayı koymayıp sürekli onu aday olarak cilalayan siz değil miydiniz?

- Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'un fethiyle bir çağı açıp bir çağı kapatan Fatih Sultan Mehmet'e benzeten siz değil miydiniz?

- Yüzünde Rabbi Yessir görüp onu faziletli kişi mertebesine yükselten yine siz değil miydiniz?

- Her toplantısına gidip ona övgüler dizen, "seçimleri senin sayende kazanacağız" diyen siz değil miydiniz?

- Saraçhane'de Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'dan önce koşarak onunla otobüs üstüne çıkıp miting yapan siz değil miydiniz?

- Masayı sonuna kadar zorlayıp onu Cumhurbaşkanlığına biricik namzet gören siz değil miydiniz?

- Cumhurbaşkanı adayı olamayınca onu Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak masaya dayatan ve onun gül hatırı için masaya döndüğünüzü söyleyen yine siz değil miydiniz?

Peki Sayın Akşener şimdi kim suçlu? Siz mi yoksa size savaş açtığını söylediğiniz İmamoğlu mu? Bence siz kendi dizlerinizi dövün. Oğlunu dövmeyen dizini döver.

HERKES HER TUŞA BASIYOR

İYİ Partide herkes şu anda her tuşa basıyor. Kimi istifa dilekçesi cebinde gidecek yer arıyor, kimisi son ana kadar arka kapıları dolanarak karşı tarafla pazarlık yapıyor, kimisi de yerel seçimin bittiği 1 Nisan sabahını bekliyor. Ancak Genel Başkan Meral Akşener ve partide iki numaraya yükselen Oktay Vural "giden gider, kalan sağlar bizimdir" havasında. Ancak ne zamana kadar? Yerel seçimin bittiği ertesi güne kadar.

Zira İYİ Parti 31 Mart'ta kayda değer bir başarı sağlayamazsa bu kez savaş tamtamları onlar için çalacak.

Kaçınılmaz son.


Yazarın diğer yazıları