Stresle başa çıkmanın bilinmeyen yolları! Uzmanların sırları ortaya çıktı

Terapi uzmanları, stresle mücadelede hem kendilerinin hem de danışanlarının zihinsel sağlığını korumak için belirli alışkanlıklardan özellikle kaçınıyor. Uzmanlar, günlük yaşamda farkında olmadan yapılan bazı davranışların stresi artırabileceğine dikkat çekiyor.
Günümüzde stres, hem bireysel yaşamlarımızda hem de profesyonel hayatta karşılaştığımız en yaygın sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Terapi uzmanları, danışanlarına stresin nasıl biriktiğini anlatırken, aynı zamanda kendi yaşamlarında da bu yükü hafifletmek için çeşitli yöntemler uyguluyor. Ancak uzmanlar, bazı alışkanlıkların farkında olmadan stresi daha da artırabileceğini belirtiyor. Özellikle 'stres yönetimi' konusunda deneyimli olan terapistler, hem kendilerini hem de danışanlarını korumak için belirli davranışlardan uzak durmayı tercih ediyor. İşte terapi uzmanlarının stres yönetiminde kaçındığı sekiz önemli alışkanlık ve bu alışkanlıkların zihinsel sağlık üzerindeki etkileri.
Sakinleştirici ritüelleri zorlamak: Stres yönetiminde denge arayışı
Stres yönetimi alanında çalışan uzmanlar, sakinleşmek için uygulanan bazı ritüellerin, beklenenin aksine, kişiyi daha da gergin hale getirebileceğini vurguluyor. Özellikle rahatlamayı bir hedef haline getirmek, kişinin üzerinde baskı oluşturabiliyor. Klinik psikolog Dr. Liz Ross, stresle başa çıkmaya çalışırken 'kendini sakinleştirme' çabasının, bazen stres döngüsünü devam ettirdiğini belirtiyor. Uzmanlara göre, stresli olduğunuz için kendinizi suçlamak veya bu duygudan dolayı ek bir baskı hissetmek, çözüm sunmak yerine kaygıyı artırabiliyor. Bunun yerine, stresli anlarda duyguları yargılamadan kabul etmek ve bedensel hislere odaklanmak, stres yönetiminde daha etkili bir yol olarak öneriliyor. Kısa ve derin nefesler almak, çevreyi gözlemlemek gibi basit teknikler, kişinin kendini daha sağlam hissetmesine yardımcı olabiliyor.
Kendini eleştirmek: İçsel diyalogun stres üzerindeki etkisi
Kişinin gün içinde kendi duygularını düzenlemeye çalışırken en çok zorlandığı alanlardan biri de kendine yönelik eleştiriler oluyor. Stres yönetimi konusunda uzman olan terapistler, hata bulmaya veya kendini sürekli eleştirmeye odaklanmanın, stresin azalmasını değil, artmasını sağladığını ifade ediyor. Los Angeles merkezli somatik travma terapisti Chloë Bean, danışanlarına, eleştirel düşünceler yerine bedensel duyumlara odaklanmalarını öneriyor. Özellikle vücudun daha rahat ya da hoş hissettiren bölgelerine dikkat etmek, kişinin mevcut ana dönmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca, çevredeki nesnelere veya seslere odaklanmak da stres yönetiminde etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, yargılamadan gözlem yapmanın, stresle mücadelede önemli bir adım olduğunu belirtiyor.
Rahatlatıcı yiyecekleri aşırı tüketmek: Beslenme ve stres ilişkisi
Stresli anlarda rahatlatıcı yiyeceklere yönelmek, kısa vadede geçici bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede stres seviyesini artırabiliyor. Psikoterapist Madhuri Jha, özellikle şekerli, yağlı veya kafeinli gıdaların aşırı tüketiminin, vücudun stres hormonu olan kortizol seviyesini yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, vücudun sindirim sistemini zorlayarak genel stres düzeyini artırıyor. Uzmanlar, bu tür yiyecekleri tamamen hayatımızdan çıkarmak yerine, ödül günleri belirleyerek dengeli bir yaklaşım öneriyor. Böylece, stres yönetimi sürecinde beslenme alışkanlıklarının da önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
Vücudu hissetmemek: Duygusal kopukluğun sonuçları
Stresle başa çıkmak için bazı kişiler, duygularını bastırmak veya vücutlarındaki hisleri görmezden gelmek gibi alışkanlıklar geliştirebiliyor. Sosyal hizmet uzmanı Kristen Plake, özellikle alkol veya başka uyuşturucu maddelerle gevşemeye çalışmanın, kısa süreli rahatlama sağlasa da, uzun vadede duygusal kopukluğa yol açtığını belirtiyor. Stres yönetimi açısından, vücudun verdiği sinyalleri dikkate almak büyük önem taşıyor. Uzmanlar, bedensel belirtileri göz ardı etmenin, stresin kronikleşmesine ve tükenmişliğe neden olabileceğini söylüyor. Bunun yerine, yürüyüş yapmak, günlük tutmak veya sessizce oturmak gibi aktivitelerle bedenle yeniden bağlantı kurmak öneriliyor. Bu tür pratikler, stres yönetiminde hem zihinsel hem de fiziksel sağlığın korunmasına yardımcı oluyor.
Sürekli kaydırma: Dijital alışkanlıkların stres üzerindeki etkisi
Günümüzde akıllı telefonlar ve sosyal medya, stres yönetimi konusunda yeni zorluklar yaratıyor. Uzmanlar, özellikle sabah uyanınca veya gece yatmadan önce uzun süre ekran başında vakit geçirmenin, sinir sistemini sürekli uyarıda tuttuğunu belirtiyor. Klinik psikolog Dr. Liz Ross, mavi ışığın ve sürekli yenilenen içeriklerin, kişinin rahatlamasını engellediğini ifade ediyor. Stres yönetimi için, dijital cihaz kullanımında sınır koymak ve teknolojiye ara vermek öneriliyor. Örneğin, yatmadan önce veya gün içinde belirli zaman dilimlerinde teknolojiye ara vermek, kişinin zihinsel olarak dinlenmesine katkı sağlıyor. Ayrıca, kaydırma alışkanlığını esneme, müzik dinleme veya günlük tutma gibi duyusal aktivitelerle değiştirmek, stres yönetiminde daha sağlıklı bir yaklaşım sunuyor.
Çoklu görev yapmak: Verimlilik mi, stres mi?
Birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışmak, ilk bakışta verimli gibi görünse de, uzun vadede stres seviyesini artırabiliyor. Dr. Liz Ross, çoklu görev yapmanın beyni aşırı uyardığını ve odaklanmayı zorlaştırdığını belirtiyor. Stres yönetimi açısından, bir göreve odaklanmak ve işleri kısa bloklar halinde tamamlamak daha etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, kısa molalar vererek zihni dinlendirmeyi ve verimliliği artırmayı öneriyor. Ayrıca, yavaşlamanın veya bir işi dikkatlice yapmanın tembellik olarak algılanmaması gerektiği vurgulanıyor. Bu alışkanlıkların değiştirilmesi, stres yönetiminde önemli bir fark yaratabiliyor.
Meşgul kalmak: Sürekli hareket halinde olmanın riskleri
Stres yönetimi konusunda yapılan en büyük hatalardan biri de, sürekli meşgul kalarak kaygıyı bastırmaya çalışmak. Sosyal hizmet uzmanı Kristen Plake, danışanlarının çoğunun, yapılacaklar listesini tamamladıklarında stresin azalacağını düşündüğünü, ancak bunun genellikle tam tersi bir etki yarattığını ifade ediyor. Sürekli hareket halinde olmak, bedenin dinlenme ihtiyacını göz ardı etmeye yol açıyor. Uzmanlar, gün içinde kısa molalar vermenin ve nefes egzersizleri yapmanın, sinir sistemine güvenli bir ortamda olunduğu sinyalini verdiğini belirtiyor. Bu mikro molalar, stres yönetimi sürecinde hem zihinsel hem de bedensel rahatlama sağlıyor.
Mola vermemek: Dinlenmenin önemi
Çoklu görev yapmak ve sürekli meşgul kalmak, stres yönetimini zorlaştıran iki önemli alışkanlık olarak öne çıkıyor. Ancak, yavaş çalışmak veya bir göreve odaklanmak bile, düzenli molalar verilmediğinde yeterli olmuyor. Uzmanlar, gün içindeki her boşluğu bir işle doldurmanın, bedenin doğal denge kurma mekanizmasını bozduğunu belirtiyor. Somatik travma terapisti Chloë Bean, kısa ve niyetli molaların, bedenin dinlenmeye ihtiyacı olduğunu hatırlattığını söylüyor. Pomodoro Yöntemi gibi verimlilik teknikleri, çalışma ve dinlenme sürelerini dengede tutarak stres yönetiminde etkili sonuçlar veriyor. Bu sayede, hem zihinsel hem de fiziksel olarak daha dengeli bir yaşam sürmek mümkün hale geliyor.
Sonuç: Stres yönetiminde alışkanlıkların rolü
Türkiye'deki terapi uzmanları, stres yönetimi konusunda hem kendi deneyimlerinden hem de bilimsel araştırmalardan yola çıkarak, belirli alışkanlıklardan uzak durmanın önemine dikkat çekiyor. Sakinleştirici ritüelleri zorlamamak, kendini eleştirmemek, sağlıklı beslenmek, vücudu dinlemek, dijital alışkanlıkları sınırlamak, çoklu görevden kaçınmak, meşgul kalmaya çalışmamak ve düzenli molalar vermek, stres yönetiminde etkili stratejiler arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu alışkanlıkların değiştirilmesinin, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmeye katkı sağlayacağını belirtiyor. Stres yönetimi, sadece anlık çözümlerle değil, günlük yaşamda yapılan küçük değişikliklerle de mümkün olabiliyor.
- Popüler Haberler -
Gizli gerçek ortaya çıktı: Menopoz hormon tedavisi aslında güvenli mi?
Diyabet tedavisinde devrim: İnsülin artık cilt kremi olarak uygulanabilir
İnsan beyninin yaşamboyu değişim dönemleri bilim tarafından haritalandı
Bilim insanları kuşların gizli sabah ritüelini keşfetti
Alarmınız çalmadan önce uyanmanızın bilimsel nedenleri
CHP'ye ''kısır siyaset'' isyanı! Mahalleli meydana indi



