Amerika'nın en popüler yemeklik yağında gizli obezite riski bulundu

Journal of Lipid Research dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'nde en yaygın kullanılan soya fasulyesi yağının, sadece kalori içeriğinin ötesinde biyokimyasal mekanizmalar aracılığıyla obeziteyi teşvik edebileceğini ortaya koymaktadır.
Bilim insanları tarafından gerçekleştirilen son araştırma, soya fasulyesi yağının vücutta nasıl işlendiğini ve bu işlemin kilo alımıyla olan ilişkisini detaylı biçimde incelemiştir. Çalışmanın bulguları, bu yaygın kullanılan yemeklik yağının obezite gelişiminde doğrudan bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Araştırma ekibi, soya fasulyesi yağının ana bileşenlerinden birinin vücudun metabolik süreçleriyle nasıl etkileşime girdiğini takip ederek, bu yağın kilo alımındaki mekanizmasını anlamaya çalışmıştır.
Soya fasulyesi yağında linoleik asit ve metabolik etkileri
Araştırmacılar, deneylerinde fareleri soya fasulyesi yağından zengin bir beslenme programıyla beslemişler ve bu süreçte linoleik asidin vücutta nasıl metabolize edildiğini gözlemlemişlerdir. Linoleik asit, soya fasulyesi yağının önemli bir bileşeni olan omega-6 yağ asididir ve vücutta belirli biyokimyasal dönüşümlere uğramaktadır. Bu dönüşüm sırasında linoleik asit, oksilipin adı verilen moleküllere parçalanmaktadır. Yüksek miktarda linoleik asit tüketimi, vücuttaki oksilipin miktarını önemli ölçüde artırmakta ve bu durum kilo alımıyla ilişkilendirilmektedir. Çalışmanın sonuçları, belirli oksilipin türlerinin farelerde kilo alımıyla doğrudan bağlantılı olduğunu açıkça göstermiştir.
Araştırmanın sorumlu yazarı olan Sonia Deol, bir UCR biyomedikal bilim insanı, bu bulguların önemini vurgulayarak, bazı insanların soya fasulyesi yağından zengin bir diyette diğerlerinden neden daha kolay kilo aldığını anlamak için bu çalışmanın ilk adım olabileceğini belirtmiştir. Bu açıklama, araştırmanın kişisel metabolik farklılıkları anlama konusundaki potansiyelini ortaya koymaktadır.
Genetik değişiklik ve soya fasulyesi yağının etkisinin test edilmesi
Araştırma ekibi, linoleik asidin oksilipin'e dönüştürülme sürecinin obeziteyle olan ilişkisini daha derinlemesine anlamak için bir deneye başlamıştır. Bilim insanları, farelerin linoleik asidi oksilipin'e dönüştürme yeteneğini azaltırsak, soya fasulyesi yağı diyetinde hala obez olacaklar mı sorusunu sormuşlardır. Bu soruya cevap bulmak için, genetiği değiştirilmiş bir fare hattı kullanmışlardır. Bu genetik değişiklik, karaciğer düzenleyici geninin, P2-HNF4α'nın farklı bir versiyonunu ifade etmesini sağlamıştır.
Yapılan genetik modifikasyon, linoleik asidi oksilipin'e dönüştüren enzim ailelerinin aktivitesini azaltmıştır. Bu enzimler sadece farelerde değil, insanlar da dahil olmak üzere tüm memelilerde bulunmaktadır. Önemli bir nokta, bu enzim aktivitelerinin genetik yapı, beslenme alışkanlıkları ve diğer çeşitli faktörler nedeniyle değişkenlik gösterebileceğidir. Araştırma ekibi, hem genetiği değiştirilmiş fareleri hem de normal fareleri soya fasulyesi yağından yüksek bir diyetle besleyerek karşılaştırmalı bir analiz yapmıştır.
Araştırma sonuçları ve soya fasulyesi yağının obeziteyle ilişkisi
Deney sonunda elde edilen bulgular oldukça dikkat çekicidir. Genetiği değiştirilmiş fareler, daha sağlıklı karaciğerlere sahip olmuşlar ve aynı soya fasulyesi yağından yüksek diyeti tüketmesine rağmen, normal farelere kıyasla çok daha az kilo almışlardır. Bu sonuç, linoleik asidin oksilipin'e dönüştürülme sürecinin obezite gelişiminde ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Araştırma ekibi, linoleik asitten ve alfa-linolenik asitten, soya fasulyesi yağındaki bir diğer önemli yağ bileşeninden yapılan spesifik oksilipin türlerini tam olarak belirlemişlerdir.
Belirtilen bu oksilipin türleri, normal farelerde obeziteyle bağlantılı olduğu tespit edilmiştir. Obez olan farelerde, bu oksilipin'lerin daha yüksek miktarlarda bulunduğu gözlemlenmiştir. Bu bulgular, soya fasulyesi yağının sadece kalori içeriği nedeniyle değil, aynı zamanda vücutta oluşturduğu spesifik biyokimyasal bileşikler nedeniyle de obeziteyi teşvik edebileceğini göstermektedir. Araştırmanın ortaya koyduğu mekanizma, beslenme bilimi ve obezite araştırmaları alanında önemli bir keşif olarak değerlendirilmektedir.
Bu araştırma, soya fasulyesi yağının tüketiminin kişisel metabolik farklılıklara bağlı olarak farklı etkiler yaratabileceğini ve genetik faktörlerin bu etkileşimde belirleyici rol oynadığını göstermektedir. Bulguların gelecekte beslenme rehberleri ve kişiselleştirilmiş diyet önerileri geliştirmede kullanılması beklenmektedir.
- Popüler Haberler -
Donanma gazisinden 35 yaş sonrası formda kalma sırları...
Günde iki sigara içmek bile kalp hastalığı riskini iki katına çıkarıyor
Reflü belirtileri görmezden gelmeyin: Uzmanlar 5 hatayı açıkladı!
Uzmanlar balkabağının sağlığa faydalarını ortaya çıkardı...
Uzun oturma alışkanlığı kalp sağlığını tehdit ediyor! Flavanol içeren yiyecekler koruma sağlayabiliyor
Dick Van Dyke uzun yaşamını sırrını nefret ve öfkeden uzak durmaya bağlıyor



