Grönland'daki kutup ayıları bitki yemeye başladı, bilim insanları şaşkın

Kuzey Kutbu'nun 125 yılın en yüksek sıcaklığına ulaşması sonucunda, Grönland'ın güneydoğusundaki kutup ayıları popülasyonu hızlı gen değişiklikleri yaşıyor. Bilim insanları, bu hayvanların DNA'larını yeniden yazarak deniz buzunun erimesiyle başa çıkmaya çalıştığını ve beslenme alışkanlıklarını değiştirdiğini ortaya koydular.
Küresel ısınmanın giderek şiddetlenmesi altında, izleme verilerine göre Kuzey Kutbu sıcaklığı yaklaşık 125 yıldır kaydedilen en yüksek seviyelere erişmiş durumdadır. Aynı dönemde deniz buzu hızla erimekte ve bu durum bölgede yaşayan canlıları ciddi şekilde etkilemektedir. En son bilimsel araştırmalar, Grönland'ın güneydoğusundaki kutup ayılarının gen seviyesinde önemli değişiklikler gösterdiğini, tüm popülasyonun "atlayan genler" adı verilen mekanizma aracılığıyla kendi DNA'larını hızlı bir şekilde ayarladığını ve bu biyolojik uyum sayesinde hayatta kalma şanslarını artırmaya çalıştığını göstermektedir.
İklim ısınması kutup ayılarının genetik yapısını değiştiriyor
İngiltere'deki Doğu Anglia Üniversitesi tarafından yürütülen son araştırma, kutup ayılarının hızlı gen değişiklikleri yaşadığını ve bilim insanlarının bu durumun iklim değişikliğinin doğrudan etkisiyle ilgili olduğunu düşündüğünü ortaya koymaktadır. Araştırma ekibinin başında yer alan Gordon, bu bulguyu vahşi memeli hayvanların gen mekanizmasının iklim ısınmasıyla ilk kez bu kadar yakından ilişkili olduğunun gözlemlendiğini belirterek, yükselen sıcaklıkların kutup ayılarının DNA'sını ve tüm genomunu doğrudan etkilediğini vurgulamıştır.
Araştırma bulgularına göre, Grönland'ın güneydoğusunda, yani kutup ayılarının dağılım aralığındaki en sıcak bölgede yaşayan popülasyon, sıcaklık artışıyla doğrudan ilişkili hızlı gen değişiklikleri göstermektedir. Bilim insanlarının tahminlerine göre, 2050 yılına kadar dünya çapında kutup ayısı popülasyonlarının yaklaşık üçte ikisinin yok olabilme riski bulunmaktadır. Gordon, bu kutup ayıları grubunun hayatta kalmak için kendi genomlarının bir kısmını yeniden yazdığını ve bu değişikliği deniz buzunun erimesiyle yüzleşme hayatta kalma mekanizması olarak tanımlamıştır. Bu durum, doğanın ne kadar hızlı bir şekilde değişen koşullara uyum sağlayabildiğinin çarpıcı bir örneğidir.
Kutup ayılarının beslenme alışkanlıkları radikal biçimde değişiyor
Gordon ve araştırma ekibi, 17 kutup ayısını daha detaylı bir şekilde analiz ederek, bu gen değişikliklerinin iklim ısınması ve çevre değişimiyle nasıl ilişkili olduğunu incelemişlerdir. "Atlayan genler" olarak bilinen, genomda kendini kopyalayabilen ve konum değiştirebilen DNA dizisini araştıran bilim insanları, Grönland güneydoğusundaki kutup ayılarının çevre değişikliklerine yanıt olarak, orijinal yüksek yağlı ağırlıklı diyetlerine giderek daha fazla bitki ürünü eklediğini keşfetmişlerdir.
Gordon, kutup ayılarının genel olarak esas olarak fok avladığını ve diyetlerinde yağ içeriğinin çok yüksek olduğunu belirtmiştir. Ancak son dönemlerde büyük bir değişiklik ortaya çıktığını ve bu hayvanların daha fazla bitki ağırlıklı yiyecek tüketmeye başladığını açıklamıştır. Genomda gözlenen bu değişikliklerin, kutup ayılarının bu tür bir dönüşüme uyum sağladığını gösterdiğini vurgulamıştır. Bu beslenme değişimi, kutup ayılarının sadece genetik olarak değil, davranışsal olarak da iklim krizine uyum sağlamaya çalıştığının önemli bir göstergesidir.
Beslenme alışkanlıklarındaki bu radikal değişim, kutup ayılarının yaşam stratejisinin ne kadar esnek olduğunu göstermektedir. Deniz buzunun erimesi nedeniyle fok avlama imkanları azaldıkça, bu hayvanlar alternatif besin kaynakları aramaya başlamışlardır. Bitki yemeye geçiş, kısa vadede hayatta kalma şanslarını artırsa da, uzun vadede kutup ayılarının beslenme ihtiyaçlarını tam olarak karşılayıp karşılamayacağı bilim insanları tarafından dikkatle izlenmektedir.
Genetik uyum nesli tükenme krizini çözmek için yeterli değil
ABD Balık ve Yaban Hayatı Hizmetleri, şu anda kutup ayılarını nesli tükenmekte olan türler olarak resmi olarak listelemektedir ve küresel sayılarının sadece yaklaşık 26.000 olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, türün ciddi bir tehlike altında olduğunu açıkça göstermektedir. Gordon, bu araştırmanın koruma çalışmaları için umut getirse ve kutup ayılarının genom değişikliklerini daha derinlemesine anlamaya yardımcı olsa da, genetik uyumun nesli tükenme krizinin ortadan kalktığı anlamına gelmediğini net bir şekilde belirtmiştir.
Araştırmacı, karbon emisyonlarını azaltmaya devam etmenin, kutup ayılarının uzun vadeli varlığı için gerçekten bir olasılık yaratmanın tek yolu olduğunu vurgulamıştır. Bu bulguların sadece geçici bir umut penceresi sağladığını ve asıl çözümün küresel ölçekte iklim değişikliğine karşı alınacak somut adımlar olduğunu belirtmiştir. Genetik adaptasyon, doğanın inanılmaz bir yeteneğini gösterse de, insan kaynaklı iklim krizinin temel nedenlerini ortadan kaldırmaksızın, kutup ayılarının uzun vadeli hayatta kalması mümkün olmayacaktır.
Bu araştırma, iklim değişikliğinin sadece çevre ve iklim sistemlerini değil, canlıların genetik yapısını da dönüştürdüğünün somut bir kanıtıdır. Kutup ayılarının gösterdiği bu uyum, doğanın adaptasyon kapasitesinin sınırlarını test etmektedir. Ancak bilim insanları, bu sınırların yakında aşılabileceği ve daha radikal müdahalelerin gerekli hale gelebileceği konusunda uyarmaktadırlar. Dolayısıyla, küresel ısınmayı kontrol altına almak ve karbon salınımını azaltmak, sadece kutup ayıları için değil, tüm gezegen için hayati bir gerekliliktir.
- Popüler Haberler -
Yemen'de uluslararası kriz: BM personelleri gözaltında
Odessa limanına füze saldırısı: 8 ölü, 27 yaralı
Kızıl gezegene buzdan şehirler! NASA'nın yeni planı ortaya çıktı
Drone teknolojisi Arktik balinalarında ölümcül virüs tespit etti
Hindistan'da vahşi fil sürüsü 24 saatte 5 köylüyü öldürdü
İran'da Mossad casusuna idam cezası



