ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Her gün probiyotik alanlar dikkat! Sağlığınızda bu etkiler görülebilir

Deniz Zeybek - | Son Güncelleme Tarihi:
Her gün probiyotik alanlar dikkat! Sağlığınızda bu etkiler görülebilir

Amerika Birleşik Devletleri'nde her gün probiyotik kullanan milyonlarca kişi, bağırsak sağlığı ve genel sağlık üzerindeki etkilerini merak ediyor. Son araştırmalar, probiyotiklerin sindirimden bağışıklığa, ruh halinden kalp sağlığına kadar birçok alanda farklı sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Amerika Birleşik Devletleri'nde sindirim sistemi hastalıklarıyla yaşayan kişi sayısı 60 ila 70 milyon arasında değişiyor. Bu yüksek rakam, son yıllarda probiyotiklerin ve fermente gıdaların neden bu kadar popüler hale geldiğini de açıklıyor. Probiyotikler, sağlık açısından fayda sağlayabilecek canlı mikroorganizmalar olarak tanımlanıyor ve özellikle bağırsak sağlığını destekleme potansiyelleriyle dikkat çekiyor. Ancak, bu mikropların insan sağlığı üzerindeki gerçek etkileri ve hangi koşullarda faydalı oldukları konusunda bilim insanları hâlâ kesin bir sonuca ulaşabilmiş değil.

Probiyotiklerin insan sağlığına etkileri

Probiyotikler, yeterli miktarda alındıklarında konakçıya sağlık yararı sağlayan canlı mikroorganizmalar olarak kabul ediliyor. Yoğurt, kefir gibi fermente süt ürünlerinin yanı sıra çeşitli kapsül ve tablet formlarında da tüketilebiliyorlar. Bağırsaklarımızda yaşayan mikrobiyom, sindirimden bağışıklık sisteminin düzenlenmesine kadar pek çok hayati işlevi yerine getiriyor. Mikrobiyomun dengeli ve çeşitli olması, zararlı mikropların kontrol altında tutulmasını ve sindirimin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Ancak, farklı probiyotik türlerinin farklı etkiler gösterebildiği de unutulmamalı. Örneğin, bir suş ishalin hafiflemesine yardımcı olurken, bir diğeri kabızlık ya da şişkinlik üzerinde etkili olmayabiliyor. Bu nedenle, probiyotiklerin etkisinin hem suş hem de durum özelinde değerlendirilmesi gerekiyor.

Bağırsak sağlığı ve probiyotiklerin rolü

Probiyotiklerin en çok araştırıldığı alanların başında bağırsak sağlığı geliyor. Özellikle antibiyotik kullanımına bağlı gelişen ishal, kabızlık ve iltihabi bağırsak hastalıkları gibi kısa vadeli sorunlarda bazı probiyotik suşlarının olumlu etkileri gözlemlenmiş durumda. Ancak, irritabl bağırsak sendromu gibi kronik ve karmaşık rahatsızlıklarda sonuçlar daha belirsiz. Bazı çalışmalar, belirli ürünlerin ağrı ve şişkinlikte hafif iyileşmeler sağladığını gösterse de, bu bulguların günlük yaşamda rutin kullanımı destekleyecek kadar güçlü olmadığı belirtiliyor. Örneğin, maraton koşucuları üzerinde yapılan dört haftalık bir çalışmada, çoklu suş probiyotik kullananların yarış sırasında daha az bağırsak semptomu yaşadığı tespit edilmiş. Fakat benzer denemelerde, yüksek dozda veya farklı kombinasyonlarda probiyotik kullananlarda anlamlı bir değişiklik görülmeyebiliyor. Bu nedenle, probiyotikler günlük sindirim sorunlarında diyet değişiklikleriyle birlikte destekleyici bir unsur olarak değerlendirilmeli, tek başına mucizevi bir çözüm olarak görülmemeli.

Bağırsak-beyin ekseni: ruh hali ve zihinsel sağlık

Son yıllarda, bağırsak ve beyin arasındaki iki yönlü iletişim, yani bağırsak-beyin ekseni, bilim dünyasında büyük ilgi görüyor. Bağırsak mikroplarındaki değişikliklerin stres hormonlarını, bağışıklık sinyallerini ve nörotransmitterleri etkileyebileceği düşünülüyor. Güney Kore'deki Seul Ulusal Üniversitesi'nden Dr. Chong Su Kim'in liderliğinde yürütülen bir araştırmada, 65 yaş üstü sağlıklı yetişkinlere iki farklı Bifidobacterium suşu içeren probiyotik kapsüller verildi. On iki haftalık bu çalışmada, probiyotik kullananların öğrenme ve hafızayı destekleyen beyin büyüme faktörlerinde artış gözlemlendi. Araştırmacılar, probiyotiklerin yaşlı yetişkinlerde zihinsel esnekliği artırabileceğini ve stresin hafifletilmesine katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Ancak, bu çalışmaların depresyon veya anksiyete için standart tedavilerin yerine geçmediği de özellikle vurgulanıyor.

Kalp sağlığı, bağışıklık sistemi ve enfeksiyonlar

Probiyotiklerin etkileri yalnızca sindirim ve ruh haliyle sınırlı değil. Kalp sağlığı, bağışıklık sistemi ve enfeksiyonlara karşı koruyucu etkileri de araştırılıyor. 2020 yılında yapılan bir inceleme, probiyotiklerin D vitamini ile birlikte kullanıldığında kalp sağlığına ilişkin bazı biyobelirteçlerde hafif iyileşmeler sağladığını ortaya koydu. Ancak, bu etkiler kolesterol ilaçlarının sağladığı faydalara kıyasla oldukça küçük. Bazı denemeler, probiyotiklerin kötü kolesterolü hafifçe düşürdüğünü gösterirken, diğerlerinde anlamlı bir fark bulunamamış. Üst solunum yolu enfeksiyonları, yani soğuk algınlığı ve benzeri rahatsızlıklar üzerinde de probiyotiklerin etkisi incelenmiş. Yapılan analizlerde, probiyotik kullananların bu tür enfeksiyonları daha az yaşadığı ve hastalık süresinin daha kısa olduğu gözlemlenmiş. Ancak, bu sonuçların gücü kullanılan probiyotik türüne ve denek grubuna göre değişiyor. Dolayısıyla, probiyotiklerin bağışıklık sistemine katkısı olduğu düşünülse de, aşılar veya temel hijyen alışkanlıklarının yerini alması söz konusu değil.

Fermente gıdalar ve doğal probiyotik kaynakları

Probiyotik takviyeleri yaygınlaşmadan önce, insanlar yoğurt, kefir, kimchi, lahana turşusu, miso, tempeh ve kombucha gibi fermente gıdalar yoluyla doğal olarak probiyotik alıyordu. Bu gıdalar, hem lezzet hem de doku açısından zengin olmakla birlikte, bağırsak mikrobiyomunun çeşitliliğini destekleyen faydalı bakteri ve mayalar içeriyor. Ancak, marketlerde satılan her fermente ürün canlı kültür içermeyebilir. Pastörizasyon ve benzeri işlemler, bu mikropların bir kısmını öldürebiliyor. Bu nedenle, ürün etiketlerinde "canlı ve aktif kültürler" ibaresine dikkat etmek ve ürünleri buzdolabında saklamak önemli. Ayrıca, bağırsak sağlığını desteklemek için sadece fermente gıdalar değil, sebze, meyve, tam tahıl, baklagil, kuruyemiş ve tohum gibi lif açısından zengin besinler de diyetin önemli bir parçası olmalı. Uzmanlar, sindirim desteği için öncelikle çeşitli ve bitki temelli bir beslenme düzenini öneriyor; probiyotik takviyeleri ise ikincil bir seçenek olarak değerlendiriliyor.

Probiyotik takviyesi seçerken nelere dikkat edilmeli?

Probiyotik takviyesi kullanmayı düşünenlerin, özellikle çocuklar, hamileler veya bağışıklık sistemi zayıf bireyler için öncelikle bir sağlık profesyoneline danışmaları öneriliyor. Nadir de olsa, ciddi hastalığı olan kişilerde probiyotik organizmaların yol açtığı enfeksiyonlar görülebiliyor. Takviye ürünlerinin etiketlerinde genellikle koloni oluşturan birim (CFU) cinsinden canlı mikroorganizma miktarı belirtiliyor ve çoğu ürün günlük 1 ila 10 milyar birim arasında mikroorganizma içeriyor. Ancak, etkili doz ve tür, kişinin sağlık hedeflerine ve ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir. En güvenli yaklaşım, probiyotiklerin belirli bir sağlık hedefiyle uyumlu olup olmadığını değerlendirmek ve beklentileri gerçekçi tutmak. Sağlık profesyonelleriyle görüşmek ve öncelikle besin kaynaklarına yönelmek, probiyotiklerin bilinçli ve sağlıklı şekilde kullanılmasına yardımcı oluyor.

Sonuç olarak, probiyotikler sindirimden bağışıklığa, ruh halinden kalp sağlığına kadar pek çok alanda potansiyel faydalar sunuyor. Ancak, bu etkiler kişiden kişiye ve kullanılan probiyotik türüne göre değişebiliyor. Bilimsel veriler, probiyotiklerin mucizevi bir çözüm olmadığını, ancak dengeli bir beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı ile birlikte destekleyici olabileceğini gösteriyor. Probiyotik kullanmayı düşünenlerin, sağlık profesyonellerinin önerilerini dikkate alarak ve öncelikle doğal besin kaynaklarına yönelerek hareket etmeleri öneriliyor.


Etiketler:
probiyotik bağırsak sağlığı fermente gıdalar bağışıklık sistemi sindirim