ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Wyoming'deki dinozor ayağı 20 yıl sonra dünya rekoru kırdı

Cihat Çelik - | Son Güncelleme Tarihi:
Wyoming'deki dinozor ayağı 20 yıl sonra dünya rekoru kırdı

1998 yılında Wyoming'in Black Hills bölgesinde keşfedilen ve gayri resmi olarak "Kocaayak" adıyla bilinen dinozor ayağı, modern teknolojilerle yeniden incelendikten sonra şimdiye kadar bulunmuş en büyük ayak olarak resmi olarak ilan edildi.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Neredeyse bir metre genişliğinde olan bu olağanüstü fosil, tarih öncesi dönemin en devasa kara hayvanlarından biri olan brakiyozora ait bulunmuştur. Kansas Üniversitesi araştırma ekibi tarafından ortaya çıkarılan bu buluntu, yıllarca depo raflarında bekledikten sonra, son dönem bilimsel yöntemler sayesinde yeniden değerlendirilmiş ve gerçek öneminin anlaşılmasını sağlamıştır. Yapılan incelemeler, ayağın sadece rekor kıran boyutlarını değil, aynı zamanda brakiyozorların tarih öncesi Kuzey Amerika'da çok daha geniş bir coğrafyada yaşadığını da ortaya koymaktadır.

Rekor kıran boyutlar 3D teknolojisiyle doğrulandı

Fosilleşmiş ayak, yaklaşık 3,3 fit yani neredeyse bir metreye yakın bir genişliğe sahiptir ve bu ölçüler onu bilinen en büyük ayak haline getirmektedir. Dört ayaklı, uzun boyunlu ve muazzam yapısıyla tanınan brakiyozor türüne ait olan bu ayak, Dünya'nın diğer bölgelerinde bulunmuş daha büyük sauropod kemikleriyle karşılaştırıldığında bile benzersiz bir konuma sahiptir. Avustralya ve Arjantin'de keşfedilen sauropod iskeletleri daha büyük olabilse de, bu örnekler eksik ve ayaksız durumdadır.

American Museum of Natural History'nin verilerine göre, araştırmacılar fosilin tam ölçülerini belirlemek için üç boyutlu tarama teknolojisinden yararlanmışlardır. Bu ileri görüntüleme yöntemi sayesinde ayağın şimdiye kadar bilimsel olarak belgelenen en büyük örnek olduğu kesin biçimde kanıtlanmıştır. Brakiyozor kalçasından yaklaşık 4 metre yükseklikte konumlanmış olan bu ayak, hayvanın uzatılmış boynu dikkate alındığında çok daha yüksek bir toplam boyuta işaret etmektedir. Araştırma ekibinin bulgularına göre, bu dinozor açıkça Kuzey Amerika'da yürümüş en büyük örneklerden biriydi.

Fosil, başka bir sauropod türü olan Camarasaurus'un kuyruk kemikleriyle birlikte bir taş ocağında bulunmuştur ve bu durum, bulunduğu tabakasının yaşını ve oluştuğu ortamı doğrulamaya yardımcı olmuştur. Kemiğin bütünlüğü ve muazzam boyutu, onu Jura dönemi megafaunası kayıtlarına eşsiz bir katkı yapmaktadır.

Brakiyozorların yaşam alanı önceki düşüncelerden çok daha geniş

Dinozor ayağının yeniden incelenmesi, sadece boyut konusunda bir doğrulama sağlamakla kalmamış, aynı zamanda tarih öncesi Kuzey Amerika'daki brakiyozor dağılımı hakkında önemli yeni bilgiler ortaya çıkarmıştır. Daha önceki araştırmalarda bu türün daha sınırlı coğrafyalarda yaşadığı düşünülüyordu, ancak bu yeni buluntu tamamen farklı bir resim sunmaktadır. Fossillerin gösterdiğine göre, brakiyozorlar doğu Utah'tan kuzeybatı Wyoming'e kadar çok daha geniş bir bölgeyi işgal etmişlerdir.

American Museum of Natural History'nin Paleontoloji Bölümü'nden Emanuel Tschopp, bu keşfin sürpriz niteliğini vurgulamıştır. Diğer birçok sauropod dinozor türünün o dönemde daha dar ve sınırlı alanlarda yaşadığı bilinmektedir. Brakiyozorların bu kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış olması, onları dönemin en başarılı ve uyumlu türlerinden biri haline getirmektedir.

Bu daha geniş yaşam alanı bulgusu, geçmiş bilimsel varsayımlarla çelişmekte ve Geç Jura dönemindeki sauropod ekolojisine tamamen yeni bir perspektif katmaktadır. Keşif, brakiyozorların daha önceki fosil kayıtlarının ima ettiğinden çok daha çeşitli ve değişken ortamlarda gelişmiş olduğunu göstermektedir. Bu da paleontoloji alanında önemli bir paradigma değişikliğini temsil etmektedir.

Yirmi yıllık bekleme sonrası modern bilim teknolojisiyle yeniden değerlendirildi

Son çalışmaya öncülük eden araştırma ekibi, orijinal kazı çalışmalarında yer alan ve şu anda Colorado'daki Rocky Mountain Dinosaur Resource Center'da görev yapan Anthony Maltese tarafından yönetilmiştir. Maltese'nin hem ilk keşiften hem de günümüz analizinden sorumlu olması, çalışmaya nadir bir devamlılık ve bağlantı sağlamaktadır.

Bulgular, uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından yürütülen kapsamlı analizin ardından PeerJ dergisinde resmi olarak yayınlanmıştır. Yeni inceleme, 1998'deki ilk kazı sırasında mevcut olmayan ileri görüntüleme tekniklerine dayanmaktadır. Bu teknolojik gelişmeler, fosilin tam ölçülerinin alınmasını ve daha doğru sınıflandırılmasını mümkün kılmıştır. Yirmi yıllık bir bekleme döneminden sonra, modern bilim bu dinozor ayağının gerçek değerini ve önemini ortaya çıkarmıştır.

Bu keşif, paleontoloji alanında depo raflarında bekleyen birçok fosil örneğinin yeniden incelenmesi gerektiğini göstermektedir. Teknoloji ilerledikçe, daha önce gözden kaçan veya yanlış değerlendirilen buluntular, tarih öncesi yaşam hakkında yeni bilgiler sunabilmektedir. Wyoming'deki bu dinozor ayağı, bilimsel araştırmanın sabırlı ve sistematik doğasının, zamanla ne kadar değerli sonuçlar verebileceğinin mükemmel bir örneğidir.


Etiketler:
dinozor fossili Wyoming paleontoloji brakiyozor Jura dönemi arkeoloji keşfi