ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

ABD'de geliştirilen yeni kanser testi umut mu, risk mi?

Deniz Zeybek - | Son Güncelleme Tarihi:
ABD'de geliştirilen yeni kanser testi umut mu, risk mi?

ABD merkezli Grail şirketinin geliştirdiği Galleri kan testi, kanser taramasında erken teşhis umudu sunarken, testin sonuçları ve gerçek dünyadaki etkileri tartışma yaratıyor. ABD ve Kanada'da yapılan kapsamlı denemeler, testin avantajları kadar sınırlamalarını da gözler önüne seriyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Küresel ölçekte kanserle mücadelede kaydedilen ilerleme, beklenen hızda gerçekleşmiyor. Bu tabloya rağmen, ABD'de geliştirilen Galleri adlı yeni bir kanser testi, erken teşhis konusunda umut verici gelişmelerin habercisi olarak gündeme oturdu. Grail şirketinin imzasını taşıyan bu test, özellikle kanserin henüz belirti vermediği dönemde tespit edilmesiyle tedavi şansının artabileceği beklentisini güçlendiriyor. Ancak testin sunduğu rakamların arka planı ve gerçek hayattaki etkileri, uzmanlar tarafından dikkatle inceleniyor.

Galleri kan testi: Erken teşhiste yeni bir umut mu?

Galleri kan testi, 50 farklı kanser türüne ait biyolojik sinyalleri tespit etme iddiasıyla sağlık sektöründe büyük yankı uyandırdı. Özellikle ABD ve Kanada'da 50 yaş üzeri, daha önce kanser tanısı almamış 23.161 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Pathfinder 2 adlı geniş çaplı deneme, testin etkinliği hakkında önemli veriler sundu. Testin pozitif sonuç verdiği 216 kişiden 133'ünde gerçekten kanser tespit edilmesi, yüzde 62'lik bir pozitif öngörü değerine işaret ediyor. Bu oran, "pozitif test sonucu alan bir kişinin gerçekten kanser olma olasılığı nedir?" sorusuna yanıt veriyor. Ancak bu aynı zamanda, pozitif çıkan sonuçların yüzde 38'inin yanlış alarm olduğu anlamına geliyor. Yanlış pozitiflerin yol açtığı gereksiz kaygı ve ek tıbbi işlemler, testin pratikteki etkilerini sorgulatıyor.

Testin bir diğer güçlü yönü ise spesifikliği, yani sağlıklı bireylerde yanlış pozitif sonuç verme olasılığı. Galleri testi, hastalık taşımayan kişilerde yüzde 99,6 oranında doğru negatif sonuç veriyor. Bu yüksek oran, ilk bakışta güven verici görünse de, testin yaygın kullanıma girmesi halinde yanlış pozitiflerin sayısının da artabileceğini gösteriyor. Örneğin, Birleşik Krallık'ta 50 yaş üzerindeki tüm nüfusun test edilmesi halinde, 100.000'den fazla kişide yanlış pozitif sonuç çıkabileceği hesaplanıyor. Bu durum, sağlık sistemine ek yük getirebileceği gibi, bireylerde gereksiz endişelere yol açabilir.

Galleri testinin sınırları: Duyarlılık ve gerçek dünya etkileri

Galleri kan testinin en az konuşulan ancak en kritik noktalarından biri de duyarlılık oranı. Yani testin, gerçekten kanser olan bireyleri tespit etme başarısı. Pathfinder 2 denemesinde elde edilen yüzde 40,4'lük duyarlılık, testin her beş kanser vakasından üçünü gözden kaçırabileceğini gösteriyor. Bu oran, negatif sonuç alan kişilerin yanlış bir güven duygusuna kapılmasına ve teşhiste gecikmelere neden olabileceği için önemli bir endişe kaynağı. Özellikle kanserin erken evrede saptanmasının hayati öneme sahip olduğu düşünüldüğünde, testin bu sınırlaması dikkatle değerlendirilmek zorunda.

Uzmanlar, testin duyarlılık, spesifiklik ve pozitif öngörü değeri gibi istatistiklerinin, kontrollü klinik denemelerde elde edildiğini ve gerçek hayatta bu oranların daha düşük olabileceğini vurguluyor. Klinik ortamların dışında, testin performansının düşmesi ihtimali, yaygın tarama programlarında beklenen faydanın sınırlı kalmasına yol açabilir. Ayrıca, Galleri testinin maliyeti de tartışma konusu. ABD'de 949 dolar gibi yüksek bir fiyat etiketiyle sunulan test, yaygın erişim açısından da bazı engeller barındırıyor. Şu ana kadar, testin yaygın kullanımıyla kanserden ölümlerin azalacağına dair net bir bilimsel kanıt bulunmuyor.

Galleri kan testi: Sağlık sistemleri için fırsat mı, risk mi?

Galleri kan testinin sunduğu erken teşhis potansiyeli, sağlık otoriteleri ve araştırmacılar tarafından dikkatle izleniyor. Testin, mevcut tarama programlarına ek bir araç olarak katkı sağlayabileceği, ancak tek başına tüm kanser vakalarını saptayacak bir çözüm olmadığı vurgulanıyor. Özellikle düşük duyarlılık oranı, testin mevcut haliyle birçok kanser vakasını atlayabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, negatif sonuçların kesin bir güvence olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, yüksek maliyet ve yanlış pozitif sonuçların yaratabileceği ek yükler, sağlık sistemlerinin bu testi yaygın olarak benimsemesi önünde önemli engeller oluşturuyor.

Sonuç olarak, Galleri kan testi erken teşhis alanında heyecan verici bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak testin sınırlamaları, maliyeti ve gerçek dünyadaki etkileri göz önünde bulundurulduğunda, mevcut haliyle kanser taramasında devrim niteliğinde bir çözüm sunmaktan uzak görünüyor. Gelişen teknolojiyle birlikte, testin daha hassas ve erişilebilir hale gelmesi bekleniyor. Ancak bugünkü veriler ışığında, Galleri testi yalnızca mevcut tarama yöntemlerine ek bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Sağlık otoriteleri ve uzmanlar, bu tür yeni teknolojilerin yaygın kullanıma girmeden önce kapsamlı değerlendirmelerden geçirilmesi gerektiği konusunda hemfikir.


Etiketler:
kanser testi Galleri erken teşhis sağlık teknolojisi ABD