ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Tayvan'da işgal endişesi! Çin'in son hamlesi ne anlama geliyor?

Tayfun Demirel - | Son Güncelleme Tarihi:
Tayvan'da işgal endişesi! Çin'in son hamlesi ne anlama geliyor?

Çin'in Tayvan çevresinde başlattığı geniş çaplı askeri tatbikatlar, adada işgal korkularını yeniden gündeme getirirken, bölgesel güvenlik ve ABD'nin kararlılığı da ciddi şekilde sınanıyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Tayvan çevresinde başlattığı son derece kapsamlı askeri tatbikatlar, bölgedeki siyasi ve askeri tansiyonu hızla yükseltti. Pekin yönetiminin, Tayvan'ın ana limanlarını ablukaya alma senaryosunu içeren bu tatbikatları, hem adada işgal endişelerini artırdı hem de ABD'nin bölgedeki kararlılığını ve genel güvenlik dengesini önemli ölçüde test etmeye başladı. Son dönemde art arda gelen silah anlaşmaları ve siyasi gerilimler, Çin'in askeri hamlesinin etkilerini daha da derinleştirirken, Tayvan yönetimi ise bu gelişmelere karşı sert bir dille tepki gösterdi.

Çin'in askeri tatbikatlarının kapsamı ve hedefleri

Çin ordusu, Tayvan çevresinde bugüne kadar düzenlediği en geniş kapsamlı askeri tatbikatlardan birini başlattı. "Adalet Misyonu 2025" adı verilen bu tatbikat, Çin'in devlet destekli haber ajansı Xinhua tarafından, Tayvan'ın "ayrılıkçı güçlerine ve dış müdahalelere" karşı açık bir uyarı olarak nitelendirildi. Tatbikatın en dikkat çekici unsurlarından biri ise, Tayvan'ın ana limanlarının ve önemli bölgelerinin abluka altına alınmasını simüle etmesi oldu. Çin ordusu, bu tatbikatlarda çok sayıda askeri birliğin Tayvan'ı farklı yönlerden çevreleyerek, deniz ve hava kuvvetlerinin ortak operasyon kabiliyetlerini test ettiğini açıkladı. Doğu Tiyatro Komutanlığı'nın sözcüsü Shi Yi, tatbikatların özellikle deniz ve hava savaşına hazırlık, stratejik limanların kapatılması ve çok boyutlu caydırıcılık üzerine odaklandığını belirtti. Bu gelişmeler, Çin'in Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artırma ve olası bir çatışmaya hazırlık kapasitesini gözler önüne serdi.

Tayvan'ın tepkisi ve bölgesel güvenlik endişeleri

Tayvan yönetimi, Çin'in askeri tatbikatlarını "mantıksız" olarak nitelendirerek sert bir şekilde kınadı. Tayvan Savunma Bakanlığı, olası bir acil duruma karşı bir kriz merkezi kurduklarını ve uygun askeri güçleri konuşlandırdıklarını duyurdu. Tayvan, Pekin'in toprak iddialarını kesin bir dille reddederken, Çin'e bölgede istikrarsızlık yaratmaktan kaçınması çağrısında bulundu. Tayvan'daki askeri ve siyasi uzmanlar, Çin'in bu tatbikatlarla hava ve deniz üstünlüğü elde etme, dış askeri desteği engelleme ve adanın savunma kapasitesini test etme amacında olduğunu vurguluyor. Özellikle 2022'de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyaretinden bu yana, Çin'in bölgede yedinci kez büyük çaplı askeri tatbikat düzenlemesi, askeri operasyonların artık neredeyse rutin hale geldiğini gösteriyor. Analistler, tatbikatların duyurulması ile başlatılması arasındaki sürenin giderek kısalmasının, Çin ordusunun hızlı konuşlanma ve savaş hazırlığı yeteneğinin arttığına işaret ettiğini belirtiyor.

ABD'nin silah satışı ve Çin'in tepkisi

Çin'in Tayvan çevresindeki askeri tatbikatları, ABD'nin Tayvan'a 11,1 milyar dolarlık yeni bir silah satış paketini duyurmasının hemen ardından geldi. Eğer ABD Kongresi bu anlaşmayı onaylarsa, Tayvan ile yapılan en büyük Amerikan silah anlaşması olacak. Çin yönetimi, ABD'nin bu adımına karşılık olarak 20 Amerikan savunma şirketi ve 10 üst düzey yöneticisine yaptırım uyguladı. Ancak uzmanlar, bu yaptırımların büyük ölçüde sembolik olduğunu ve pratikte ciddi bir etkisi olmadığını ifade ediyor. Çin'in asıl tepkisinin, Tayvan çevresinde başlattığı büyük ölçekli askeri tatbikatlarla ortaya çıktığı görülüyor. Bu tatbikatlar, hem ABD'nin bölgedeki kararlılığını sınama hem de Tayvan üzerindeki baskıyı artırma amacı taşıyor. Çin ile ABD arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan rekabetin, iletişim kanalları açık kalmasına rağmen giderek derinleştiği gözlemleniyor.

Bölgesel gerilimler ve Japonya'nın rolü

Çin'in Tayvan çevresindeki askeri tatbikatları, yalnızca ABD ile değil, bölgedeki diğer ülkelerle de ilişkileri geriyor. Özellikle Japonya'nın yeni başbakanı Sanae Takaichi'nin, Çin'in Tayvan'a müdahale etmesi halinde Japonya'nın askeri olarak devreye girebileceğini açıklaması, Pekin yönetiminde rahatsızlığa yol açtı. Bu açıklamaların ardından Çin ve Japonya arasındaki diplomatik gerginlik hızla tırmandı. Pekin, Tokyo'dan geri adım atmasını talep ederken, Japonya ise açıklamalarının arkasında durmaya devam etti. Öte yandan, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in son yıllarda ordu içinde gerçekleştirdiği kapsamlı tasfiyeler ve Savunma Bakanı Dong Jun'un soruşturma altında olabileceğine dair iddialar, Çin'in askeri yönetiminde de hareketli günler yaşandığını gösteriyor. Uzmanlar, Japonya'nın açıklamalarının ve Çin ordusundaki iç gelişmelerin, Tayvan çevresindeki askeri tatbikatların aceleyle duyurulmasına neden olabileceğini değerlendiriyor.

Tayvan'da siyasi bölünme ve savunma bütçesi tartışmaları

Tayvan'daki iç siyasi dinamikler de Çin'in askeri baskısında etkili bir faktör olarak öne çıkıyor. Ada yönetiminde başkanlık koltuğu iktidar partisinde bulunurken, yasama organı ise Pekin ile daha yakın ekonomik ilişkiler kurmayı savunan muhalefet partilerinin kontrolünde. Bu siyasi bölünme, savunma politikalarında ve bütçe görüşmelerinde ciddi engellere yol açıyor. Geçtiğimiz ay Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, sekiz yıl içinde ülkenin savunmasına ek olarak 40 milyar dolarlık yatırım yapılmasını öngören özel bir bütçe önerisi sundu. Ancak bu öneri, muhalefetin çoğunlukta olduğu yasama organında reddedildi. Uzmanlar, Çin'in Tayvan'daki bu siyasi bölünmeyi yakından takip ettiğini ve askeri tatbikatlarla muhalefetin hükümete baskı yapmasını teşvik etmeye çalıştığını belirtiyor. Pekin'in, Tayvan'ın savunma bütçesinin onaylanmasını engelleyerek adanın askeri kapasitesini sınırlamayı hedeflediği ifade ediliyor.

Bölgesel güvenlik dengesi ve geleceğe dair belirsizlikler

Çin'in Tayvan çevresinde yürüttüğü askeri tatbikatlar, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri değil, tüm Doğu Asya'daki güvenlik dengesini yakından ilgilendiriyor. ABD'nin bölgedeki askeri varlığı ve Tayvan'a yönelik silah satışları, Çin'in stratejik hesaplarını doğrudan etkiliyor. Öte yandan, Japonya gibi bölge ülkelerinin de devreye girmesiyle, olası bir çatışmanın boyutları daha da büyüyebilir. Çin'in askeri modernizasyonu ve hızlı konuşlanma kapasitesi, Tayvan için ciddi bir tehdit oluştururken, bölgedeki diğer aktörlerin de kendi savunma stratejilerini gözden geçirmesine yol açıyor. Tüm bu gelişmeler, Doğu Asya'da önümüzdeki dönemde daha fazla askeri hareketlilik ve diplomatik gerilim yaşanabileceğine işaret ediyor.

Sonuç olarak, Çin'in Tayvan çevresinde başlattığı geniş çaplı askeri tatbikatlar, adada işgal korkularını yeniden gündeme getirirken, bölgesel güvenlik dengelerini de ciddi şekilde sarsıyor. ABD'nin silah satışları ve Japonya'nın açıklamaları, krizin uluslararası boyutunu artırırken, Tayvan'daki siyasi bölünme ise adanın savunma kapasitesini zayıflatıyor. Önümüzdeki süreçte, Çin'in askeri baskısının ve bölgedeki gerilimin hangi boyutlara ulaşacağı ise belirsizliğini koruyor.


Etiketler:
tayvan çin askeri tatbikatı bölgesel güvenlik abd silah satışı doğu asya krizi