ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Gizli hastalık ortaya çıkıyor! Yetişkinlerdeki dikkat bozukluğu teşhisleri neden hızla artıyor?

Cihat Çelik - | Son Güncelleme Tarihi:
Gizli hastalık ortaya çıkıyor! Yetişkinlerdeki dikkat bozukluğu teşhisleri neden hızla artıyor?

Almanya'da son dokuz yılda yetişkinlerde ilk kez teşhis edilen dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB/DİKB) vakalarının sayısı neredeyse üç kat artmıştır. Uzmanlar bunu bir moda olgusu değil, daha ziyade gecikmeli teşhislerin ve özellikle kadınlardaki gözden kaçan semptomların ortaya çıkması olarak değerlendirmektedir.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Konsantrasyon güçlükleri, iç huzursuzluk ve kontrolsüz davranışlar: Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile dikkat eksikliği bozukluğu (DİKB) yetişkinlerde giderek daha sık teşhis edilmektedir. Pek çok etkilenen kişi bu durumu, turbo modunda çalışan bir beyin ile tam bir blokaj arasında sıkışıp kalmak olarak tanımlamaktadır. Alman Tıp Dergisi'nde yayınlanan yeni araştırma verilerine göre, Yasal Sağlık Sigortası Merkez Enstitüsü'nden elde edilen istatistikler oldukça dikkat çekicidir. 2015 ile 2024 yılları arasında Almanya'da yetişkinlerde ilk kez teşhis edilen DEHB/DİKB vakalarının sayısı neredeyse üç kat artmıştır. Her on bin yasal sigortalıdan bugün yılda yaklaşık 26'sına yeni DEHB/DİKB teşhisi konulurken, dokuz yıl öncesinde bu rakam sadece dokuzdu. Bu artışın özellikle 40 yaş altı genç yetişkinleri etkilediği, bunun içinde de gençlerin, özellikle de genç kadınların teşhis oranlarının son yıllarda belirgin şekilde yükseldiği görülmektedir.

Gecikmeli teşhisler ve uzun yıllar boyunca gözden kaçan vakalar

Yetişkinlerde bu kadar çok DEHB/DİKB teşhisinin konulmasının temel nedeni, daha fazla insanın bu bozukluğa sahip olması değildir. Bunun yerine, DEHB ve DİKB özellikle yetişkinlerde uzun süre boyunca yetersiz teşhis edilmiştir. Bu durumun arkasında yatan başlıca sebep, birkaç on yıl öncesine kadar DEHB/DİKB'nin yetişkinlerde hiç görülmediğinin ve çocukluk döneminden sonra kendiliğinden geçtiğinin varsayılmasıdır. Ancak 1990'lı yıllardan itibaren yavaş yavaş yetişkinlerde de bu bozukluğun tanısı konmaya başlanmıştır. Freiburg Üniversite Kliniği'nde Yetişkinlik Çağında DEHB ve Borderline Kişilik Bozukluğu Çalışma Grubu Lideri Swantje Matthies, teşhis edilen birçok vakanın aslında gecikmeli teşhisler olduğunu belirtmektedir. Matthies'in açıklamasına göre, etkilenen kişiler çocukluk çağında zaten bu bozukluğa sahip olmuş, ancak o dönemde teşhis edilmemiştir. Şimdi yetişkinlik döneminde bu gecikmeli teşhisler ortaya çıkmaktadır. Bu durum, yıllarca tanısız yaşayan milyonlarca insanın nihayet uygun tedavi alabilme fırsatı bulduğunu göstermektedir.

Kadınlarda gözden kaçan semptomlar ve cinsiyet temelli teşhis farklılıkları

Genç kadınların son dönemde daha sık DEHB/DİKB teşhisi almasının nedeni, mutlaka daha fazla kadının bu bozukluğa sahip olması değildir. Daha ziyade, DEHB ve DİKB semptomları kadınlarda ve kız çocuklarında uzun yıllar boyunca sıklıkla gözden kaçırılmıştır. Sağlık sisteminde yaygın olduğu gibi, bu konudaki erken dönem araştırmaları neredeyse yalnızca erkek çocuklar ve erkeklerin verileri üzerine dayanmıştır. Bu nedenle, erkeklerde görülen tipik semptomlar uzun süre genel olarak DEHB/DİKB'nin tipik belirtileri olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise DEHB/DİKB'nin kadınlarda ve kız çocuklarında, her zaman olmasa da çoğu zaman, erkek cinsiyetten farklı şekilde ortaya çıktığı bilinmektedir. Erkek çocuklar ve erkekler sıklıkla hiperaktif ve dürtüsel davranırken, kız çocukları ve kadınlar daha çok dalgın ve dikkatsiz görünmektedir. Freiburg Üniversitesi'nden Swantje Matthies, kız çocuklarının ve kadınların çocukluk çağında daha az tanındığını, çünkü semptomlarının genellikle daha az göze çarptığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, genç kadınlar şimdi teşhisi daha sık telafi etmektedir. Cinsiyet temelli bu farklılık, sağlık sisteminde kadınların sağlığına yönelik daha dikkatli bir bakış açısının gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Sosyal medya etkisi ve teşhislerdeki artışın gerçekliği

DEHB/DİKB konusu son yıllarda sosyal medya platformlarında giderek daha fazla yer almaktadır. Bu artan görünürlük, genç yetişkinlerin kendilerinde bu bozukluğun belirtileri olabileceğini daha hızlı fark etmelerine yol açmıştır. Ancak uzmanlar, teşhislerdeki büyük artışın büyük ölçüde bir moda olgusu veya yanlış teşhislerden kaynaklandığını düşünmemektedir. Frankfurt am Main'daki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nde Psikiyatri, Psikosomatik ve Psikoterapi Kliniği Direktörü Andreas Reif, kendi kendine konulan teşhislerin kesinlikle tıbbi sistemden teşhis talebine yol açtığını ancak bundan bir hype veya normalliğin patolojikleştirilmesi çıkarmak uygun olmadığını belirtmektedir. Toplam yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 2,5'inin DEHB/DİKB'den etkilendiğine dair tahminler bulunmaktadır. Bu nedenle, yetişkinlik çağında şimdi daha fazla yeni teşhis konulması, semptomların artık yetişkinlerde de tanındığının bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak DEHB ve DİKB hala yetersiz teşhis edilmiş olabilir. Mannheim Ruh Sağlığı Merkez Enstitüsü'nden Oliver Hennig, Almanya'da DEHB'li yetişkinlerin teşhisi ve bakımının hala tatmin edici olmadığını, teşhisinin genellikle sadece özel muayenehanelerde sunulduğunu ve bunların büyük ölçüde aşırı yüklü olduğunu ifade etmektedir.

Yetişkinlerde DEHB'nin belirtileri ve çocukluk döneminden farkları

Yetişkinlik çağında DEHB'nin ana semptomları, iç huzursuzluk, hiçbir zaman kapatamayanın hissi ve özellikle monoton görünen işleri sürekli erteleme ve tamamlamama şeklinde ortaya çıkmaktadır. Etkilenen yetişkinler, toplantılarda veya okurken konsantre olamadıklarını, randevuları sürekli unuttuklarını ve ev işlerinin veya finansal düzenlemenin çok kaotik geçtiğini bildirmektedir. Ayrıca, başkalarını sürekli kesme ihtiyacı veya hızlı bir şekilde çok duygusal tepki verme gibi kişilerarası sorunlar da yaygın olarak belirtilmektedir. Bazen etkilenen kişilerde huzursuzluk ve sürekli meşguliyet dürtüsü de eklenmektedir. DİKB ile karşılaştırıldığında, sadece dikkat eksikliği olan ADS'de bu hiperaktivite bulunmamaktadır. DEHB'li yetişkinler genel olarak, özellikle daha küçük çocuklara göre daha az hiperaktif ve dürtüsel görünmektedir. Bu kısmen de zamanla günlük hayatta bu durumla nasıl başa çıkabileceklerine dair stratejiler geliştirmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Yetişkinler, çocukluk döneminde fark edilmemiş olan bu semptomlarla yaşamayı öğrenmiş ve çeşitli telafi mekanizmaları geliştirmiştir.

Tedavi seçenekleri ve ilaçların etkinliği

Bir DEHB/DİKB teşhisinden sonra her zaman bir tedavi de gerekli değildir. Çünkü bazı insanlar bu bozukluğun belirtileriyle iyi başa çıkmaktadır. Semptomlar etkilenen kişilerde farklı şiddette ortaya çıkmaktadır ve bu nedenle bozukluk bir spektrum olarak anlaşılmaktadır. Hatta DEHB/DİKB bazı durumlarda avantajlar da getirebilmektedir, çünkü bu bozukluğa sahip insanlar hiperfokus adı verilen duruma girebilmekte ve bir konuyla ilgilendiklerinde son derece konsantre çalışabilmektedir. Ancak semptomlar etkilenen kişilerde ıstırap yaratıyorsa, özellikle ilaçları da göz önünde bulundurmaya değer. Yakın zamanda yayınlanan bir meta-analizde yetişkinler için çeşitli tedavi seçeneklerinin etkinliği karşılaştırılmıştır. Buna göre, sadece Ritalin marka adıyla bilinen Metilfenidat veya Amfetaminler gibi ilaçlar DEHB'nin temel semptomlarına, yani huzursuzluk, dikkatsizlik veya dürtüselliğe karşı güvenilir ve hızlı bir şekilde yardımcı olmaktadır. Psikoterapi, davranış değişikliği veya Nörofeedback gibi diğer tedavi biçimleri değişken sonuçlar göstermiş ve genel olarak daha geç ve daha zayıf yardımcı olmuştur. Würzburg Üniversite Kliniği'nden Marcel Romanos, bu tür ilaç dışı yöntemlerin tedavide kısmen yine de önemli olduğunu belirtmektedir. İlişki sorunları, reaktif kaygı, işyerinde sosyal çatışmalar, çocuk yetiştirmede sorunlar, agresif davranış ve ikincil bedensel hastalıklar gibi ikincil sorunlar tedavi sürecinde genellikle ön planda durmakta ve psikoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle, kapsamlı bir tedavi yaklaşımı ilaç ve psikolojik desteğin kombinasyonunu içermektedir.

Sonuç olarak, yetişkinlerde DEHB/DİKB teşhislerindeki artış, hastalığın daha yaygın hale geldiğini değil, daha iyi tanındığını göstermektedir. Özellikle kadınlardaki gözden kaçan semptomlar ve gecikmeli teşhisler, sağlık sisteminin bu alanda daha duyarlı olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Uygun teşhis ve tedavi, milyonlarca yetişkinin yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilmektedir.


Etiketler:
DEHB dikkat eksikliği yetişkinler tıbbi teşhis ruh sağlığı