ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Alzheimer hastalığında hafıza kaybının sırrı çözülüyor

Talha Gül - | Son Güncelleme Tarihi:
Alzheimer hastalığında hafıza kaybının sırrı çözülüyor

Virginia Üniversitesi ve Virginia Tech'ten araştırmacılar, Alzheimer hastalığının sevdikleri tanıma yeteneğini elinden almasının nedenini keşfetti. Beyin hücrelerini birbirine bağlayan özel yapılardaki bozulmaların, sosyal anıların kaybolmasında kritik rol oynadığı ortaya çıktı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Alzheimer hastalığı, hastaların yaşamında giderek derinleşen izler bırakırken, bilim insanları bu hastalığın sevdikleri unutturma mekanizmasını çözmek için çalışmalarını sürdürüyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Virginia Tech'ten araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışma, Alzheimer'da sosyal hafıza kaybının neden meydana geldiğini açıklayan önemli bulgular ortaya koymaktadır. Araştırma, beyin hücrelerinin iletişimini sağlayan özel yapılardaki bozulmaların, hastaların tanıdık insanları tanıma yeteneklerini kaybetmesine yol açtığını göstermektedir.

Alzheimer'ın erken belirtileri ve ilerleyişi

Alzheimer hastalığının başlangıç aşamaları, genellikle fark edilmesi zor olan sinsi semptomlarla kendini gösterir. Kısa süreli hafızada meydana gelen düşüş, ruh halinde yaşanan ani değişimler, çevresel oryantasyonda yaşanan zorluklar ve dikkat toplama konusundaki güçlükler, hastalığın ilk işaretleri arasında yer almaktadır. Bu belirtiler başta hafif görünse de, zamanla hastalığın ilerlemesiyle birlikte daha belirgin hale gelmektedir. Hastalık ilerledikçe, hem hasta hem de hasta yakınları üzerinde ağır bir yük oluşmaya başlar. Özellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde, aile üyeleri ve yakın arkadaşlar, hastaların kendilerini tanıyamaması gibi acı verici bir durumla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu sosyal hafıza kaybı, Alzheimer'ın en travmatik belirtilerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Perinöronal ağlar ve beyin hücrelerinin iletişimi

Sağlıklı bir beynin düzgün çalışması, beyin hücrelerinin birbirleriyle kurduğu karmaşık iletişim ağına bağlıdır. Perinöronal ağlar olarak adlandırılan bu yapılar, beynin belirli bölgelerindeki nöronların etrafında ağ benzeri bir matris oluşturarak, nöronlar arasında güvenli ve etkili bir iletişim ortamı sağlar. Bu ağlar, nöronların plastisitesini düzenler, yani beyin hücrelerinin değişen koşullara uyum sağlamasını mümkün kılar. Aynı zamanda, bu yapılar nöronları oksidatif strese karşı koruyarak, hücrelerin zarar görmesini engeller. Perinöronal ağlar, nöronlar arasındaki sinaptik temasları stabilize ederek, beyin hücrelerinin anıları kaydetme ve depolama yeteneğini güçlendirir. Virginia Üniversitesi nörobilimci Harald Sontheimer ve meslektaşlarının önceki araştırmaları, bu stabilize edici ağların nöronlar arasında uygun iletişimi sağladığını ve bu iletişimin hafıza oluşumunda ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Araştırma bulguları ve Alzheimer bağlantısı

Araştırmacılar, perinöronal ağların başarısızlığının Alzheimer'ın ilerlemesinde önemli bir rol oynayabileceğinden şüphelenmiş ve bu hipotezi test etmek için fareler üzerinde deneyler tasarlamıştır. Hipokampus bölgesinin CA2 olarak bilinen kısmında perinöronal ağlar bozulduğunda, fareler çevrelerindeki nesneler hakkında yeni anılar oluşturma yeteneklerini korumalarına rağmen, diğer fareleri hatırlama yeteneklerini tamamen kaybettiler. Bu bulgu, Alzheimer hastalığında gözlenen sosyal hafıza kaybının mekanizmasını açıklamada çok önemlidir. Fareler üzerindeki çalışmalar her zaman doğrudan insanlara uygulanamasa da, bu sonuçlar Alzheimer'lı hastaların gerçek yaşam deneyimleriyle dikkat çekici bir benzerlik göstermektedir. Alzheimer'lı insanlarda sosyal hafıza genellikle nesneler hakkındaki hafızadan çok daha önce kaybolmaktadır. Önceki araştırmalar, CA2 bölgesinin sosyal hafıza için gerekli olduğunu göstermiş olup, bu yeni bulgu bu tezin güçlü bir kanıtını sunmaktadır.

Tedavi umutları ve gelecek perspektifi

Bu araştırmanın en umut verici yönü, tedavi olasılıklarının ortaya çıkmasıdır. Harald Sontheimer, Alzheimer'da belirli bir hafıza kaybını açıklayan yapısal bir değişiklik bulmanın çok heyecan verici olduğunu belirtmiş ve önemli bir noktaya işaret etmiştir: bu tamamen yeni bir tedavi hedefidir ve araştırmacıların elinde zaten uygun ilaç adayları bulunmaktadır. Bu, Alzheimer hastalığının tedavisinde yeni bir kapı açılması anlamına gelmektedir. Baş yazar Lata Chaunsali, UVA'da nörobilim alanında yüksek lisans öğrencisi olarak, perinöronal ağlar olarak bilinen ağ benzeri kaplamanın sosyal anıları koruduğunu bulduklarını vurgulamıştır. Alzheimer hastalığında, insanlar sosyal hafıza olarak bilinen bir hafızanın kaybı nedeniyle ailelerini ve arkadaşlarını hatırlamakta zorluk çekmektedir. Bu araştırma, gelecekte Alzheimer'ın sosyal hafıza kaybını önlemek veya geciktirmek için hedeflenmiş tedavilerin geliştirilmesine yol açabilir.

Sonuç olarak, Virginia Üniversitesi ve Virginia Tech'ten araştırmacıların yaptığı bu çalışma, Alzheimer hastalığının hafıza kaybı mekanizmasını anlamada önemli bir adım teşkil etmektedir. Perinöronal ağlardaki bozulmaların sosyal hafıza kaybında oynadığı kritik rol, hastalığa karşı yeni tedavi stratejilerinin geliştirilmesine kapı açmaktadır. Alzheimer'ın sevdikleri unutturma sürecinin bilimsel olarak aydınlatılması, hastaların ve ailelerinin yaşadığı acıya karşı umut ışığı yakmaktadır.


Etiketler:
Alzheimer hastalığı hafıza kaybı nörobiyoloji araştırması perinöronal ağlar sosyal hafıza