Antarktika'nın derinliklerinde etçil sünger keşfedildi

Deniz canlılarının en basit ve pasif organizmalar arasında yer aldığı yaygın bir kanı bulunmaktadır. Ancak Güney Okyanusu'nun derin sularında yapılan son araştırmalar, bu önyargıyı tamamen değiştirmiştir. Uluslararası bir keşif ekibi tarafından yürütülen Nippon Foundation–Nekton Okyanus Sayımı projesi, Antarktika yakınlarında bilim dünyasına daha önce hiç tanıtılmamış otuz kadar canlı türü belirlemişdir. Bu keşifler arasında en dikkat çekeni, popüler olarak 'ölüm topu' adıyla anılan yeni bir etçil sünger türüdür. Bu bulgu, deniz derinliklerinin gezegenin en az keşfedilen ve en gizemli bölgelerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Dünyanın en uzak noktalarından birinde yapılan keşif

Yeni sünger türü, dünyanın en uzak ada zincirlerinden biri olarak bilinen Montagu adasının doğu tarafında yer alan bir çukurda, deniz seviyesinden 3.601 metre aşağıda keşfedilmiştir. Bu inanılmaz derinlikte yapılan keşif, bu yılın başlarında gerçekleştirilen bir oşinografik araştırma kampanyası sırasında mümkün olmuştur. Araştırma ekibi, uzaktan kumandalı SuBastian aracını kullanarak bu ulaşılması zor bölgeyi incelemiş ve sayısız yeni türü belgelemiştir. Montagu adası bölgesinin seçilmesi, Antarktika'nın en az çalışılmış ve en az keşfedilen alanlarından birinde çalışma yapılmasını sağlamıştır.

Görünüşü aldatıcı olan avlayan bir sünger

Keşfedilen etçil sünger, Chondrocladia cinsi içinde sınıflandırılmıştır ve bu grup popüler olarak 'pinpon topu' süngerleri olarak bilinir. İlk bakışta, bu yaratıklar ince saplara bağlı küre şeklinde görünmekte ve oldukça zararsız bir görünüme sahip olmaktadırlar. Ancak bu masum görünüş, aslında oldukça sofistike bir avlanma stratejisini gizlemektedir. Çoğu sünger türü, sudan besin maddelerini pasif bir şekilde süzme yöntemiyle beslenirken, bu yeni tür tamamen farklı bir beslenme davranışı sergiler. Sünger yüzeyi, yakınından yüzerek geçen küçük avları, muhtemelen kabuklu deniz canlılarını yakalamaya olanak tanıyan mikroskobik minik çengelllerle kaplıdır.

Bilim insanları, bu sünger türünün görünüşü bir kabarcık yapısını anımsatsa da, aslında besin kaynaklarının çok sınırlı olduğu aşırı derinlik ortamına mükemmel şekilde uyarlanmış, son derece uzmanlaşmış bir avlanma mekanizmasının ürünü olduğunu vurgulamaktadırlar. Antarktika'nın derin sularında yaşayan bu organizmalar, hayatta kalabilmek için evrimsel olarak bu benzersiz avlanma yöntemini geliştirmişlerdir.

Otuz yeni tür keşfinin kapsamı ve önemi

Etçil sünger keşfinin yanı sıra, araştırma gezisi başka önemli organizmalar da belgelemiştir. Işıltılı zırhlara sahip pullu solucanlar, bilim için daha önce bilinmeyen kabuklular ve deniz yıldızlarının yeni türleri, bu kapsamlı araştırmanın sonuçları arasında yer almaktadır. Keşif ekibi ayrıca, gezegenin en büyük omurgasızlarından biri olan genç bir kolosal kalamarı ilk kez video ile kaydetmeyi başarmıştır. Bu başarı, derin deniz araştırmalarında teknolojinin ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Bilimsel misyon, Batı Antarktika'nın bir buzulundan kopan devasa bir buzdağının altında gizli kalmış tamamen yeni bir ekosistemi keşfeden ilk misyon olma unvanını da taşımaktadır. Bu bulgular, Antarktika'nın derinliklerinde hala ne kadar çok bilinmeyen şey olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.